Merhaba, arılığımızda 204 kovanımız var ve 2 kişi bakıyoruz. 2 senedir bu işi yapıyoruz ama profesyonel arıcı dostlardan yardım alıyoruz. Biz yine de çözemedik bazı kolonilerimizdeki hırçınlığı. Forumdaki parametrelere bakınca arılardaki hırçınlığın sebepleri:
-İklim koşulları (rüzgar vb)
-Açlık ve nektar azlığı
-Ana arınıın olmaması ya da ana arı değiştirme dönemleri
-Yanlış körük kullanımı, arıcının yaptığı hatalar ( ser, hızlı hareketler) şeklinde sıralayabiliriz.
Bu sebepler dışında arının saldırması nasıl bir durumdur? Bu sebepleri ortadan kaldırdığımız kovanlar da bile saldırganlık sürüyor. Arının ırkından kaynaklanabilir mi? Trakyadayız ve gelenler böyle arı görmedik diyorlar. Muğla kırması olabileceğini düşünüyorlar. Erkek arılar boyut olarak çok büyük. Çözemedik ne olduklarını, sadece ege bölgesinde kışladıklarını biliyoruz, Trakya arısı ya da karniol diyelim, zaten saf ırk bile olsaydı( çevremizde gezginci ve diğer sabit arıcılar mevcut) korumalı bir bölge olmadığı için zaten saf ırk kırılmayacak mıydı? Biz bu arıları nasıl sakinleştirebiliriz?
2 yıldır arılar sizde olduğuna göre gözlemleme yapmışsınızdır. Dediğiniz parametreler hep aynı olduğu anda bazı arılar hırçın bazıları uysalsa geriye bence bir tel gen faktörü kalıyor…
Bunu da çok rahat çözebilirsiniz. 2 yıl boyunca gözlemlerinize göre oğul vermeyen ve en uysal olan 5 kovan tespit edin.
Bu 5 kovandan uygun olan ana arı üretme tekniğine göre ana arı üretin.
Bal sağımından sonra eski anaları alarak yerine yeni ana arıları verin.
Ve bu durumu arıcılık hayatınız boyunca her sene tekrar edin.
Her yıl oğula gitmeyen ve hırçın olmayan kovanları damızlık olarak kullanırsınız.
Bu şekilde çalışırsanız 3 yıl içinde elinizde mükemmel bir arı hattı olacaktır.
tahminim hırçın kovanda ana arı memesi olunca o memeyi bozunca o kovan hep hırçın oluyor.ana memesini çok kıskanıyorlar.bir kez o kovanda ana memesi bozunca uysal arı bile hırçınlaşıyor.
Evet terbiye edilir. Her şeyden önce Göksel Bey’e katılıyorum. Korktuğun şeyin sana saldırmaması eşyanın tabiatına aykırı. Sonra Serkan Diril Bey’in tavsiyesine uyulmalı. Saygılarımla
O memenin bir yapilis amaci var, nedir mevcut ana ari ya olmustur ya sakattir yada yaslidir ozaman ne oluyor,direk koloni is basa dustu diyerek yeni ana yapmaya basliyorlar yapilmaz ise ne olur koloni 2 ayda soner… yani demem o ki arilarin hircinlasmasi gayet normal.
abilerim arıda hırcınlık konusundan bende yakınanlardanım
her gidişimde mutlaka karşılama yapıyorlar beni anlamadım çok mu seviyolar bu kadar
resmen maskeye taş atılır gıbı vuruyorlar ve gırecek yada sokacak yer arıyorlar anlamadım gercekten ben onları bu kadar çok severken neden bköyle yaptıklarını
Bazen arilar herhangi bir nedenden dolayi saldirgan olabiliyorlar. Ama sizin arilar surekli saldirgan ise bu ana arinin saldirgan genler tasidigini gösterir. Care ise anayi degistirmektir
bende oyle dusunuyorum abi videolarda ne izliyoruz maske olmadan rahat rahat calısıyorlar özeniyorum gercekten.Bizde 2 kat corap giymemize ragmen ordan bıle gecırıyorlar anlamadım gercekten
Geçen yıl bu zamanlarda hırçın bir kolonim vardı. Köpek arısı falan diyerek gariplerin günahını da almıştım. 4 çerçeveye sıkıştırmama rağmen varroa mücadelesini düzgün yapamadığımı kasım ayında geniş bir yavru alanı ve ana arı ile birlikte bir avuç arı ve ballı peteklerle başbaşa kalınca anladım. İş işten maalesef geçmişti.
Hala üzülürüm. Meğer arılar bana hırçınlık göstererek mesaj vermişler ama benim gibi “USTA” !!! bir arıcı anlayamamış…
Size acil bir çözüm öneriyorum. Bu koloniye kek verin. Ertesi gün kuzu gibi olacaklardır.
eyvallah abilerim heppiniz önerilerini denemeye ve tekrardan özen göstermeye calısacagım .
ilk baharda birazdaha uysallardı sankı suanda delirmiş gibiler
daha busene arıcılığa başladıgımız ıcın yavas yavas tecrube edeceğiz hayırlısıyla…
Ardından ona göre sakin bir kovandan ana üretmeyede başlarız inşallah…
geçen yıl kafkas melezi 5 kovanım vardı çok saldırırdı.bu yıl anasını deiştirdim.3 kovan karniol var.sinekten farkı yok.hiç igne yok.sokma yok.karnioldan şaşmayın derim.geçen yıl misafir agırlayamıyoduk.çok saldırgandı.bu yıl eline al sev arıyı sokmak hiç yok.kapağı aç bak kendilerini bozmuyorlar
bi kovan karniyol arı temin edip ondan yeni analar üretip diğer kovanlara versek olurmu ? çiftleştiği erkek başka arı olucak yeni anaların bu durumda melez olmuyor mu ? yinede karniyol özelliği devam eder mi ?
Arı ırkı önemli bir faktör olmakla birlikte açlık,Varoa hasarı ,ve anasiz kovan ariyi hircinlastiran etkenlerdir diye biliyorum
Bu nedenle arı hırçınlığı sadece ana değişimi ile cozumlenemez.
bu arının aynısı bende var. arımın cinsi anadolu, ankara kazan taraflarından ana üretim çiftliğinden gelmiş bir 2016 arısı.
bahsettiğiniz bu arının hırçın olmasının 6 sebebinin 2 si birden gerçekleşiyor, yada sebebin biri her 2 günde bir gerçekleşiyor. sebepleri sayıyorum:
1-etrafta sürekli kuş sürüsü, koyun, keçi, kedi, büyük arı örümceği, yada kovan içine giren karıncalar olması, kovanın önden uçuş deliğinden aşırı rüzgar alması
2-yeterli bal stoğunun olmaması,
3-sürekli 3 gün yağmur yağması, yani 3 gün yağmur, 3 gün güneş, 3 gün yağmur 3 gün güneş, nektar ve polen akışının düzenli olmaması
4-kovanın bir köşesinde kapakta yada kovan arasından hava sızması ve arının bunu siz kovanı açtıkça kapattıkça sürekli kapatmakla uğraşması, kapatamaması, kovanda iç kısımda birleştiği yerde delik dal budağı olması
5-etrafta su kaynağı olmaması, arının çok uzaktan su aramaya gitmesi, gelene kadar kovan içinde ısının aşırı yükselmesi yada yavruların beslenememesi, kovan içinde suyun yeterince depolanamaması,
6-arının f1 olmaması, f3-f4 olması, sürekli aynı arılıktaki erkeklerle döllenen arının saldırgan özelliklerinin ana arıda birikmesi. (yani arının kılıçlaşması diyor 1940 ve sonrası dönemdeki duayen ziraat mühendisi büyümüz). bu tarz arıları nasıl anlarım diye sordum, bana dedi ki:bu tarz arılar kışlama öncesinde yeterli propolis toplayamaz ve eşek arılarına karşı kovan giriş deliğini içten tek delik bırakamaz ve bu deliği de 8 mm.ye kadar küçültemez dedi. arının bunu nasıl yaptığını eşek arısını bu kadar nasıl içten kapattığını sordum. bana:topladığı propolisi içten tek deliğin üzerine doğdu merdiven yaparak üstüste biriktirir, yaklaşık 1-2 cm.kalınlığında bir propolisle kaplayıp en ortaya doğru gözü küçültürler dedi. bu tür arıyı tekrar saldırgan olmaktan çıkarmak için, mutlaka başka ırk erkekleriyle döllemek gerektiğini söyledi. yani arının cinsi anadolu ise, anadolu arısını kafkas yada karniyol erkeğiyle döllendiğinde saldırganlık özelliğinin kolayca kaybolduğunu söyledi. kovan girişini 8 mm. (0,8 cm çapında) ye kadar düşüren arıların sadece saf ırk yada saf ırka yakın olan ve saf ırktan erkeklerle döllenip devam eden soy olabileceğini söyledi. ben bunu saf kafkas ile saf anadol yada saf karniyol gibi çarpraz ana-baba döllenmesiyle olabildiğini anladım. söylediği bir şey var bana cuk oturdu. türkiye bugüne kadar avrupadan saf karniyol getirmekle bir yüzyıl kaybetti, uygun kovan tipini bulmak için aramakla bir 60 yıl kaybetti, kışın ölmeyen italyan bulmaya çalışmakla bir 60 yıl daha kaybetti. oysaki kışın da çalışan ve kıtlığa-soğua ve rüzgara dayanıklı olan ve ülkemizin coğrafi yapısı gereği akdeniz-karadeniz iklim geçişi olan ülkemizde kafkas ve anadolu ırkıyla uğraşmayla vakit harcasaydık bunlarla çalışmayla uğraşsaydı arıcılarımız daha iyi olurdu. bunlar benim kulağıma küpe oldu.
Hırçın arı terbiye edilir.
1-Önce bol şerbet ve kek verilir,
2-sonra üstümüzdeki örtü ve eldivenler çamaşır makinasında yıkanır, üstümüzden sinen ter kokusu vücut kokusu ve ön tele değen nefesimizin kokusu giderilir,
3-arı demiri kokusu giderilecek şekilde yıkanır temizlenir
4-katkısız uygun duman vurularak arı sakinleştirilir
5-arıya nefes ve vücut kokumuz nüfuz etmeyecek şekilde müdahale edilir, yani çerçeve aralarına bakmak için eğilinmez, kovan vücudumuza yapıştırılarak kaldırılmaz,
6-kovanda her arı bize hırçın şekilde saldırdıktan sonra yukarıdaki 5 madde tekrar edilir.
kovanda bütün arılar bana saldırırken ve örtü altından 15 kez ısırırken, yanıma ilk defa gelmiş misafirimin elinin üstüne arıların konupta 1 tane bile ısırmadan gidişini hayretler içinde izlemiştim.
sonradan farkettimki arı nefesimi ve vücut kokumu sevmiyor, çünkü kovanı açarken,bakarken ve kapatırken arıların bir kısmını öldürmüşüm malesef, arı zehri yayılmış eldivenlere ve el demirine