Sayın Halil Hocam,
Sizler bizlere göre daha tecrübelisiniz.Ancak ana ızgarası kullanmama görüşünüze katılmıyorum.Ki sizde sita içerisinde okuduğum yazılarınızda ızgara kullanmadığınızı söylüyorsunuz.Hep söylenen ve arıcıların tamamen görüş birliğinde olduğu nokta , güçlü kolenidir.Ancak nereye kadar güç, ne zamana kadar güç.Ülkemizde hiç bir yerde hiç bir yer yok ki bal akımı ortalama bir ayı geçsın.(Çiçek balından bahsediyorum)O halde güçlü koleni bana bal akımında gereklidir.Akım zamanında kolenideki tarlacı arı ve yavru oranını, tarlacı lehinde çevirebilmem için ızgarayı arı bala yatmadan koymamız gereklidir.
Izgara kullanmadan ballıkta çıtalara yavru attırmamız, sürekli tüketimi arttırmaktadır.Dolayısıyla yavrunun boşalttığı alana bal stoklaması yaptırmamız oldukça güç olmaktadır.
Siz'' anladığım kadarıyla, ızgara kullanmadan dahi kovan içi bal oranının değişmeyeceğini'' söylyorsunuz.Bence bu dediğiniz uzun süreli bal akımlarında geçerli olabilir.
Bizler çoğu arıcının yaptığı gibi ızgara koyup, ızgaranın üzerine boş petekleri dizme yolunu izlemiyoruz.Çünkü koleninin gücünü yeterli görmüyoruz.Ballıkta en az 6-7 çıtaya yavru attırıp gücü öyle oluşturuyoruz.Bu gücü oluşturamıyorsak akımdan önce kovan birleştiriyoruz.