Arkadaşlar kovanları koymayı planladığım yer sık sık ayılar tarafından ziyeret ediliyor , elektrikli çit gördüm internette aranızda bu yöntemi kullanan var mı?
Vatandaşın çoban köpeğine veya başka bir hayvanına zarar verirse işin içinden çıkamazsınız.Başka tedbir düşünseniz iyi olur.Selamlar.
elektrikli çitten kasıt
akülü olanından sanıyorum,
arıcıların kullandığını görmemekle birlikte
canlılara herhangi bir kalıcı zarar vermediğini biliyorum
sadece caydırıcı amaç taşıyan bir sistem
iyi akşamlar arkadaşlar ben kullandım ama nohut ektik etrafını elettirikli tellen cevirdik domuzlar cok zarar veriyodu ve sonuc mükemmel yanlız arasıra bakımları var birde arılar icin diyorsunuz muhtemelen akülü olması lazım fakat arılar iniş kalkışlarda tele deyerse ölürler gibi geliyorbana biz hayvanlara cekiyoruz başarılı oluyor arasıra bizede carpıyor canımız yanıyor ama okadar benim bildiklerim bu kadar kendinize iyi bakın
Sayın Camgöz10,
Sistemi biraz açıklayabilir misiniz?
Arılar için derken, arılığa yabani hayvanların girmesini engellemek için düşünülüyor.
12 v. akü ile iki çeşit alarm sistemi yapılabilir.
-
Arılığın çevresine yalıtkan direklerle birisi dokununca birbirine değebilecek şekilde ayarlanmış iki ya da daha fazla çıplak tel çekilirse ve bu telin birisine akünün artı akımı öbür teller de alarm sistemine bağlanırsa bu teller sistemi açıp kapama anahtarı olarak kullanılabilir. Birisi tellere dokunup telleri birbirine değdirince akım geçer ve sistem çalışır. Sistem ucuna da caydırıcı olarak yanıp sönen ışıklar, siren sesi, ya da insan sesi olan bir teyp konulabilir. Merdiven otomatiklerinde olduğu gibi bir ayarlanabilir zaman devresi de sisteme seri olarak bağlanırsa tellerin birbirine devamlı temasta kalması durumunda akünün boşalmasını önler.
-
Aküye, doğru akımı dalgalı akıma çeviren bir düzenek ve dalgalı akıma bir transformotör bağlayarak 1000 volt üzerinde yüksek voltaj elde edilebilir. Bu yüksek voltaj tele verilipp denenebilir ama ayılar için ne kadar caydırıcı olur bilemem.
Bursa tarım fuarında bir firma vardı, elektrikli çit yapan.
Biraz sohbet ettim.
Ayı için 8000 volt elektrik gerekli olduğunu söyledi.
Öldürmez mi diye sorduğumda, amperin çok düşük (yanılmıyorsam 0,01 amper) olduğundan öldürmez dedi.
Arılar yerle temas etmediğinden elektrik çarpmaz, kuşlara çarpmadığı gibi.
iyi akşamlar bu alet bir akü bir makine özel teli tahta kazık hayvanlarda etkili değişik markalar var ama yapılan iş aynı yanlız arılara carpmaz herhalde ben arıların uctuğunu unuttum
Bu işlemi unutun .
Bizde birisi bahçenin etrafini elektirikli telle çevirdi hem bahçedeki meyvaları hemde kovanları ayı yemesin diye ,akşam elektirik veriyor sabahda kesiyordu,o sabah biraz geç kaldı elektirikleri kesmeye, olan oldu 18 yaşında üniversitede okuyan bir genç ceb harçlığı için elektirik saatlarının okuma işlemini yapıyordu kısa yol diye o tarladan geçerken elektirik çarpti ve vefat etti.
sizin bahsettiğiniz, bu işin amatörce olanı
bahsedilen, patenti alınmış caydırıcı amaçlı olanları
çevremizde kullanılıyor, hiçbir şikayet duyulmadı
ve bahsedilen kazaya sebebiyet verecek kadar, voltajada sahip değil
Ahmet abi, burada bahsedilen elektrikli çit amper-voltaj değerleri farklı…
Sizin anlattığınız olay ise tam yurdum insanı dedirtecek cinsten…
Hangi akla hizmet yaptı ise.
Ayı gelse, ayı da ölür…
Söylenecek hiçbir şey yok.
Halil bey elektiriğin ne olduğunu biliyorum ,30 sene elektrikle uğraştım ve emekli oldum.
Tamam anlatılan konu amatorce deyilde mesela bahsedilen ------------------
. Aküye, doğru akımı dalgalı akıma çeviren bir düzenek ve dalgalı akıma bir transformotör bağlayarak 1000 volt üzerinde yüksek voltaj elde edilebilir. Bu yüksek voltaj tele verilipp denenebilir ama ayılar için ne kadar caydırıcı olur bilemem.
12 voltu 220 volta çıkaran ve aküye takınca normal elektirik aletlerini çalıştıran aparatlar var
Benim korkum ampul takmasını bilen birinin bu düzeneklerden alıp kendince birşeyler yapıp kaza yapmaması
Mesela 60 voltun altındaki voltaj insanlar ve hayvanlar için tehlikeli deyildir ama bu voltajda bir teli hayvan ağzına aldimi yine tehlikeli oluyor.
Elektrikli çit derken bir çoğumuz olabilecek kazalar konusunda tereddütlü davranıyoruz.
Benim volt, amper vs gibi konularda çok bilgim yok. Fakat şöyle bir şeyin varlığını biliyorum.
Amerikalı çiftçilerin çok büyük arazilerde hayvan otlatırken kullandıkları bir yöntem var.
Hayvanları belli bir bölgede tutmak istiyorlarsa o bölgeyi yerden yaklaşık yarım metre yükseklikteki tek bir telle çeviriyorlar.
Çit denilince hepimiz bahçe duvarı gibi birşey anlıyoruz.
Elektrik olan bu tele hayvanlar temas ettiğinde zararsız bir akıma maruz kalıyormuş.
Bir kere akıma maruz kalan hayvan zaten teli görünce bir daha yanına yaklaşmıyormuş.
Burada arkadaşların tartıştıkları konu bahçe duvarı gibi bir çite prize takılmış eletrikle akım vermek değil.
Kazara işi böyle anlayan arkadaşlarımız varsa, kesinlikle böyle bir uygulamaya kalkışmasınlar, Ahmet abinin söylediği gibi ciddi kazalara sebebiyet verilebilir.
Biz arı değilizki;unutkanlık var,dalgınlık var,uyku mahmurluğu var,acil gidiş gelişler var.Aman kaş derken göz çıkarmayalım.Sorumluluk duygusu,bilgi ve tecrübe şart.Allah korusun.Sağlıklı çalışmalar dilerim.( Ocağın üstündeki sütün yanından bir ayrıl bak ne oluyor.)
Benim çocuklarım da, büyümekte olan torunlarım hiçbiri elini sobada yakmadı. Nedeni, çocuk hareketlenmeye başlayınca kış gelip sobayı da kurunca kadınlar “ay, vay” demezden önce alırım çocuğu kucağıma, Çocuğumla bir “cııız” oyunu oynarım. Nasıl oynanır bu oyun? Yanaşırım sobaya, alırım çocuğun elini elime, yaklaştırırım sobaya, eli biraz fazla ısınınca “cııız” der çekerim. Tekrar yanaştırırım eli yanacak gibi olunca tekrar “cııız” der çekerim. Çocuk elini sobaya uzatmak istemeyince "cııız deyip elimi uzatıp çekerim. O da elini uzatıp çeker ama elini sobaya dokundurmaz. Bu oyun iki -üç kere oynanınca çocuk sobanın yakıcı olduğunu öğrenir ve sobaya yaklaşmaz. Eli ayağı yanmadan sobanın tehlikeli olduğunu öğrenir. Hatta “cııız” deyince ters ters sobaya bakar.
Amerikalı Çiftçilerin yaptığı da benzer bir öğretme yöntemidir.
Bildiğim kadarıyla 80 volta kadar elektrik akımı canlıya zarar vermez. Ama canlıyı titretir, canını yakar.
Odalarımızdaki lambaların ışığını azaltıp çoğalran, matkapların hızını azaltıp çoğaltan “dimmer” ler de elektrik akımını canlıya zarar vermeyecek kadr azaltabilir.
Aküden yükseltilecek akım da canlıya zarar vermeyecek ama can yakabilecek sınırler içinde ayarlanabilir.
Canlıya zarar vermeden ama canını yakarak ona telden uzak durmayı öğretebilir.
Amerikalı çiftçilerin yaptığı da bu olsa gerek
http://img716.imageshack.us/img716/5507/solarelectricfence.jpg
http://img442.imageshack.us/img442/7474/electricpetfence1.jpg
Ali Abi,
Eğitimciliğiniz mükemmel.Yönteminizi çok beğendim.Bu yöntemi kullanma gereği duyacak çok insan vardır sanırım.
Rabbim torunlarınızı görünür görünmez kaza ve belalardan korusun.
ben bu yıl kullandım bu elektrikli citten cok memnunum arılarım altı ay dışarıda yalnız kaldı arasıra ziyaret ederdim onları.bir seferinde baktımki ayı o tellerin etrafını kazmış ama zannetersem o sırada telede tutmuş çünkü gerili olan tel biraz sarkıktı çünkü bi dahada ayı o cevreye uğramadı ondan sonra. amma sanırım cok kızmış olacak yedi aylık olan bir tosunumu yedi hırsından olacak. herkese iyi bol bereketli iyi ürünler
Hayvan aç ne yapsın.Hayvan obur değilki akşama kadar atıştırsın.Karnı doydumu tamam.Öldürücü elektrik olmasında.
/ 14:17
Bu konuda çalışmalar varmış.
Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Doğa Derneği tarafından ortaklaşa yürütülen '‘Boz Ayı Araştırma ve Koruma Projesi’'nde kullanılan ‘‘elektroşoklu’’ tel çitler, ayıların tarım alanlarına zarar vermesini engelliyor.
Ayıların 2003 yılında ‘‘Kara Avcılığı Kanunu’’ kapsamında koruma altındaki yaban hayvanları listesine dahil edilmesiyle Doğu Karadeniz’de ayı popülasyonunda artış oldu. Özellikle bu tarihten itibaren yöre halkı, Türkiye’deki en büyük memeli yaban hayvan türü olan boz ayılardan, kendilerine ve hayvanlarına saldırdığı, tarım arazilerine zarar verdiği gerekçesiyle şikayetçi olmaya başladı.
Artvin’in köylerinde yapılan bir araştırmada ise vatandaşların ayıların korunmasına karşı tutumlarının Avrupa ülkelerine göre daha olumsuz olduğu, bunun da ayıların insanlara verdiği zararlardan kaynaklandığı anlaşıldı.
Bunun üzerine Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Doğa Derneği, 2006 yılında '‘Boz Ayı Araştırma ve Koruma Projesi’'ni hayata geçirerek, pilot bölge olarak seçilen Rize’nin İkizdere, Erzurum’un İspir ve Artvin’in Şavşat ilçelerinde çalışmalar başlattı.
Proje kapsamında '‘insan-ayı çatışması’'nın ortadan kaldırılması amaçlanırken, doğanın ve yaban hayatının korunması için ayılardan kaynaklı zararların önüne geçmeye yönelik önleyici tedbirler alınırken, pilot bölgelerde ayı ve domuz gibi türlerin meyve ve sebze bahçelerine girmesini engellemek için canlılar üzerinde öldürücü etkisi olmayan ‘‘elektroşoklu’’ çit sistemleri yerleştirildi.
-İNSAN VE AYILARIN ÇATIŞMASI
Proje Koordinatörü Dr. Özgün Emre Can, Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Erikli ve Sebzeli köylerindeki elektroşoklu tel çitleri inceleyerek, yöre halkından boz ayıların tarım alanlarına verdiği zararlar hakkında bilgiler aldı.
Artvin’in yaban hayatı bakımından Türkiye’nin en zengin illerinden olduğunu aktaran Can, proje kapsamında kurdukları elektroşoklu tel çitlerin yöre halkınca benimsendiğini belirterek, vatandaşların tarım alanlarını boz ayılar ve yaban domuzlarından korumak için artık kendi imkanlarıyla tedbir almaya başladığını vurguladı.
Projenin 3 yıl daha süreceğini ve bu sayede ayı popülasyonu, davranışları ve insan-ayı çatışmasının önlenmesine ilişkin çözüm yollarının üretileceğini kaydeden Can, bu anlamda vatandaşların da projeye destek vermesinin son derece önem taşıdığını vurguladı. Boz ayıların yaşadığı alanlarda, tarım ve arıcılık faaliyetlerinin ayılara zarar verilmeden gerçekleştirilmesini önemine değinen Can, sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Projeye başladığımızda yöre halkı (ayının sahibi var ama bizim yok) şeklinde tepkiler gösteriyordu. Şimdi ise proje ile insanlarla ayıların bir arada, barışık şekilde, birbirine zarar vermeden yaşamasını amaçlıyoruz. İnsanların ayıları öldürme nedenlerini ortadan kaldırırsak, iki türün doğada barışık yaşayacağını biliyoruz.’’
-AYILARA ‘‘GPS’Lİ TASMALARLA’’ TAKİP-
Vahşi hayvanlarının yaşam alanlarının bilinçsizce yok edildiğine dikkati çeken Dr. Özgün Emre Can, sözlerine şöyle devam etti:
‘‘Vahşi hayvanların yaşam alanlarını yok ederseniz onlar da sizin yaşam alanınıza müdahale eder. Ayıların, yaşam alanlarına inmesi üzereni insanlar etkili ya da etkisiz birçok yöntem geliştiriyor. Tarım alanlarına korkuluklar, parlayan cisimler yerleştirerek ayıları ve diğer vahşi hayvan türlerini ürkütmeye çalışıyorlar. Uygulanan yöntemlere bakıldığında insanlar çoğunlukla ayının gücünü abartıyor, zekasını ise düşük görüyor. Bu nedenle geliştirilen yöntemler bazen işe yaramıyor. Projeyle insanlara ayıyı tanıtmaya, gücüyle ve zekasıyla neler yapabileceğini anlatmaya çalışıyoruz.’’
4 yıldır devam eden proje çalışmalarında çeşitli çözüm metotları da geliştirdiklerini vurgulayan Can, ‘‘GPS tasmalarla ayıları yaşam alanlarında takip ettik. Onların hareketlerini, erkek ve dişiler arasındaki davranış farklılıklarını belirledik. GPS’lerle yaşam alanlarının röntgenini çektik. Buna göre, bahçeler için hazırladığımız elektroşok tel çitler ve bal peteklerinin korunması için yüksek platformlar geliştirerek, pilot bölgelerde uygulamaya soktuk. Vatandaşlara çözüm yollarını gösterdik. Artık bölgede bu çalışmalar yaygınlaşmaya başladı’’ dedi.
-‘‘SEVDİĞİ KIZI KAÇIRIP SUÇU AYIYA ATIYORLAR’’-
Dr. Özgün Emre Can, proje çalışması sırasında ayılarla ilgili çok sayıda efsane duyduklarını da belirterek, şöyle devam etti:
‘‘Proje çalışması sırasında şaşırtıcı hikayeler öğrendik. Yöre halkından ayıların ‘kız kaçırdığını’ söyleyenler bile oldu. Ormana odun kesmeye, ot biçmeye giden bazı kızları geçmiş yıllarda ayılar kaçırmış. Bir daha da kızlardan haber alınamamış. Ancak yaptığımız araştırmalarda, bölgede kız kaçırma olaylarının yaygın olduğunu, kimilerinin sevdiği kızı kaçırarak evlendiğini, suçu ise ayıların üzerine attığını belirleyerek, zaman içinde de anlatılan bu tür hikayelerin efsaneleştiğini öğrendik. Bize yaşanmış bir hikaye gibi çok eskiden ‘Fatma’ adlı bir kızın ayı tarafından eş olarak kaçırıldığı masalı da anlatıldı.’’
-‘‘ARAZİLER BİZİM ORMANLAR AYILARIN OLSUN’’-
Arazisini elektroşok tel çit ile çeviren Rahmi Aydın (60) ise proje öncesi ayılarla baş edemediklerini ifade ederek, ‘‘3 yıl önce bahçeme elektroşoklu tel çit çektim. Ayı bir kaç kez girmeye çalıştı ancak elektrik akımına kapılınca kaçtı. Alışma zamanlarında biz de ufak tefek kazalarla elektroşok akımına kapıldık ama şimdi çok memnunuz’’ diye konuştu.
Zekeriya Ekinci (62) de bugüne kadar ayılarla bir çok kez karşılaştığını vurgulayarak, ‘‘Geçmişte dut ağaçlarımı korumak için geceleri nöbet tutar, bu sırada da ayılar gelmesin diye gürültü çıkarırdık. Ancak uykuya daldığımız bir ara ayı gelir meyveleri yer, ağaçların dallarını da kırardı. Bahçeye elektroşok tel çit yaptırdıktan sonra artık rahat bir uyku uyuyabiliyorum. Çiti hangi ürünü koruyacaksam onun etrafına çeviriyorum. Artık tapulu araziler bizim, ormanlar ayıların olsun. Biz onların yaşam alanına müdahale etmiyoruz, onların da bizim yaşam alanımıza müdahale etmemesi için tedbir alıyoruz’’ dedi.
Daha önce bir ayının saldırısına uğrayarak çeşitli yerlerinden yaralanan Şahı Merdan Gökçe ise adeta ölümden döndüğünü, boğuşma sırasında yumruğunu ayının ağzına sokarak kurtulduğunu ifade ederek, o gün yaşadıklarını heyecanla anlattı.