Hatırlatalım Dedik...

*** Varroa mücadelesi için Formik Asit uygulamasının yapılabileceği en uygun dönem, birçok bölgemizde başlıyor.

Eleştiri ve görüşler için

https://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=10632.0

***Doğal memelerin artık arılıklarda bolca görüldüğü bugünlerde.

Arabanızda - arılığınızda mutlaka 40 cc’lik küçük şişelerin yarısına kadar bal ile dolu biçimde bulundurun.

Kontrollerinizde karşılaştığınız içi süt dolu memeleri koparıp yerlere atmak yerine.

Memeleri keserek bir serin yerde biriktirin.

Kovan kontrolü sona erince.

Henüz kapanmamış açık memelerdeki sütleri yanınızda bulunan balın içerisine ahşap bir çubukla sıyırın.

İş bitimi o balla karıştırın. Hiçbir şekilde bozulma olmaz.

ZİYAN ETMEYİN.

Eleştiri ve görüşler için

https://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=10632.0

Arıcılık yapıyor iseniz.

Koloni sayınız kaç olursa olsun.

Hukuki anlamda da sorun yaşamamak adına arılığınıza ait İşletme Kaydınızın bulunması gerekir.

İlçe / İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veterinerliğine başvurarak işletme kaydınızı açtırınız.

Eleştiri ve görüşler için

https://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=10632.0

Polen…

Arılarım güçlensin polen toplayacağım düşüncesi olanlar…

Polen yerinde durmaz…

Her dönemin polenini almak üzere yeteri kadar koloninizi güçlendiriniz.

Eleştiri ve görüşler için

https://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=10632.0

Arılığınızda bunlar bölmeler diye tanımlayacağınız koloniler için söyleyeceklerimiz var.

Bugün itibarıyla bölmelerinizin güçlü olmasına hiç gerek yok.

3-4 çerçeveye kadar haydi eyvallah ama daha güçlü olanların içinden kapalı yavrulu çerçeveleri üretim kolonilere almakta fayda var.

Geride kalan bölmelere de güzelce besleme ve varroa mücadelesi…

Bölme demek, gelecek yılın arısı demektir.

Uçuş deliğinden arı çıkan her kovandan, ürün beklemek doğru değildir.

Eleştiri ve görüşler için

https://www.aricilik.gen.tr/index.php?topic=10632.0

evet halil hocam malesef biz de arılı kovana güclü bal yapar yada zayıf iş yapmaz gözüyle bakılmıyor malesef hep sayı ile bakılıyor yani adam 100 arısı var ama icinde 50 tane iş yapacak arı var ama bazı bölgeler icin arı kışın güclü olmalı yoksa zayıf koloni kışın ölüyor kendini ısıtamıyor sizinde dediğiniz gibi en az 4 cerceve olmalı

bu cümleyi biraz açarmısınız ben anlamadım.

Form son zamanlarda sanal arıcılık kahvesi tarzı muhabbetlere sahne oluyor, iyi kötü 2009 yılından buyana takip etmekteyim, yaratıcı genç kimliklere ihtiyacımız var, kargayı klavuz edinen yorumcu arkadaşlar özelden muhabbetlerini yapsalarda yazışma kirliliği ortadan kalksa.

Bu forma emek harcayan abilerimiz bu işten maddi çıkar sağlasalardı internet üzeri satıştan rekor kırarlardı. 5 kelime 100 tl…

Kısır bir döngü var, nem+varoa+ana arı üretimi+bal , bir kovanı olanında derdi aynı bin olanın da, her sene mevsimsel aynı muhabbet,

Formda birçoğumuz birliklere üyeyiz ve yönetimlerinde de görev alanlarımız var, daha duymadım il bazında + ilçe bazında + mera bazında toplu varoa ilaçlamasına giden arıcı grupları + toplu tahlil yaptıranlar + … ana arı alımları bile ilçe bazında 4-5 üretici tercih ediliyor, onda bile anlaşma yok.

Şimdi diyeceksiniz ki bizim yazdıklarınla alakamız yok, biz kendi balımızı üretmek istiyoruz, sebep?
Aldığımız bala güven yok.
Zaten sıkıntı balın arıcıdan değil de aracıdan alındığı için güven yok.
Asıl sıkıntı bu işi hobi olarak yapan denetime tabi olmayan zararsız gözüken küçük arıcı gruplarında.
Bir araştırın derim sizlere başı NEO ile başlayan arı ilaçlarından Güzel Ülkemde yıllık bazda ne kadar satılıyor…

Eğer illa da bir zorlama fikir üreteceksek, bence şu daha mantıklı;

Küçük arıcı ilacı gider bayiden, bayerin şeritlerinden alır takar.
Büyük arıcı gider kene ilacı veya mavrik alır arıya basar.

çünkü büyük arıcı 400 şerite 1500-2000 tl veremez ama, küçük arıcı 10 şeride 50 tl verebilir.

Kendi balını üreten birisinin daha dikkatlı olduğunu söylemek daha akla yatkın ve insaflı olurdu.

işin içine “Ticari kazanç” girince, etik değerler kişinin insafına kalıyor.
Ama kişi kendine üretiyorsa etik değere gerek kalmıyor, kendisi yiyecek.

Bahsettiğiniz, nem-varroa-ana arı-bal döngüsü kısır değil. Yurtdışı forumlarını takip edersen, aşağı yukarı konular ve hatta yorumlar bile aynı.

Yeni başlayan veya öğrenmeye merakı olmayanlardan bahsetseydin. Hak verebilirdim. Çünkü, bilmiyor olmak daha fazla hata yaptırıyor.

Ama küçük arıcılar problemlerin temel kaynağı dersen, buna kendini de inandıramazsın.

Bir ara da başka işi olanlar arıcılık yapmasın mantığı vardı.
Ek iş olarak arıcılık yapanlar balı ucuza satıyorlarmış. Diğerleri para kazanamıyormuş.
Bu da ona benzedi biraz, maalesef.

Asıl sorun Osman Hocaoğlunun dediği gibi küçük arıcılarımızdan kaynaklandığını düşünmüyorum. Aksine daha az sermaye, daha az iş gücü, daha az zaman gereksinimleri olduğu için daha temiz yapılabilir olduğunu düşünüyorum. Hobi olarak arıcılık yapanlar denetime tabi değil demişsiniz, meslek olarak yapanlar hangi denetime tabi ona da bakmak lazım. Arıcılık konusunda yasal zeminde boşluk çok, daha sistem oturmuş değil. Tv de günlerce bal reklamı yapılıyor aradan 1-2 yıl geçmiş balın tahlili yapılıyor sahte bal…İyide o zaman aralığında tonla bal satıyo sahtekarlar, zaten elde etmek istediğini elde ediyor. Sonra bir bakıyoruz 5 bin 10 bin ceza kesilmiş firmaya…Suçu bu…

Iyi yetismis genc Aricilara,Yerkürenin heryerinde ihtiyac var.
? Nasil yetisecekleri.(Gökten usta düsmedigine göre…?)bu is bilenlere düsüyor.
Bilgi Kirliligi, Forum üyelerinin oldugu kadar Moderatörlerinde sorumlulugu.
Karga…Kilavuz… Agir bir itham.
Güzel degil.

Forumda kirlilik olmasını istediğimden değil ama

Şavaş beye o cümleyi bende hiç yakıştıramadım.

hiç şık olmadı,insanları ikaz etmek bu şekilde olmamalı.

Forumda koloni sayısı 50-100 den fazla olan arkadaşlar, bizlere yani hem acemilere hemde koloni sayısı az olan arıcılara açıklama borçlular. Eğer ki sıfırdan başlayıpta (hem bilgi anlamında, hem koloni sayısı anlamında) direk 50-100 koloni ile bu tür işlerde başarılı olunabiliyorsa bu iş nasıl oluyor???
Başka iş ile uğraşıpta 50-100 hatta daha fazla kolonisi olan arkadaşlar var mı???
Forumda bazı şeyler yasaklanırsa forumun forum amacı kalır mı??? Forumu takip eden herkesin her şeyi bilecek diye bir kural yok. Birileri bir şeyler soracak birileri bilgilerini paylaşacak ki bizler bişeyler öğreneceğiz. Paylaşılmayan bilginin kime faydası olur???

İsmail bey,Piyasada o kadar çok varroa ilacı varki arıcılar neyin nasıl olacağını sapıtmış durumdalar. :frowning:

Bence iyi bir arıcı olmanın tek şartı flora gerisi kendiliğinden gelir.Bilgi paylaşımında sıkıntı olmadığını düşünüyorum.

Ismail bey,Sorulara mutlak cevap ister gibi…hep üc isaretle sormussun.

Yan is olarak,cok ariya bakmanin yolu,bilgiden,tecrübeden geciyor,ekenomik calismaktan geciyor.

Tabii,maddi manevi imkanda gerekiyor.

Bilgi paylasimi ile ilgili;Daha müsamahakar olmaliyiz diye düsünüyorum.

“Sevdigini ucurup,sevmedigini yurtan, yuvadan kacirarak”,nereye varilirki ?

-Bakin bir kralice dogdu diye;torununun resmini paylasan aricilar var.

Paylasilmayan bilginin kime faydasi olur bilmem,ama bize faydasi olmayacagi kesin.

Mutlu ve basarili bir yil dilegiyle.

Benim tepkim farklıydı sevgili Muzaffer Taşdemir. Bazı yazılarda az sayıda koloniyle uğraşanlar iyi bal üretemez, varroa ile mücadelede kalitesiz ilaç kullanabilirler ifadesi geçtiği için o şekilde yazdım. “Kılavuzu karga olanın” denildiği vakit iş çok farklı boyutlara taşınıyor. Bizim veya ben kendim için yazayım; benim en büyük kılavuzum bu forum ve hiç bir zararını görmedim, aksine bana arıcılığı bu forum öğretti.

İsmail bey,

Tepkinizde gayet haklısınız,

Bu forumda bildiklerini paylaşmayanın,geyik muhabbetlerinede tepki koymaya hakkı yok.

İsmail soruları ve sorunları tek tek sorarsanız cevabı almak çok kolaydır.

Ben can alıcı bahsedeyim.

Başka bir iş de çalışıp ta 50 Arıya bakmakta,20 Arıya bakmakta aynıdır.Bakılır.

Arılığın 20 km den uzaksa işin zor,aracın yoksa hepten zor.

En önemli tarafımız şu bilip bilmeden Arıyı kurcalamayacaksın.

Bahar hazırlıkların kovan dahil hazır olacak,uydurma kovanlarla çalışmayacaksın.

Her daim varroa mücadelesini yapacaksın.Bu gün tek sefer oksalid+geçtiğimiz sıcaklarda rulamid tek sefer yine.Kış çıkışı tek sefer oksalid.

Bahar ilk ayları fulimetrin+fulimetrinden sonra formik üç sefer.

Bal sezonu girdi Balları sağdın ne yapacaksın,kestane bitti ama çiçek başladı ve varroa çoğaldı diğer kolonilerden bulaştı ne yapacaksın,bu

gerçeği sana söyleyecek bir Arıcı tanımıyorum…

Eğer yapabilirsen kapalı yavrulu ballıları ayır,diğerlerine rulamidi yap,çok dökülenler olursa onları işaretle bir daha yap dumanı.

Kapalıları al diğer kolonilere ver katlara yoksa uğraşamazsın,sonra ver dumanı çok dökülenler olursa bir daha ver.

Bittimi bitmez en büyük sorun başlıyor,kapalılarda olan varroa onlar çıkacak dağılacak kolonilere çık işin içinden,pürene kadar hakim

olacaklar kolonilere.

Tek şansın az yavru olacak o dönemde al onları ruşetlerdeki Arılarına ver Bal almayacaksın nasıl olsa her türlü varroa mücadelesini kesintisiz

yap.Ha onlardaki açıkları alıp diğerlerine verebilirsin durumlarına göre.

Elin hızlı kafan dolu olmayacak bu işleri yaparken odaklanacaksın vesselam.

Çiçek balını sağdın,pürene gittin,aynı işlemler başlıyor,pürende öyle bir yavru atımı oluyorki eğer varroayla pürene gitmişsen son bahar

sonunda balı sen arıyı varroa yiyor,hep beraber kovanı boşaltıyorsunuz.

Demek ki pürene sıfır varroayla gideceksin yada püren balından vaz geçip,formik,duman,fulimetrin yükleneceksin varroaya son baharı

kışı çıkartacak kadar göresin.

Danışmanlarımız cesur olmalı.

    Değerli Arkadaşım: Arıcılık çok zevkli, çok riskli, çokta yorucu ve uğraş gerektiren bir meslektir. İster amatör, isterse profesyonelce  olsun başlangıçta 10 kovanla başlamak en güzelidir. Ancak aşağıda belirte- ceğim kurallara dikkat etmek şartı ile. Nihayet arı da sinek sınıfından olup bir sinek kadar canı vardır.
    1.Kovanlar Tarım Bakanlığı standardında olmalı,
    2.Arılar; arıcılık yapılacak bölgeye uyumlu olmalı,
    3.Kovanlar en az 8 günde bir(yumurta gözlerinin kapanma süresi) kontrol edilmeli, yumurta durumu, larva durumu, gözeneklerin kapanma durumu incelenmeli ve kovan sicil kartına işlenmeli,
    4.Ana arı kontrol edilmeli,
    5.Problemli kovanın problemi çözülmeden başka kovan kontrolüne geçilmemeli,
    6.Zamanında tedbir alınmazsa; ana arının ölümü, yeni ana arı ve kovanın toparlanması 40 güne tekabül etmekte buda sezonun bitimi anlamına gelmekte ve hatta söz konusu kovandan bal almayı boş verin kovanın gelecek sezona çıkması bile riskli olmaktadır.
    7.Arıcılık; iklim şartları, flora ve nektar akımı ile doğru orantılı olduğundan fırsatları değerlendirmeli, zamanı tasarruflu kullanmalı, bu günkü işini kesinlikle yarına bırakmamalı,
    8.Doğru mum kullanmalı, 
    9.Zamanında(yavrulama) doğru ve kuralına uygun besleme yapılmalı,
   10.Varroa' ya karşı formik veya oksalik asit kullanılmalı, 

    Fazla başınızı ağrıtmayayım. Başka bir makalede buluşmak üzere.
 
    Hayırlı ve bereketli yıllar.