koloni-kovan-arı fiyatları

bilmek isteyenler için giresunda arı fiyatları:

nisanın ilk haftası teslim ve ödemeli.
çerçevesi 35-40 tl civarına denk gelen bir fiyat. ancak yine de koloninin genel gücü esas alınıyor.

satmat isteyene iyi alayım çoğaltayım diyene pahalı.

fiyatları belirleyen bir kurummu yoksa genel beklentimi.

Balı bırakalım arı satalım :slight_smile:

geçen sene gelişim geç olmuş, mayıs başında çerçevesi 50 ye bile arı bulunmaz olmuştu.
sözünü ettiğim fiyat minimum fiyatlar. piyasa.
tabiki arının yerli olması şartı ile. o yüzden giresun başlığına yazdım.

yerli olmayanlar daha ucuza bulunabilir.

dost arkadaş işine de bişey denemez zaten.

DİKKAT__
her yerden arı almayın - yerli arıdan şaşmayın.

hem kendimin hem de annemin haslalığı yüzünden 2013 te bölme yapamadım.
doğal olarak 2014 ün bahar başında arı aramaya başladık.

mart başında ‘‘çerçevesi 50’’ civarı ve de vadeli arı bulduk aldık. bir çok kişinin daha aldığına şahit olduk.
koloniler 6-8 çerçeve full arı ve 3-4 çerçeve yavruluydu. adam arısının çok iyi ve yerli olduğunu çok iyi bal yaptığını v.s. anlattı durdu. hava çok soğuk olduğundan dolayı alırken yeterli kontrolu yapamadık. zaten birçoğunda da satıcı kişi arıları karıştırmamamız için elinden geleni çabayı gösterdi.
bu iyi bir alışveriş gibi görünüyordu çünkü benim arılar 3-5 çerçevede ve 2 yavruda idi.
aradan zaman geçtikçe aldandığımızı anladık.

arılar o kadar sinirliydiler ki artık eldivenle bile bakmak yeterli gelmemeye başladı.
bazıları yerlilere benzemelerine rağmen bazılarının ilk iki üç halkası kiremit rengiydeydi.
bu arıların bana neler yaptığını merak edenler olursa ellerimin fotoğraflarını çekmiştim burda yayınlarım.

6-8 ortalama arılar 1,5 ay sonra 6-9 ortalama gibi oldular. gelişmeleri o kadar yavaş oldu ki bazılarının mevcudu günden güne azaldı. üç dört tanesi 5 çerçeveye düştüler.
satın aldığımız bu arıların en iyisinin 12 kg balı oldu halbuki benim kovanlarımın ortalaması bile bunun üstündeydi. arılara verdiğimiz parayı bile arılardan alamadık. hiç bölmediklerimde bile mevcut 5 çerçeveye düştü.
tabiki hepsinin anasını yerli analara çevirdik.

benim gibi aldanan arkadaşlarla yaptığımız istişarelerde arının muğla arısı olduğunu v.s. söyleyenler oldu. tabiki kolonilerin hiçbiri diğerine benzemediği için kimse net konuşamıyordu. zaten alanların çoğu da acemi veya arıdan çok anlamayanlardı.

arıları bize satan kişi geçen sene 400 den fazla koloniyi kendi yerli arım diye onlarca kişiye sattı. muhtemelen de satmaya devam edecek.
buradan isim vermek sakıncalı olabilir şu kadarını söyliym ki bu kişi dereli’de devlet memuru/alucralı dikkatli olun.

Eski arıcı olarak görünüyorsunuz bölgenizde mart başında 3-4 çıta yavrulu arı daha önce olup olmadığını bilmiyor musunuz. O tarihlerde Türkiye’nin neresinde olursanız olun arılar sıcak bölgelerden getirilir. Üstelik çoğunluk muğla kırmasıdır. Ayrıca hem soğuğa gelmişler hem besin kıtlığı yaşamışlardır bu sebeple arıların sakinleşmeleri bir süre vakit alacaktır. Bol besleyip iyi izole edecektiniz.

sinirlilik alırken yoktu. ondan sonra da her zaman vardı.
adam kayınpederin iş arkadaşıymış zamanında. bilinen biri.

galiba insanlara güvenmek konusunda zaaflarımız var halen.

ömer bey merhaba,

anlatımlarınızdan satan kişinin size ne gibi

bir yanlış yaptığını pek anlıyamadım ancak

arılar antalya,muğla,fethiye taraflarından

geldilerse çevreye, iklim şartlarına uyum sağlıyamamış

olabilirler bu cins arılar yavru zamanında, nektar akışının

az olduğu zamanlarda çok hırçın olabiliyorlar,kapak açıp,

kapak kapattırmıyorlar,o derecede hırçınlar,peki ne yapmak lazım…

çok düzenli bir besleme,iyi bir koloni yönetimi,sıkı bir varroa

mücadelesi,yanlız bakım yaparken çok nazik çok yavaş hareket

etmek gerekiyor aksi takdirde bakımı yarım bırakıp kaçman lazım,

aynı olaylar benim başımdan geçti,anaları değiştirdim şu anda

çok memnunum arılarımdan,yedi kolonim gitti oda benim hatam

bunlar devamlı ilgi bakım istiyorlar kendi hallerine bırakırsan olmuyor

dedik ya sıkı koloni yönetimi çok etkili gerisi nezle grip.

neyse geçmiş olsun diyorum selamlar.

Bu kişi sizi kandırmak amacında olsa dediğiniz gibi vadeli olarak arı satmazdı. Madem daha ilk kontrolünüzde size engel olacak arıyı satan kişi de yanınızda yokken istediğiniz tüm kontrolleri yapar beğenmedikleriniz için bunların parasını vermeyeceğim gel al git diyebilirdiniz. Zaten vadeli almışsınız. En fazla adam gelip alıp gidene kadar arı sevgimizden aç bırakamayacağımız için verdiğiniz kek ve şerbet kaybınız olurdu. Bu kadar esnekliğiniz varken iade etmemişsiniz bu sebepten gerisi sizin hatalarınız bence. Yakınmanıza ve aldatıldığınızı söylemeye hakkınız yok.
Muhtemel arılar soğuk bölgeye geldiklerinden yavru bile sökmüş olabilir ki bu sebepten sayı artışı olmamıştır. Siz üstelik bu şekilde sendeleyen arıları birde bölerek dahada zayıflatma yoluna gitmişsiniz.
Doğru bakım her zaman gerekli.

Birde anlamadığım konu 2013 bölme yapamadınız da kaç arınız vardı kaç kaldı. Bölme yapmanın arıcılığı sürdürmekle alakasını anlamadım.

Balpazar da çerçevesi 20 TL ye satıyor.almayı düşünüyorum sene sonuna doğruda anasını değiştirmeyi

[quote author=özer selçuk link=topic=8929.msg230583#msg230583 date=1417691725]
Balpazar da çerçevesi 20 TL ye satıyor.almayı düşünüyorum sene sonuna doğruda anasını değiştirmeyi
[/quot

Bu fiyatlara arıyı ne zaman satıyorlarmış

Arıların hırçın olmasını anlarım ama gelişmemesini hırçınlığa bağlamayı anlayamam.

Belki ben okuduklarımı yanlış anladım diyorum.

Arı sertse bir sebebi olmalı.

Tahminim yüksek miktarda yavru var ama balı az…

Soğuk havada eklenince…

Arılar toplama ise …

Satan kişi

Kapalı yavruları devşirip oluşturduysa kolonileri…

Dikkatsiz yada umursamaz davrandı ise yaşlı arılar çoğunluktadır.

Bunlar hızla ölürken hali ile arı geriye gider.

Arı sert diyerek bakımı yapılmadıysa onlardan bal almak bile hayal.

Kendi bölgenizin arısını kullanın dememizin altında da bu yatıyor.

Arı o bölgeye uyumluysa çok fazla müdahaleye gereksinim olmuyor.

Ancak bazı melezler ve dışarıdan gelen arılar özel ilgi ve bakım istiyor.

Tam terside olabilir bir arı yakalarsınız elinizdeki yerliyi sollayabilir.

Ama düşük bir ihtimal.

Bölgenizde Ağu yada orman gülü çok mu??

selçuk bey balpazarı arı satışını ne zaman yapıyor.paket arı satıyormu.

nasıl irtibat kurabiliriz telefonu sizde varmı.selamlar…

http://m.sahibinden.com/classifiedDetail.html?id=186900991 bu linki sahibinden .comda var.gecen gittiğimde görüştüm nisan ilk haftası başlıyorlarmış hazırlığa .
Arayıp görüsebilirsin yanlış anlaşılmasın reklamını yapmıyorum fiyat uygun geldi ondan yazdım.kovan içinden 3 çerçeve arı çıksa bile gene karlı.ruşet kovan 6 çerçeveli 40 TL+ 5 cçerçeve arı 20x5=100
140 TL ye 6 çerçeveli ruşet kovan ve 5 çerçeve arı. Yazın köydeki arıcı 30 tl fen sattı çerçevesini.

Burada paket arı alanlar memnun kalmadı bu sene. Tanıdıktan alma konusu da bazen tutmuyor.

2 sene önce karamürselden almış olduğum 20 kovan arı, 10 numara arı çıktı.

İlkbahar bölmelerimin analarını bu arılardan ürettim.

Alacağınız arının ırkının bir önemi yoktur. Ben olsam hızlı gelişen muğla alır, sağlam bir besleme ile yavru attırır. istediğim bir ırk ana arı alır bölmelerimi kendim yaparım.

arkadaşlar yorumlarınızı yeni okudum, anlaşılmayan yeyerleri anlaştırmaya çalışayım :slight_smile: :

sayın ibrahim ETİ
: hata arılarda değil zaten. onu bana yerli arı diye satanda.

sayın CahitCoban:
satın alınan arılar yavru sökmedi, ve onların çoğu bölünmedi.
yaptığım bölmeleri güçlendirmekte kullandım çoğunu.
vadeli dediysem bir ay vadeliydi. şubatın başında aldım arıları. bir ay sonra kar yağdı başlarına.
arı alıp satarken söylediğiniz yöntemlerden hangisi işe yarıyor. öyle ‘‘gel al git arını’’ filan.

sayın Hüseyin Basri ÇALIŞKAN: satıcı ballarını tükendiğini ve 1200 kg ayçiçek balı alıp arıları açlıktan kurtardığını söyledi. benim besleme yapmış olmam da pozitif bir etki yapmadı.
koloni düzeni bozulmamıştı. arılar da oldukça yoğundu. sanki 2-3 çerçeve takviye yapılmış gibi.
yazdığınız son paragrafa kesinlikle katılmıyorum.
çünkü:
hırcınlıkla benim bakım yapmam arasında bir bağlantı yok. hırçın arıya az bakım yapılması gibi bir durum söz konusu bile olamaz, kovanı bırakıp kaçmak filan. bu sene resmen arı sokmasına dayanma testinden geçtim.
bölgede orman gülü orta yoğunlukta hatta 500 metreden sonra yoğun ama orman gülleri de bu sene doğru düzgün çiçeklemedi. açmaları ile geçmeleri bir oldu. ondan olacağına da ihtimal vermedim.

hele 3-4 koloni vardı ki benzin döküp de yakmak işten değildi. parmaklarım yara içinde kaldı. uyuşukluğu ve acısı günlerce geçmiyordu. sinirli arı olur da böylesi düşman başına.
afrika arıları hakkında okuduğum yazılar aklıma geldi sürekli. mesela 20 metreden uzaklara kadar takip ettiler ve eve gelip orda sokuyorlardı. (evim arılığa 70-80 metre)

hülasa: adam bizi kandırmayı becerebildi. kendi arısı, yerli arı olduğunu v.s. kaç kez söyledi, hatta maceralarını da bizimle paylaştı. meğer hepsi palavraymış. acı bir tecrübe oldu. satın aldığım kolonilerin hiçbirisinin nesli (en azından) ana hattından devam etmiyor. yeni nesil sinirlilik açısından test edildi.

her arıcı gibi baharı umutla bekliyoruz.

Ömer ağabey.

Sen zorlu bir süreçten geçmişsin.

Ama bir yerde bir hata var.

Çok sert diye bilinen arıları topluyorum epeydir.

Bende çok saldırgan 40 kadar koloni var.

Ancak gördüğüm o dur ki bu kolonilerde bile savunma iç güdüsü doğa şartları ve besin durumu ile yakından alakalı.

Uçabildiği ve doğada uygun nektar akımı olduğu sürece idare edilebiliyorlar.

Yazarken sizin arıcılığınızı küçümsemek değildi amacım. Öyle anlaşıldıysam özür dilerim.

Ben anlattıklarınıza bakınca arılara doğru müdahaleyi yapamadığınızı düşündüm.

Bu arılardaki yavru sağlığı ne durumdaydı?

Anlattığınız arılar varroa açısından temiz ise ve sağlıklı yavru alabilmiş olsanız böyle olmazdı diye düşünüyorum.

Bu sene bizi varroa yendi.

Az bal almanızı anlayabilirim. Çünkü arı satışında öncelik yavrucu dediğimiz balı az tutan ama hızla üreyen arılar oluyor maalesef.

Ama arınızın hızla çökmesi…

Bana başka bir sorun olduğunu söylüyor.

Dereli gibi bir yerde sadece sattığı kovan 400 ise bu kisinin kovan sayisi neydi ? Orada yerli 400 kovani satacak bir arici oldugunu sanmiyorum. Sizin de bunu bilmeniz gerekirdi diye dusunuyorum. Tanidikmis zaten yakininizda, arilarin orda kislayip kislamadigi, nereden nakledildigini haber alamadiniz mi ?
yerlidir demiyorum ama yerli olup dediginiz tarzda saldirgan olan kovanlar da olabiliyor, kac kere saldiran arilardan kurtulmak icin ormana daldigimi hatirliyorum.
Arilarin ilerlememesinin yerli olup olmamasiyla cok alakali olacagini , belli bir derece,sanmiyorum. Bu sene oralarda bahar cok kotuydu , normalde arilar zaten ilerleyemediler. Soylediginiz gibi bu kovanlarda sizinkilrre gore yakladik iki kati yabru varmis, bu da kovan basina cok daha fazla nektar ve de polen gereksinimi eder, uzerletine yağan kardan sonra doganin kardan yanmadindan sonra ciddi bir polen kitligi yasamis olabilirler. Besin zincirindeki bir kopus gelecek bir kac nesli etkiler. Boyle de olmus olabilir, surup vermis olabilirsiniz ama ya polen?
Sizin kovanlarda yavru daha az oldugu için kitlik doneminde daha az etkilenmis, arinin ilerleyisi balta yememis olabilir.
asiri saldırganlık sureklilik arz ediyorsa muhtemeldir ki cinsten ama devam eden bir ya da daha fazla problem olabilir.
Mugla kirmasi da olsa ari oyle ya da boyle karadenizde de bir seyler yapabilmeliydi. Sonralari 5 cerceveye kadar dusmesini bunlarin yerli olmayan, toplama ari olmasiyla baglantili oldugunu sanmam cunku en kotu ana dahi varligini 50 -100 milyon yildir gelen genleri ile dogada kendini ispatlamistir, arada bireysrl olarak "basarisiz "kovanlar olanilir ama cogu ise bir yerde bilmedigimiz bir sey var demek olabilir.
analarim italyan, sicak yer arisidir degil mi, kisi cok sert ve uxun olan bir yerde hic bir fire vermeden kisladilar. Ayni sene % 50-70 ölümlerin yasandigi bir yerde.
Soyle de bir sey var. Dediginiz gibi bunlar mugla kirmasiysa ve de bu tur ariyla hic tecrubeniz yoksa ve de yerli ariya uyguladiginiz ayni yonetimi bunlara da uygularsaniz bazen sonuc farkli olabilir. Ornegin italyanlarla hic tecrubem yokken bizim oralarin arisina uyguladigim yontemleri, arilardan beklentim uyusmadi, ogula gidenler oldu, anlayamadim, nasil olduda ogula gitti dedim, ayni sartlarda onceden hep calistigim ari kesinlikle ogula gitmezdi. Nerden mi biliyorum, italyanlarla calisana kadar bir kere dahi arilarim ogula gitmemisti.
buna benzer bir yonetim uyuşmazlığı olmus olabilir mi?