Arıcılık yaptığımız bölge florasına bazı ballı bitkilerinin yerleştirilmesi

Değerli, usta arıcılar. Öncelikle biliyoruz ki bal her bitkiden gelmiyor. Balımızın ana kaynakları bitki türü bazında bir elin parmağını geçmez. Daha önce deneyen var mı bilmiyorum mesela bir kekik türünün daha önce hiç yetişmediği bölgeye tohum saçımını yapsak o bölgenin florasına eklemiş olur muyuz. Sonraki yıllar o tür kendi soyunun devamını sağlaya bilir mi ? Sizin ballarınız hangi bitkilerden oluyor?
Safranbolu da balımızın ana kaynakları karaçalı, üçgül, taş yoncası, uyuz otu, dikenler. Bunun dışındaki bitkiler yeterli populasyonda olmadığı için nektar akımı yönünden önemsiz.

1 Beğeni

Bölgem için öncelik tirfil.karacalı, olursa diken,meşe ve son olarakta çam var.fakat değişen havalardan dolayı son yılların en kötü bahar sezonu.Ramazan bayramından beri arılar için uygun hava saysam 10 gün toplamaz.

1 Beğeni

Hocam bugünlerde hava müsade ederde bal özü kovanlarımıza giriverir inş. Hava mütiş bunaltıcı akabinde bal akımıda Haziran başından bu zamana gayet güzel. Bal akımı için optimum sıcaklık otuz dereceler gibi duruyor. Neden derseniz arının konmadığı bir diken türü vardı bu sıcak günlerde resmen çıldırıyor arı bu diken için.
Birde ilk olgunlaşan dutlar hava sıcaklığı yirmilerdeyken tatsızdı şuan o kadar ballanmışlar ki.

2 Beğeni

Bilecik, Gölpazarında da bal kaynaklarımız benzer.

Kiraz ağırlıklı meyve ağaçları, karaçalı, kekik, yonca türleri, geven.

Mevsim düzgün giderse bazı yıllar ayçiçeğinden de güzel bal gelir. Geçen sene hiç gelmedi.

Ekilebilir kültüre alınmış bitkilerden kayda değer bal merası olabilmesi için yüzlerle ifade edilen dönüme ekim yapılması gerekiyor.

Doğal bal kaynağı olan bitkilerin, kendi neslini devam ettirebilecek şekilde, insan eli ile çoğaltılması ya da bölgede olmayan bitkilerin getirilmesi mümkün mü? Çok bilmiyorum. Ama doğanın işleyiş şekline bakıldığında bu zor bir işlem gibi görünüyor.

Şimdiye kadar, insan müdahalesi ile bölgede olmayan nektar kaynağı oluşturma işini sadece çam balında gördüm.

Kışı çok sert geçmeyen ve nem oranı yüksek bölgelerdeki çam ormanlarının bazılarında, arıcılar eli ile çam koşnili aşılandı ve tutanlar oldu.

Sayın usta arıcım. Çam pamuklu koşnili belli iklim bölgesinde aşılama ile sağlıklı çamlar enfekte edilebilir. Ekonomik olarakta katma değeri yüksek bir iş. Ancak bu durum Türkiye de sınırlı alanlar için geçerli. Oysaki bal üretimimizin büyük kısmını kır çiçekleri oluşturmakta. Türkiye geneli için söylüyorum bunu. Size birkaç örnekle floraya tesadüfen eklenen ağaçlardan bahsetmek istiyorum.
Karabük Zonguldak demiryolunu 1938 yılında Kardemir demirçelik iştetmeleri açılmadan önce fransız bir şirket döşüyor. Toprak kayması vs erozyon durumlarını önlemek için osuruk ağacı da denilen kokar ağaç dikiliyor demiryolu hattına. Kokar ağacın anavatanı uzakdoğu. Şuan Safranbolu da bol miktarda kokar ağaç bulunmakta. Hızlı büyümesi ve ballı polenli olması açısından arıcılık ekolojisi ile uyumlu. Aynı şekilde Kardemir yenişehir peyzaj düzenlemesini 1940 yıllarda İngiliz bir firma yapıyor. O dönemde de şehir ağaçlandırılmasında yalancı akasya kullanılıyor. Şuan yenişehir bölgesinde baskın bitkiler. Hatta yeni alanlara doğal yayılım da gerçekleşmiş. Bu iki tür istilacı tür olarak geçmekte. Ancak arıcılık ekolojisi için problemli bir durum yok. Şimdi kır çiçeklerine gelelim. Yine Safranbolu için konuşuyorum. Kırda bir M2 bir toprak parçasında yetişen bitkiler belli bir sıraya göre yetişiyor. Mesela ilk önce bu bir M2 parselimizde şubat ayı itibariyle çiğdem- sütleğen- mor ballı baba-yıldız çiçekleri-mor sümbül-yoncagiller-uyuz otu-dikenli bitkiler açmakta. Yani her ayın bitkisi açıyor yok oluyor yeni ayın yeni bitkisi açıyor yok oluyor. Ekleyeceğimiz bitkiler sadece bala yönelikte olmayabilir. Matta polen için Nisan’da nektar için ayrı ayrı bitkiler eklenebilir. Floraya başarısız eklemeler şu şekilde olur zannımca aynı ay çiceklenecek bitkiler mücadeleye girerlerse birinden birinin popülasyonu düşecektir.

2 Beğeni