Merhaba arkadaşlar İsmin Kadir Üstün Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde ikamet etmekteyim arılığım ilçeden 50 km uzaklıkta. Şuan İzmir bayındır bölgesinde olan arılarımı ilçeye göre baharı 15 gün önceden gelen arılığıma mart sonu gibi getirmeyi düşünüyorum 20-25 gün sonrasında ilçeye ondan 15 gün sonrada baharı biraz daha geç gelen altıntaş ilçesine getirmeyi planlıyorum. Bu sezon hariç hiç arı nakli yapmamıştım bu sezon bayındıra gidince gezginci arıcılığın sabit arıcılıkla kıyaslanamayacağını anladım. Şimdi sizlerden isteğim yukarıdaki sıralamaya göre arılarımı yeterince bala hazırlayabileceğimi tahmin ederek sırasıyla ülkenin nerelerine hangi balları hasad etmek için gitmeliyim onu öğrenmek. Arada tabiki zayıflayan kolonileri güçlendirmek için polenli bölgelere taşımak gerekecek maksimum hasada nasıl ulaşabilirim öğrenmek istiyorum. Hepinize şimdiden teşekkürler
Kadir bey merhaba,
sabit arıcılık yaparken ortalama bal veriminiz ne kadardı. Gezginci arıcılıkta hedefiniz nedir? Birde tamamen miktara odaklanmayın. Kestane balı ayçiçeği balına göre daha yüksek fiyatlardan alıcı bulur. Örneğin hasat edeceğiniz 5 kilo kestane balını satabileceğiniz rakama belki 1 teneke ayçiçek balıyla ulaşamayacaksınız. Birde örnek olarak farklı bölgelerden farklı miktarda çam balı elde edersiniz.
Bunlarıda gözardı etmeyip değerlendirmenizi ona göre yapın.
Selamlar
Merhabalar sabit arıcılık yaparken ortalama bal verimim 5-9 kg arasıydı ve senede birkez hasad yapabiliyordum. Çamda ise şartlar iyi gitti ve kovan başı ortalama 20 kg civarı hasad yaptım acemiliğimden dolayı birkez sağım yapabildim. oysaki arıları geç götürmeme rağmen ikinci sağımı yapabilirmişim.
Sıralarama konusunda yardımcı olabilecek ustaların cevaplarını bekliyorum
Kadir bey,
Arıları Bayındır’ın neresine ve ne zaman götürdün ?
Geçen yıl bende gitmiştim ama ballı götürüp balsız getirdim.
Yıl ile alakalı herhalde sen iyi almışsın yinede. Allah daha çok versin !
Sıralamayı uzaklardan biz nasıl belirleyelim.
Burda önemli olan şey sizin imkanlarınız. Sizin ortalama bahar takviminiz şöyle midir?
Bayındır --Mart 25 Arılık – Nisan 20 Tavşanlı-- Mayıs 5 Altıntaş.
Bizim buralardan doğuya kalkanların çıkış tarihi mayıs ayının 20 lerine denk gelir yaklaşık olarak.
Yerli arıcısı genelde Ankara, Kırşehir, Sivas taraflarına gezginci olarak gelenlerin büyük bir kısmı ise özellikle petek bal çalışanlar doğu ve güney
Doğu illerimize gider.
Çam balı için takvim Ağustos ortasında başlar. Ancak yıllara göre bu Eylüle hatta Ekim ayına kayabilir.
Önemli olan nokta arıyı çam alanında bitirmeden çekip polen kaynağı ve gerekirse besleme ile kışlık yavruyu sağlayabilmek.
Sayın; Basri bey gezgin arıcılık yapılan analarla, sabit arıcılıktaki analar arasında ne gibi farklar vardır?
Akdeniz bölgesinde ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde hayvancılık yapan bizden önceki atalarımızın senede 4 kez yer değiştirirlerdi. Bu yer değiştirmeye göre de mevsim ve yer adları anlamlı bir şekilde farklı adlandırılmıştı. Kışın sahilde ılıman bölgelerde kalırlardı; buralara kışla ya da kışlak derlerdi. Kış geçince hayvancılar yazlaya göçerlerdi. Havalar çok sıcak olunca da yaylaya göçülürdü. Yaylada otlar tükenince, havalar soğuyunca güzleye göçmek gerekirdi. Böylece eskilerin farklı bir takvimi vardı. Kış, yaz, yay, güz.
Bu takvim arıcılar için de geçerliydi. Kışın kışlada; yazın yazlada; yayın yaylada; güzün güzlede olan arılar iyi ve kaliteli ürün verirdi. Sahilde sabit arıcılık yapanların ürünleri ise daha kalitesizdi. O zaman motorlu taşıt araçları olmadığı için arıları şimdiki gibi, ayçiçeğine, çam basarasına götürme işleri de yoktu. Şimdi çok arısı olanlar, nerede balözü var telefonla ya da gidip görerek öğreniyor ve arılarını oraya götürüyor. Az arısı olanlar gene yayın yaylaya, kışın sahile taşıyor ama güz çiçeklerinin (Püren, sünemit, keçiboynuzu gibi) kalabalık ve verimli çiçekler bulunan güzlelere de taşımaya çalışıyor.
Bence en iyisi arı kaydı tutar gibi yöremizde yetişen bal ve çiçektozu bakımından verimli olan bitkileri, bitkilerin yetiştiği yerleri ve çiçek açma tarihlerini gösteren bir kayıt tutmalıyız. O zaman işlerimiz daha planlı ve verimli olabilir.
Analar arasındaki fark.
Pek çok başlık altında incelenebilir.
Yıpranma olarak bakarsak,
Kısaca gezginci arıcılıkta, ana arılar daha çok yumurta atmaya zorlanır. Dolayısı ile daha çabuk yıpranır.
Ama sabit arıcılık yapıldığı halde bazı durumlarda analar gezginci arıcılıktan daha çok yıpratılabilir.
Irk olarak fark varmıdır?
Gezginci arıcılıkta ana arılar değişik erkeklerin bulunduğu alanlarda çiftleşmişlerse farklı özellikler görülebilir.
Ancak sizin arıcılığınız sabitken, etrafınıza gelen gezginciler sayesinde bu farklar sabit arıcılıktada görülür.
…
Daha bir kaç farklı başlık yönünden incelenebilir.
Celal bey Ağustos 15 gibi Balcılar köyüne götürdüm arılarımı şuan hala oradalar geçen sene kısır bir dönem olduğunu tanıştığımız arkadaşlar hep söyleyip durdular ama bu sene 3. hatta 4. sağımı yapan arkadaşlar bile olmuş.
Hüseyin bey tarih tahminleriniz de yaklaşmışsınız benim düşüncem şöyle
Mart 25 Bayındır-Balıköy
Nisan15 Balıköy-Tavşanlı
Mayıs 1 Tavşanlı-Altıntaş
Mayıs 15 Altıntaş-Balıköy (Çaltı balı almak için arılığıma geri dönmeyi düşünüyorum güçlü kolonilerle)
Haziran15 gibi çaltıdan çıkarım tahminim bundan sonra Ağustos başında tekrar Bayındıra çama götürmeyi planlıyorum Haziran 15 ve 1 Ağustos tarihleri arasında nerelere gidebilirim. Mesela kestane balı hangi dönemde hangi bölgelerde olur yada ayçiçeği ne gidersem hangi zamanda nereye gitmeliyim güçlü kolonilerle ne kadar kalmam gerekir. Arılarım bal akımında zayıflarlarmı çamdaki gibi zayıflarlarsa aralarda destek amaçlı ne yapmalıyım.
Ali beyin yazlık güzlük dediği olay bizim yörelerdede var yazın Eğrigöz tepesine çıkıyor hayvancılar lakin eğrigöz tepesi diye bahsettiğimiz bölge ağustos sıcağında flora bakımından epey zengin olsada gece sıcaklıkları aniden düşüş gösteriyor bununda arılar için olumsuz etki yapacağı kanaatindeyim acaba yanılıyormuyum.
Sayın; Basri bey,sabit analar neden daha çok yıpranır?
Benim kanımca gezginci ana daha çok yumurta attığı için, sabit ana ile kıyaslanırsa sabit ana,gezginciden bir yıl daha fazla yumurta verir diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyormuyum. Kolayliklar dilerim.
Kestane için geç bir tarih 15 Haziran.
Trakya ya ayçiçeğine gidecekseniz de oradan çıkıp 1 ağustos’ta çama olmaz.
Çalışıp zayıflamayan arı yok.
Nektar akımına giren arının, hasat sonrası mutlaka bir iki tur yavru
Çıkartmasını sağlamak gerekir.
Amcamın biri arımın birini taşıyamadım, olduğu yerde bıraktım, bir sezon sonra geri geldim dünyanın balını yapmış diye video
Çekmişti. Hem de Antalya da.Hem de Alman arısı ile… Ne hikmetse her çektiği çerçeve petek takılmış arıya özenle verilmiş.
Ben baharda arıya 3 gün bakamasam her yanım dalak oluyor.
Amcanın arısı kendi kendine mum takılmış çerçeveleri ekleyerek 3. kata çıkıyor.
İşte öyle bir amcanın arısını bulursanız ne ala…
Sabit analar arıcının hırsı yüzünden yıpranır.
Gezginci arıcı gideceği yere göre hesap eder, ananın yumurtaları küçük dengeleme operasyonları haricinde kendine kalır.
Sabit kalan nitelikli analar, en başta niteliksiz gelişemeyen kovanlara yavru verir, sonra bölmelere destek çıkarlar ki bunlar
Genelde kapalı yavrular olur.
Yetmezmiş gibi, bölmelerden geri kalan olursa onlarıda kurtarmak için yavru vermek zorundadır.
Haa bu ana hepsini yaptığı halde süpermenlik edip kolonisini güçlü kışa sürükleyen bir arı ise, sonbaharda bölünür ikiye…
Her ne kadar yazdıklarım birazcık abartı olsada, bu ülkede yapılmıyorda değil hani… Değil mi?
Şöyle yapalım o zaman çaltıyı çıkaralım aradan zaten herzaman olmuyor direk kestane ardından çam. Buna göre bir tarih ve yer programı belirleyelim
Sayın; Basri bey verdiğin yanıtlara çok teşekkür ederim.
Bizlerde hazır ana olmadığı için sonbaharda bölme yapmıyoruz, ana üretmeyi bilmediğimizden dolayı, ana kaybeden yedi, sekiz çıtalık kolonilerimizide diğerleriyle birleştiriyoruz.
Kolaylıklar dilerim…
Sayın; Basri bey verdiğin yanıtlara çok teşekkür ederim.
Bizlerde hazır ana olmadığı için sonbaharda bölme yapmıyoruz, ana üretmeyi bilmediğimizden dolayı, ana kaybeden yedi, sekiz çıtalık kolonilerimizide diğerleriyle birleştiriyoruz.
Kolaylıklar dilerim…
Hasan bey,
Birleştirmelerinizde kırılmalar nasıl oluyor. Veya nasıl yapıyorsunuz birleştirmeyi ?
Kadir bey,
Size maşallah diyorum.
Arıları bu kadar gezdiriyorsuz. Zaman olarak da musaitsiniz galiba.
Bende çok istiyorum böyle gezmeyi ama öncelikle koloni sayım az ve zaman isteyecek.
Gösterdiğiniz azimden’de belliki siz bayağı yolalacaksınız yakın zamanda !
Başarılar ve hayırlı kazançlar dilerim…
Bu kadar mevsim kayması içinde tam tarih verebilmek zor.
Marmara bölgesinde, Yalova ve çevresinde haziran ayının başı gibi hesaplamak gerekiyor. Ancak söz konusu olan iklim olunca hiç bir şeye söz
veremiyorsunuz.
Ben olsam kestane balını listeden çıkartırdım. Yada listeyi kestane balına göre düzenlemek gerek. Sizin için ikinci seçenek zor ve riskli.
Celal bey iyi dilekleriniz için teşekkür ederim umarım hepimiz bol verim alabileceğimiz arılıklar kurabiliriz.
Hüseyin bey cevaplarınız için teşekkürler.Haziran başı gibi kestaneye götürsem ağustos ortasına çama yetişemezmiyiz.
Sayın; Celal bey, Örneğin; Eylül ayında yedi çıtalık bir koloninin anası yoksa bu koloniyi önce iyice sıkıştıırım, büyük ihtimalle altı çıta kalır. Bunun yaklaşık üç çıtasında çıkmak üzere, veya yarısı çıkmış yavrular vardır. Zayıf gördüğüm iki veya üç koloniye bunları dağıtırım, buda vereçeğim koloninin durumuna göre(2+2+2 veya 3+3 gibi) bir yavrulu, bir yavrusuz şekilde, dağıtaçağımız koloni yalancıya gitmemiş olaçak ve dğıtmadan öncede hem vereçeğim koloniye hemde alaçağım koloniye gül suyu veririm.
Vereçeğim koloninin üerine gazete kağıdı serip, üstlüğüde koyar, ve birkaç yerinden deler vereçeğim çıtalarıda getirir üstlüğe koyar ve kapatırım. Bu arada böldüğüm koloninin tamamını aynı şekilde dağıtıp kovanı yerinden kaldırıyorum. İki gün sonrada üstlükteki arıların büyük çoğunluğu aşağıya indilerse tekrar bir gülsuyu verip, üstlüğü alır ve çıtaları aşağı indiririm. Biraz karışık oldu galiba
Kolay gelsin…
Celal bey iyi dilekleriniz için teşekkür ederim umarım hepimiz bol verim alabileceğimiz arılıklar kurabiliriz.
Hüseyin bey cevaplarınız için teşekkürler.Haziran başı gibi kestaneye götürsem ağustos ortasına çama yetişemezmiyiz.
Yetişirsiniz. Ama aradak uygulamalar ve kestane balını yakalayabilmek önemli. Kestane yağmurlara, rüzgara denk geliverirse… Ne yapacaksınız?