Değerli dostlarım, özellikle kat verdiğim kovanımı güney doğunun öğle sıcağında, bolca duman verdikten sonra açmama rağmen arılar oğula çıkmış gibi direk saldırıya geçiyorlar.
Arıcı arkadaşa sordum bölgedeki bal (adı AŞUR balı galiba / mercimek hasadından sonra geriye kalan, dalı kırıldığında süte benzeyen sıvı akıtan bir bitkiden elde edilen bal) çeşidi arıları saldırgan hale getiriyormuş… Saldırılarının sebebi ne olabilir? teşekkürler…
Mustafa hocam; kat vermek için bolca duman vermene gerek yokki .Kovanı açmadan uçuş deliğinden birkaç fıs duman ver yeterli. Sen kovanı açıp arıları bolca dumana boğduğundan hava almak için dışarı akın etmişlerdir sanırım .Sende bu harakati saldırı sanmış olabilirsin …
Arkadaşlar, arıların davranışlarını muhakkak hepimiz izler ona göre hareket ederiz.
Körüğü eline alan kişinin dikkat etmsei gereken küçük bir noktayı, çoğu arıcımız görmez veya önemsemez.
Ben kovan kapağını açmadan önce uçuş ağzından hiç duman vermem, üst örtüyü kaldırmadan önce hafif bir duman veririm, akabinde de arıların direkt üzerine değil kovan yüzeyine paralel hafif körük sıkışıyla arıyı sakinleştiririm.
Bu dediğimi uygulayarak, bir de direkt üzerine sürekli körük sıkarak arının davranışlarını izleyin, arıdaki kızgınlık belirtisi olan kuyruğu dikerek vızıldadığını göreceksiniz, nerde hata yaptığınızı anlıyacaksınız.
Arı ırkları içinde saldırgan ve hırçın genlere sahip olanlar olabilir.Ama benim görüşüm biraz farklı.Arıcının arılarına kendisini tanıtması gerekli diye düşünüyorum.Günlük giyiniş,koku ve hareketleriyle arılar onu farkedebilmeli.Kovan ve uçuş deliği etrafındaki oturuş,duruş,yürüyüş,konuşmaları sakin,yavaş ve tehdit edici olmamalı.Kovan üst kapağını açarken arıcı elbisemi giyiyorum.Örtüyü açarken dumanı çok az ve peteklerin üzerine parelel veriyorum.Sert hareket yapmadan kontrolleri yapıp yavaşca kapatıyorum.İki buçuk aylık arıcılık tecrübem içersinde kendi kolonilerim tarafından saldırıya uğramadım,iğnelenmedim.
selamlar necdet hocam affınıza sığınarak arı sayibini tanımayan tek hayvandır nerden biliyorum dedelerimiz abilerimiz öyle derdi ben aynı bekir gidiyorum arılar sakin gidiyorum arılar hırcın ben bal gelişine bağlıyorum körük yakmadan arılığa girmem ama bazen cok hırcın oluyorlar
1 kalıtsal
2 çevre durumu
3 bal durumu
4 arıcının hataları
bu 4 konu etkiler. ama;
acemi bir arıcıyım ama, hem babam hem kayınpederimin arsı var. bu nedenle arı ile tanışalı çok oldu ama (10 yıl olmuştur) sürekli dışarda olduğumdan ilgilenme şansı fazla olmamıştı.
2 hafta önce bursada kayınpederin arılarına baktım. (3 kovan) kışın 1 tanesi 4 çerçeve diğer 2 si 8-9 çerçeve arılı idi, 4 çerçeve olanı gazete kağıdı ile sarılmış boş bir çerçeve ile daraltmıştım.
3 kovan da yaza sağ çıkmış. kayınpederim kovanları pek ellememiş. 4 çerçevelik kovan gazeteyi kemirip boşluk olan yere ötü tahtasına takmış petekleri. içi yavru dolu. ballıbaba abimizin videolarındaki, ağaç kütüğünden arı alır şekilde tüm dalakları keserek boş çerçevelere yerleştirdim. telle bağladım. diğer 2 kovandan birinde kat vardı, kovanlar uyumsuz katı indirip, boşaltıp orjinal kovanına verdim. aldığım çerçeveleri de başka boş kata koyarak yerine koydum. 3 kovanla yaklaşık 2 saate yakın uğraştım. tüm bu sürede 3 kovanın üstü de açıktı. (bütün bunları neden anlatıyorum?
bu zaman içinde, abartmadan söylüyorum, 1 tek arı bile kızıp beni sokmaya çalışmadı. körük boş kovanların üstünde kaldı. çok az kullandım. onu da kendi arılığımdan kalan alışkanlıkla korktuğum için
bal geliyor muydu? evet hava güzelmiydi? evet,
ama bu konuda önemli etken ırk özelliğidir.
çünkü benim arılığımda, kesinlikle kovanın kapağını bile açtırmıyorlar.
her seferinde en az 2-3 arı sokuyor. eldiven kullanmıyordum ama,bu pazar artık yeter dedim. kullanmaya başladım.
hepsi mi benim hatam?
benim düşüncem bu yönde yine de ustaların fikri benim için daha önemlidir.
İlk soru, bitkilerin arıların saldırganlığına etkisi olup olmadığıydı. Forumda bir yerlerde anasonla saldırganlık arasında bir bağ kurulduğunu, deneyimli arıcıların da bu etkiyi onayladığını hatırlıyorum. Bu liste belki sandığımızdan daha geniştir. Diğer etkenlerin yanısıra bunu da gözönüne almak gerekir. Forum bu listenin oluşabileceği en doğru yer.
Arıların saldırganlığını sadece bitkilere bağlamak tesbiti zorlaştırabilir,Örneğin bizim Adana civarında yaban mersini çiçeği döneminde yani bu günlerde arılar biraz daha hırçın oluyor buralarda akdeniz iklim özelliği gereği flora erken sönüyor ve bal akımıda buna paralel zayıflıyor,bu durum belkide arıları sitrese sokuyor yani bu durumda saldırganlığı neye bağlayalım.Bal akımının yetersiz oluşumu yada floraya yeni katılan çiçeklerin etkisi mi bence arılar finala doğru yaklaştıklarını biliyor ballarını koruma adına biraz daha gergin oluyor