Bir ders dil dökmekten faydalı oldu.

Her yer orman bırak arılara şerbet yapmayı yeşil yeşil yesinler.Arıları tembelliğe alıştırıyorsun. Başkalarını arıları besler sen arıları besliyorsun.Çok duydum bu sözleri otuz dokuz yaşındaki küçük kardeşimden :D.Gecen pazar günü hava sıcak, dışarıdaki mermer tezgahın üzerinde sersem sersem dolaşmaya çalışan genç bir arı ,olurya üşümüştür misali hohladım olmadı,sonra aklıma geldi açlıktan olabilir diye, şerbeti çatalla karıştırmıştım koştum şerbetli çatalı arının önüne yaklaştırdım nasılda dilini çıkartıp emiyor yüksek sesle kardeşime seslendim gel kaçırma diye,arının şevkle şerbeti yaladığını seyretti ve uçuşa geçen o sersemlemiş arı teşekkür turlamasıyla kovanının yolunu tuttu.Tabi bu canlı olay kardeşime ders oldu.

Uzmanlar derki “İNSANLAR DUYDUKLARININ %15 İNE İNANIR GÖRDÜKLERİNİN %85 İNE İNANIRLAR.”

Hem göz gördü hemde kulak duydu, 15+85=100

Daha ne olsun ki…

  Birde biliyor havalarına girip, boş bir hayalle işe başlayan tipler var. Bunlara bir şey anlatmaya, yorulmaya değmez. Burunlarını sürterek zaman ve ziyanla öğrenirler. Kışın bal satarım, harçlığımı çıkarırım hayali ile yaşanır.

Sayın DEDEM
Hayal değilmidir bizleri canlı tutan?
Her dönemin kendine göre bir hayali vardır. Yıllar sonra kimisine bakar güleriz, kimisine de iyiki hayal etmişiz deriz.