Çam Pamuklu Böceği Ağaçlara Nasıl Aşılanır?

Geçen yıl çevrede onlarca çam ağacına bulaştırmaya çalıştım olmadı. Bilen varsa yazsa da okusak yöntemini.
Mr. Google cevap vermedi…
Lütfen bilen varsa yazsın, sayın arıcılık teknikerleri bekliyorum sizlerden cevap.
Sitemizde yer alan bir aşılama yöntemi çok kolay görünmüyor…(muğla ünv araştırmasına göre en iyi basra böceği aşılama yöntemi şöle;
basra böceklari mayıs -haziran aylarında ölürler ve ağacdan yere dökülürler bü böceklerin üremesi kendi ölülerinden cıkan böçeklerin yeniden üremesiyle olur 1 böcekdan 900 yakın böçek cıktığı söylendi basara böçeklerinin döküldüğü mevsimde toplanım aşılanmak isteyen bölgeye ağac diplerine konup biraz oraya su döktükten sonra birakılınca o böcekler ceninden cıkan yavrular ağaca sarar ve o ağacda eğer uygunsa bal veren bir ağac haline gelir iklimde önemli tabi basra böceği yüksek sıcaklıkda yaşayamaz yanı serin deniz kenarları veya yüksek dağlık bölgeler bu iş için secilmelidir)

Hımmm…

Bu arkadaş kışlamak üzere ağacın köküne yaprakların arasına iniyor.

Demek ki strateji şu…

O yapraklardan toplayıp, pozisyonlarını değiştirmeden yeni ağaç köklerine koymak…

Gözle görünmüyorlar…
Pamuklu ağacın dibinden ampirik olarak topla götürmü diyorsunuz?

İnternetten öğrendiğim kadarıyla nasıl ki ağaçların,bitkilerin çiçek açma zamanı varsa ağaçlarında salgı zamanı vardır. Salgı zamanı Eylül ayından başlayıp havalar soğuyuncaya kadar devam eder.(Tahminen aralık ayına kadar)…Bal hasadı daha geç sürmekte. Çam ağaçlarına basra bulaştırma konusunda hiç bir bilgim yok yinede araştırıcam çam balı benim de ilgilendiğim bir konu çevremde çok sayıda çam ağacı var. Koca bir çam ormanı var.

Eeeeeee…
Bilen yazsın dedik ya…

Mart - Nisan…

Beyazlı ağacın kökünden döküntüleri mukavva kutulara…

Götürüp aynı şekilde yerlerine…

Halil Beyin yorumuna bir ekleme de ben yapayım:

Konumuyla birlikte ağacın hangi yönünden alındıysa yeni konulan ağacın aynı yönüne konulmalı diye biliyorum.

Sadece akıl yürütme; bilgi değil: Bütün çözümler kışlama/bahar dönemine yönelik. Bu dönemden önce, koşnilin en etkin olduğu dönemde bol koşnilli ince bir dal kesilerek aynı yöneydeki, kabuğu hafifçe çizilmiş bir dala bitiştirilse…

Daha önceden bilgisayarımda kayıtlı bazı bilgileri buraya kopyalıyorum ki isteyen okusun :

''Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz iklimine mahsus bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan bir aracı böceğin salgısını kullanarak ürettiği, müstesna bir baldır. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan’da bulunur.
Çam balının üretilmesi için, çam pamuklu böceği, veya milimetrik boyutlarda olduğu için çam pamuklu biti olarak da adlandırılan, halk arasında basra böceği (veya balsıra böceği) denilen bu böceğe ihtiyaç vardır. Bu böcek sadece kızılçam (“Türk çamı” veya “Kalabriya çamı” da denir), karaçam ve Halep çamında yaşar. Zoolojide bu böcek afidler sınıflandırması içinde Marchalina hellenica olarak adlandırıldığı gibi Monophlebus hellecinus olarak da bilinmektedir.
Basra (balsıra) böceği çamın özsuyunu emerek beslenir, artan özsuyunu da tatlı bir madde halinde dışkılar. Basra böceğinin Temmuz ve Ekim ayları arasında salgıladığı bu sıvı arılar tarafından çok sevilmektedir. Böceğin bu şekerli artığı arılar tarafından toplanır. Bu şekerli maddeyi bulunduran ağaçlara halk arasında balsıra ağaçları denilir. Balsıra ağaçlarında böcekler ağaç gövdelerinin toprak seviyesindeki kısımlarında yumurtlar ve doğan yavrular ağaca ağır ağır ve çamın özsuyunu emerek tırmanırlar. Kışın sert geçtiği yıllarda öldüklerinden, arıcılar, böyle durumlarda, böceğin kışın içinde biriktiği mumu bol olduğu bölgelerden toplayarak kendi bölgelerine götürürler ve soğuktan korumak için üzerini çalı çırpı ile örterek bırakırlar. Bu işlem en geç kış mumunun sağlam kaldığı Nisan ayında yapılmalıdır. Aksi takdirde, böcekler yolculuğa dayanamaz ve Mayıs ayındaki üreme mevsimi tehlikeye atılmış olur.
Arıcıların arı kovanlarını (arıların çam balı üretmesi için) çama bırakırken dikkat ettikleri bir başka husus, bu bölgede arıları fazla tutmamaktır. Zira balı böcek salgısından üreten arılar, çamda çok uzun süre bırakılırsa (en fazla 20 gün), çam ağaçlarında o sırada polen olmadığından, ana arı zamanla yumurtlamayı azaltır. Bu nedenle kovan zayıflar. Ana arının üretkenliğini muhafaza etmek için hazır polen kekleri verme uygulaması da yaygınlaşmaktadır. Öte yandan, çam balı üretilmek isteniyorsa, arının çamı terkedip çiçek polenlerine yönelmemesi için, çevrede fazla çiçek olmaması önemlidir.
Böcek Türkiye’de, Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Antalya illerinin Ege sahil şeridi boyunca, iç bölgelerin ılıman kısımlarına biraz girecek şekilde (Menderes ovasının tamamı ve Denizli’de de bulunur) yaşamaktadır.
Çam balının en önemli özelliği kıvamı bozulmadan veya donmadan yıllarca saklanabilmesidir. Bu nedenle pazarlaması da kolaydır. Rengi çiçek ballarının ekseriyetinden daha koyudur. Besin değeri biraz daha düşük olmakla birlikte, özellikle boğaz rahatsızlıklarına çok iyi gelir. Çam balı, kristalizasyona dayanıklılığı ve önleyici özelliği ile, tıpta ve gıda sektöründe çeşitli ürünlerde (örneğin dondurmalarda) bir doğal katkı maddesi olarak geniş bir kullanım alanına, ve önemli ihracat potansiyeline sahip bir üründür.

Karışık bal ve sahte bal :

Piyasada bazen, müstahsilin elindeki bal stoklarını dengelemek için, çiçek balına çam balı karıştırması hadisesi görülmektedir. Çam balının biraz daha ucuz olması da bu tür yönelimleri teşvik edebilmektedir. (Bizzat çam balı da çok iyi bir baldır, burada sözkonusu edilen hadise saf çiçek balı satın aldığı düşüncesi içindeki tüketicinin yanlışa sevkedilmemesi, ürünün dürüst bir şekilde etiketlenmiş olmasıdır. Başka bir deyişle, saf çiçek balı ve karışık bal. Sahte bal ise, daha da farklı bir kavram olup, arı ürünleri dışında ürünler kullanılarak (glükoz gibi, bala benzetilen ve piyasaya sürülen tamamen hileli ürünleri içerir.) Çiçek balına, çam balı (veya başka bir farklı ürün) karıştırılmamış olduğunu anlamak için, bir kaşık bal az bir miktar suda eritilerek, üzerine saf alkol (ispirto) damlatılmalıdır. Katıksız çiçek balının bulunduğu suda hiçbir bulanıklık meydana gelmez. Çiçeklerden derlenmemiş ise, yumurta akı kıvamında tortular oluşur.

MARCHALINA HELLENICA(Çam Pamuklu Böceği,Basra) Aşılaması :

Mart yada Nisan aylarında daha önce bulaşık çam ağacı tespit edilir.
Bu ağacın bol yumurtalı dalları alınır.Aşılanacak çam ağaçlarına çiviyle yada bağlanarak sabitlenir.
Bir kaç yıl sonra bu canlı popülasyonun iyi bir gelişme gösterip göstermediği takip edilir.
Arıların bu böceklerin çıkardığı tatlı sıvıyı almak için sanki oğul çıkarırcasına ağaçları ziyaret ettiği gözlemlenir.
Ilıman olmayan 1100 metre rakımlı kar alan yerlerde bu aşılamanın faydaları görülmüştür.

Çukurova’da arıcı "Basra Böceği"ni bekliyor:

Arıların çam balı için ihtiyaç duyduğu “Basra Böceği”nin Toros Dağları ormanlarına aşılanmasıyla, çiçek balı elde etmenin mümkün olmadığı dönemlerde üretime olanak sağlanacağı ve ihracat geliri elde edileceği bildirildi.
Adana’nın Kozan ilçesinde kurulu Anavarza Bal Genel Müdürü Süleyman Sezer yaptığı açıklamada, yıllık 1200-1300 tonluk üretimlerinin 150-200 tonunu çam balının oluşturduğunu ifade etti.
Çam balının, arıların çiçek poleninden değil, “çam pamuklu böceği” olarak da anılan Basra Böceğinin (marchalina hellenica) çıkardığı tatlı sıvıyı kullanarak ürettiği özel bir bal olduğunu, dünyada yalnızca Türkiye’de Ege Bölgesi kıyıları ile Yunanistan’da üretildiğini, üretimin yüzde 90’ının ise Türkiye’de gerçekleştiğini söyledi.

Basra böceğinin, sadece kızılçam, karaçam ve Halep çamında yaşadığını ifade eden Sezer, “Çam balı, polen içermediği için kristalize olmaz. Bu sayede kıvamı bozulmadan veya donmadan yıllarca saklanabilir. Kristalizasyona dayanıklılığı ve önleyici özelliği ile, tıpta ve gıda sektöründe dondurma gibi ürünlerde, doğal katkı maddesi olarak geniş bir kullanım alanına ve ihracat potansiyeline sahip” diye konuştu.

“ÇUKUROVA ÇOK UYGUN”

Çam balının Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Antalya illerinin Ege sahil şeridi boyunca üretildiğini belirten Sezer, “Çukurova, ormanlık alanların ‘enerji ormanı’ özelliği taşıması nedeniyle, çam balı üretimi için son derece uygun. Basra böcekleri daha önce Kozan ilçesinin Gedikli köyü civarına getirilmiş ve şimdi orada çam balı alınıyor.
Tufanbeyli ilçe ve çevresine getirilmesi halinde, bir ‘Akdeniz çam balı’ ortaya çıkacak” dedi.

Bölgede 1200 arıcı bulunduğunu ifade eden Sezer, şöyle devam etti:
“Bu üreticiler 15 Mayıs’tan Ağustos ayına kadar çiçek balı üretimi yapıyor. Son yıllarda ise nakliye giderlerinin fazla olması nedeniyle ağustos ayından sonra çam balı üretimi için Ege’ye gidemiyorlar ve arılarını boşa alıyorlar. Ancak, bulundukları bölgede çam balı üretimi mümkün olsa, nakliyeyle uğraşmadan, ağustos ayından aralık ayına kadar çam balı üretimi yapabilecekler.
Ayrıca çiçek balı üretiminde bir kovandan 20-25 kilo ürün alınırken, çam balında 27-35 kilo ürün alınabilmekte. Çukurova’nın üretime kazandırılması sayesinde, arıcıların gelirinin artması yanında, önemli bir ihracat geliri de sağlanabilir.”
Sezer, bölgedeki ormanlara Basra böceği aşılanması için Adana Tarım Müdürlüğünün Çevre ve Orman Bakanlığına bir proje sunduğunu ve projenin onayının beklendiğini de ifade etti.‘’

Yukarıdaki bilgiler güzel…

Deneyen ve başarılı olan varmı? Hele bir de foto olursa muhteşem olacak.
Derleyip hemen makale yazıp bir dergiye yollarız. Ha gayret…

Dergiyi kim ne yapacak.Google var şimdi… :slight_smile:

Dijital dergi… E-kütüphane…

Fethi bey, şu an Bursa’nın benim bildiğim aşılama yoluyla oluşturulmuş, bal potansiyeli yüksek dört ayrı bölgesi var.

Üstelik fıstık çamlarına da aşı tutmuş durumda.

Sanıyorum yukarıda anlatılan yöntemler kullanılarak aşılama yapıldı.

Resimlerle Basra Böceği ve aşılama…


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9srvt.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9srwl.jpg

Çam Balı

http://g1207.hizliresim.com/z/j/9srxk.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9sryx.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9srzg.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss03.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss5l.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss6f.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss75.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss8k.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss0y.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss1p.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss2p.jpg


http://g1207.hizliresim.com/z/j/9ss3t.jpg

Yurdum insanı sağolasın…

       Çiçek balı ile olduğu kadar çam balıyla da beslendik.Ama çam balı daima ucuzdu ege bölgesinde.Yaşça büyüklerimize göre makbul olan çiçek balıydı.Nasıl oluştuğunu da bilmezdik ki çam balının.
       Büyüdük, merak sardık arıya, bala.Araştırmaya başladık zaman içinde.Kursa da gittik mart 2012'de.Yani dersini de gördük.Çam pamuklu koşnili olduğunu öğrendik o çam ağaçlarında hastalık sandığımız şeylerin.Bir de bahar aylarında yerlere akması yokmu!Her yer yapış yapış...Meğer o da balın hülasası.Şaşırmamak mümkün mü.
       Bir biz bilememişiz kıymetini.Bütün dünya, bilhassa avrupa,Fransa müptelası.Bizim arıcılar da nasıl olsa satıyoruz diye üç kuruşa ihraç etmişler.Dünya çam balı üretiminin nerdeyse tamamı bizde, egede...
       İş yerimin bahçesinde üç tane onbeş yaşlarında kızılçam var.Ağaçların her yeri bembeyaz pamuk dolu.Geçen sonbahardan beri böcekler uyuyana kadar izledim.Bahçe dışındaki fıstık çamlarına da nasıl olduysa sıçramış ama onlarda zayıf.
       Nasıl üredikleri üzerine kaynaklara baktım,bizden büyükleri dinledim.Çok kesin, tatminkar bilgiler yok.Dal taşıyarak aşılama yapan bir kişinin yazısına rastlamıştım...
       Kış döneminde görev yerimdeki basra böcekleri kayboldu gözden.Pamuklar mevcut.Mayıs ayının başında ağaçların dibinden toprakların yüzey kısımlarından 5-10 cm.lik satıhları kürekle alarak kovaya doldurdum ve deniz seviyesinden yaklaşık 80 metrelik yerlerdeki yaşlı ve genç kızılçam ağaçlarının kök kısımlarına özenli bir şekilde serperek toprağı da su ile nemlendirdim.Bu ağaçların üzerlerinde tabiki basra yoktu...
        Birkaç hafta sonra (28/mayıs/2012 tarihi) işyerimin bahçesindeki çam ağaçlarının altındaki beton kısımlarda altın tozu gibi ağacı çevrelemiş birşeyler dikkatimi çekti.Önce birşeylerin döküldüğünü ya da serpildiğini zannettim.Bahçede olan biten herşey beni ilgilendirdiği için yakından inceledim.Hareket halinde olduklarını görünce "eyvah pirelendik,bitlendik" dedim.Ama kısa zamanda bunun mümkün olmadığını, diğer çam ağaçlarının altında da aynı manzaranın olduğunu görünce çok heyecanlandım.Bunlar Marchalina hellenica yavruları idi.Daha önce görmedim,göreni de duymadım.
         Eski profesyonellerden birini çağırdım, gösterdim, o da görmemiş ama aynı kanıya vardı.
         Hemen işe koyuldum.Ağacın dibinden bir miktar kovaya toprak süpürdüm,su ile nemlendirdim.Neredeyse yüzbinlerce böcek yavrusunu nazikçe süpürge ve kürek yardımı ile kovanın içine aktardım.Aynı çam ağacının dallarından birkaç küçük parçayı üzerlerine bıraktım.Hemen dalların özellikle nemli yerlerine sarıldılar.Manzara muhteşemdi.Aynı gün akşam üzeri daha önce toprak dökerek aşılama yapmaya çalıştığım bölgeye hareket ettim.Yolda bir dostuma uğradım.Yaptığım bu işlemlerle ilgili o'na bilgi verdim.Arkadaşımın yanında bir tecrübeli arıcı vardı.Şaşkınlıkla beni dinledi ve bu böceklerden daha önce görmediğini, ve aşılama işlemi yapmadığını söyledi.İşte o zaman da ben şaşırdım.Bal istiyorsun ama basra böceği üretimine katkıda bulunmuyorsun.
         Bölgeye geldim, bu kez de daha önce altına toprak bırakmadığım ağaçların altına bu toprakları serptim ve su ile nemlendirdim.
         Ertesi günü işyeri bahçemin aynı ağaçlarının altında yine aynı manzara vardı ve ben o gün de aynı işlemleri yaptım.Tabi ki farklı ağaçların altına.Dün de, bugün de yavruların bir kısmını üredikleri ortamda bırakmıştım.Ertesi günü mevcut az olmakla birlikte yine aynı ağaçların altında yavrularımız yine vardı ve ben yeterince deneme yaptığımı düşünerek o gün bir çalışma yapmadım.
         Edindiğim bilgilere göre, Ağustos sonunda Havada yeterince nem olursa, hele bir de yağmur yağarsa, bilhassa aşırı sıcaklar olmazsa bizim Marchalina hellenica'larımız ağaçları saracak.İşte o tarihlerde bu sefer de görev yerimdeki ağaçların üzerindeki yetişkin böcekli dallardan kopararak aşılama çalışmasını yaptığım bölgedeki ağaçların üzerine bırakarak takip edeceğim.Böylece hangi yöntemin veya yöntemlerin başarılı olduğunu anlamaya çalışaçağım.
         Eğer başarılı olamazsam üzüleceğim.Ama vaz geçmeyeceğim.
         Netice;
         Benden önce forumumuza fotoğraflar ekleyerek yaptıkları çalışmaları gösteren değerli arkadaşları tebrik ederim, teşekkür ederim.Ama yıllardır çamdan bal bekleyen ancak böcek üretimine ya da yaygınlaştırılmasına katkı sağlamayan arıcılar için aynı duyguları taşımıyorum.Bu böcek diğer zararlı böcekler gibi kolayca üremiyor üstelik kötü koşullardan da çabucak ve olumsuz şekilde etkileniyor.Bazı yıllar çam balının olmaması bundandır.
          Ülke genelinde ,özellikle karadeniz bölgesinde bal ormanları oluşturma çabaları hızla sürerken, mevcut çam ormanlarını bal akımı açısından verimli hale dönüştürmek için çaba göstermemek büyük bir kayıptır, tembelliktir.Bireysel çabalarımız olabileceği gibi, örgütlü çalışmalar da yapabiliriz.
          Özellikle Muğla Arıcılık Meslek Yüksek Okulu bize yol gösterebilir.
          Selam ve sevgilerimle.

Yaşa be hocam…

     Sen de sağol üstad.Senin rehberliğin hepimiz için çok mühim.
     Az önce senden öğrendiğim eşek arısı mücadele karışımını yeniden hazırladım.Bol bol çekirge ve sinek yakalıyorum.Çünkü eşek arıları kayıplara karıştı.

Merhaba arkadaşlar
Bu çam pamuklu koşnili nin Ispartada yaşama şansı varmı acaba. rakım 900 ila 1050 m arası.
ortalama sıcaklık -16 ila 38 arası. eğer varsa bende biraz çalışma yapmak istiyorum.

Bu arada bizim burada sedir ağaçlarında temmuz 15 gibi , bir akma oluşuyor ve arılar sedir ağalarının tepesinden hiç eksik olmuyor. Aynı böcek olduğunu zannetmiyorum zira pamuklanma yok.
Bu durumdan dolayı belki pamuklu koşnilde yaşayabilir belki umuduna kapıldım :slight_smile:

Sedirdeki böcek farklı…

Resmini unutmazsam yüklerim bir ara…