Ana olması kolninin düzenli çalışmasının birinci kuralı, fakat yaşadığımız bazı olaylar, bildiğimizi zannettiğimiz şeyler her zaman işe yaramıyor.
Zamansız yapılan bölmeler, dışardan nektar gelmemesi, ana arı üzerinde olumsuz tesir yapmış, veya ana arı kısır olabilir.
Bahara anasız çıkan bir kolonime, uzun bir süre takviye yavrulu çerçeve vermeme rağmen ana ürettirip düzene sokamadım, sonunda pes edip kendi haline bıraktım.
Son bahara doğru akibet tabiki kaçınılmaz son.
Hazır ana vermedim çünkü gelişme normal gözükmediğinden riskliydi.
Yapılacak tek şey vardı, çok fazla zaman geçirmeden birleştirmek.
Herşeyin sonucunu tahmin etmek bazen mümkün olmuyor.
Yapılan işlemlerin tamamı her arıcının yaptığı bildiği şeyler, fakat şartlardan biri eksik olduğunda sonuç istendiği gibi olmuyor.
Yağmalanan kovana boş ta olsa petek koymazsan, içerde arıyı birşey varmı diye araştırmaktan daha çabuk vaz geçirirsin, yoksa umudunu kaybedene kadar petekler üzerinde dolaşır ve dalaşırlar.
2008'de yaz sonu 5 kovanım yağmadan dolayı söndü, gözümün önünde cereyan eden olayı ne yaptımsa öleyemedim.
2010 sezonunda, üç , veya dört çerçevelik kovanda başlayan yağmayı basit önlemlerle savuşturdum.
Şu anda o koloni bahara aynı güçte sağlıklı bir şekilde ulaştı.
Arıcılıkta baktığın resmi iyi okuyamadığın zaman sonuçlar hep üzücü oluyor.
Tabi burada bahsedilen olaylar sabit arılıkta, dışarıdan başka arıların tacizinin olmadığı yerde cereyan ediyor.
Bir de çevrenizde, yüzlerce gezginci arıcıların kolonileri olduğunu düşünün, bu kadar kolay bertaraf etmek mümkün olmayabilir.
İnşallah bu tür olumsuzlukları bir daha yaşamazsınız.