Daha önce de anlatmıştım ilk arılarım yamyam cinsiydi
Ben robot gibi maskeli eldivenli bakım yapıyordum. Arı oğul çıkmış gibi beni sarıyordu ve illaki de beni bir yerlerden şişliyordu.
Bir ara köyün emekli imamı ilgilenmeye başladı. Ben aman ha dedikçe o kendinden emin bir şekilde basit bir kelle maskesi, kısa kollu tişörtle gelip benim yamyamlara bakım yapıyordu.
Ben iğneyi yedikçe gözümden yaş geliyor ve bazen sokan arıya kalayı basıyordum.
Bizim hoca ise, arada bir elinden iğneleyen arıyı sakin bir şekilde kurtarmaya uğraşıyor ve “ya mübarek” diyordu. Sokan bazı arıları iğnesini koparmadan kurtarıyordu.
Ben de, kalaylamayı bırakıp “ya mübarek” demeyi öğrendiğimde bir aşama kaydetmiş oldum.
Arı dilini öğrenmek, arının içinde sakin olmak, ona dostluğunu, arkadaşlığını, sevgini hissettirebilmek kesinlikle arının davranışını çok etkiliyor.
Arı korkuyu anlıyor ve savunma alarmını çoğaltıyor.
Bir ara arılığımın batı tarafındaki arılar çok sakinken, doğu tarafındaki arılar epey saldırganlık gösteriyordu.
Arılık civarında bir sürü köpek ve yavrusu vardı. Belediye köpekleri topladıktan sonra benim arılar aniden sakinleştiler.
O zaman anladım ki, bizim olmadığımız zamanlarda köpekler oralarda oynuyor ve arıyı taciz ediyor.
Özellikle geceleyin, kirpi, sansar vs lerin taciz ettiği arılar, gündüz aşırı saldırgan oluyor. Bu tür faktörleri de göz önünde bulundurun.