Geçmiş olsun. Ben de hafifliği sebebiyle kavak ağacından kovanlar yapmayı deneyeceğim. En azından elim alışır bu tarz işlere
. Ayı ve porsuk sebebiyle strafor kovana cesaret edemiyorum. Sizin kovanlarınız çok güzelmiş, hayırlı olsun.
Bu japon kovanlarında besleme ve ilaçlama yapılıyor mu? Daha önce araştırdım, videolar izledim fakat bal sağımı ve arılandırma videoları dışında video bulamadım.
Teşekkür ederim sn.Güner
Bu kovandaki strafor 90dansitenin üzerinde bir sertlikte, bildiğiniz kavak/ıhlamur tahtası sertliğinde gibi.
Bunu kemiren, tahtayı da çok rahat kemirecektir.
Benim bir tek korkum, dalgınlığıma gelip, kapağın üstüne ağırlığı koymayı, veya spanzeri takmayı unutmak olabilir. Çünkü, o kadar hafif ki bileşenler, kesinlikle bir sert rüzgarda, önce kapak uçup gidecektir.
Kavak, çok uygun bir ağaç değildir kanımca, çok fazla hidroskopik bir ağaçtır ve ballık için belki uygun olabilir, ancak kuluçkada kullanmak problem yaratabilir.
Ben bu sene uygun fiyatta kurumuş ıhlamur kerestesi buldum ve ıhlamurdan kuluçka ve ballıklar hazırladım, ve ıhlamur da kavak kadar olmasa da, hidroskopik özelliği yüksek bir ağaçtır, ve şu an için hiç memnun değilim, çalışıyor tahtası.
Tüm bileşen parçalar bütün tahtadan olduğu için ve ağaç çalıştığında, ki çalışacak, problem yaşanır diye düşünüyorum, daha kullanmadan bile bazı olumsuzlukları farkeder oldum, deneyeceğiz tabi.
Ve daha da enteresanı, dışına boya uygulamadım, çok eski bir dış kaplama tekniği ile dışardan sıcak kapladım (kolofon, keten yağı, terebentin, bal mumu ve propolis karışımı ile, bunların da karıştırma tekniği var tabi, çünkü doğrudan karışmıyorlar). İçerden ise yine bal mumu ile sıcak kaplama, ağaca emdirme yöntemi uyguladım, yine dışında ki uygulamaya benzer sıcak uygulama ile emprenye ettim yani, akabinde propolis karışımı ve en sonunda da organik dezenfektan ile arıların kullanımına sunmaya hazır hale getirdim.
Evet, japonda beni de düşündürendir, ilaçlama, besleme, kışlama, hasat, ana...vb. konuları.
Besleme konusunu, en üstte besleme ünitesi, veya en alttan uçuş deliğine haricen monte edebileceğim bir suluk/yemlik olabilir.


İlaçlama ise besleme ile beraber, ve en üstte hazırlayacağım yarım kat ile asit ünitesi uyarlanabilir, aynı noktaya şeritler konabilir, ve en alttan dumanlama yapılabilir.
Ancak bunları yaptığınızda tüm özellikleri kaybolacak bence ve japon benliğini kaybetmiş olacaktır, yani, kendi haline bırakmak bence en doğrusu olacak sanırım, aynı doğada ki gibi, tek başına, genler uygunsa hayatta kalır, değil ise gider, sadece profilaksi uygulamaları olabilir belki.
Zaten, arı en alt kata yaklaştığında, bir önceki katlar kilitlenmiş oluyor, ve ancak ince tel ile keserek ayırabiliyorsunuz, yani herhangi bir şekilde içine müdahale şansınız neredeyse imkansız.
Dolayısıyla, aynı ağaç oyuğunda gibidıir durum.

Bölgeye uygun, anadolu arısı yerleştirmek en mantıklısı olacak gibi gözüküyor.
Bu konuda avrupada benzer sistemlerin bağımlıları var, ruslar çok iyi bu konuda, koca kütüklerin içini oyup, yerleştiriyorlar arılıklarına(bir-iki kişinin kavrayamayacağı çapta), oralardan bilgi toparlamaya çalışıyorum, ve bizim karakovancılarda tabi ayrı bir kaynaktır, araştırıyorum hala.
...send from my device with using tapatalkPro.