emre kardeşim;
bu ülkenin her alanda sizler gibi gençlere ihtiyacı var,hele ki türkiyede hala arıcılık genel olarak, tahta bir sandığın içindeki bizlere bal veren yaratıklar olarak görülüyor arıların bir canlı olduğu bizler gibi saglık sorunları olacagı,gıda sorunu olacagı,aile içi problemleri olacagını düşünen arıcı sayısı o kadar az ki.
size bir örnek vermek istiyorum;geçen gün bulunduğum bölgede 100 kovanla arıcılık yapan biri ile sohbet ettim,çok dertli idi,bal alamadığını 10 kovandan sagım yaptığını 1 teneke bile dolduramadığını söyledi anaarılarını yaşını sordum,3-4 yaşında vardırlar dedi ki bundan bile emin değildi,bölgesindeki florayı sordum sadece nisan mayısta çiçek varmış şimdi çöl gibi bir yer anladığım.en sonda arılara su veriyormusun dedim cevap olarak bana gösterdiği dere yıllardır tek bir canlının bile yaşamadığı foseptik ve sanayi artıklarından ölmüş bir dere idi.hele arabasının arkasında bir kovan vardı(boş) sizinmi dedim evet arı koyacagım dedi,kovanın uçuş deliği hariç en az 3-5 yeri vardı arının girip çıkacagı kadar çatlak kırık dökük..
sevgili emre öyle bir arıcılık yap ki kuzey avrupa ülkelerinde kısacık dönemde 50-60 kg bal alan arıcılardan bile iyi ol,iyi haberlerini burdan okumak istiyorum..
saglıcakla kal sevgiler....