varoa mücadelesi

Baharın yaklaşması ve havaların ısınmasını fırsat bularak arıları inceleme fırsatım oldu.gecen hafta yaptığım incelemelerde varoa görmemiştim. Ançak yinede içim rahat etmedim.İlaç olarak perezini recetede yazan dozajda arılarak verdim.Birkaç saat sonra tekrar arılarda incelemerde bulunarak varoa ölülerine rasladım gelecek hafta tekrar aynı işlemi tekrar edecegim.Arılarda varoa görünmesede kışın bitişinde varoa ile kesinlikle mücadele edilmelidir.

Sizin orada perizin reçeteyle mi?

Reçete diye yazılan sanırım kutu içinden çıkan kullanma kılavuzunda demek istemiş.


Aslında Arıcılık işletmesi olunca büyükçe yeşil kaplı bir ilaç yazılma kitapçığı veya başka anlatımla arılar için sağlık karnesi diyebiliriz, arıcılara dağıtıldı.

İlaçlama yapılması gerektiğinde veteriner tarafından yazılabilecek ilaç alıp kullanılacaktı, kimsenin uyguladığı yok.

Veterinerler ilaçları bilseydi…

Yazılacak ilaçlara ulaşım kolay olsaydı…

Arıya sinek gözüyle bakılmasaydı bu işlemler yürürdü…

Yanlış düşünüyor olabilirim ama;
Bence veterinerler kendilerini daha cok besihane,ticari kümes ve kedi köpek gibi hayvanlar üstüne ihtisaslaştırıyorlar.Arı üstüne araştırmalar yapıp kendini yetiştiren veteriner ya yok yada bana denk gelmedi.Çevresindeki arıcıların kullandıgı ilaçları tavsiye edip geciyolar yada tezgahında hangi ilaç varsa onu tavsiye ediyorlar.Baştada dedigim gibi bu düşüncem yanlış olabilir sadece benim izlenimim bu.

Geçen hafta içerisinde İlçe tarım müdürlüğü’nden " İşletme Kayıt Defteri " mi aldım. İçerisinde sözünü ettiğiniz türde kullanılan ilaçların yazılacağı kısımlar mevcut.

Murat beyin haklı olduğu konular var, bende çevremde pek arıcı vetrinere ulaşamadım.
Veteriner arkadaşlar bundan alınmasınlar. Besi ve süt sığırçılığında ileri dercede uzmanlaşmışlar.
Suni tohumlamada’da aynı şekilde, benim kendi yeğenlerim var üç, dört tane veteriner.
Onlara bunun sebebini sorduğumda aldığım yanıt, sığırcılığın dah afazla getiri sağladığı.
Bu işler tamamen " Duygusal " lıktan, malüm hayat pahalı.
İnsanlara ek gelir gerekli sekiz, on binliralık inek varken, bir çıtası onbeş, yirmi tl lik arıya kim bakar.

Birileri kızacak yine…

Cahil diyecek hepimize…

İşletme Kayıt Defterleri kullanılıyor mu hala?

Bence o iş bitti ama…

Merhaba.

İşletme kayıt defteri pek çok arıcının umursamadığı bir defter. Zaten şu anda pek çok il ilçe tarım vermiyor o defteri.

Murat Hocam.

1952 yılında bir veteriner arı hastalıkları konusunda kitap yazar.

BAL ARISI HASTALIKLARI

Veteriner - Muallim
Muzaffer BEKMAN

Biricik Matbaası ANKARA
1952

Pendik Bakteriyoloji Ens. Kurucu Müdürü, İstanbul Belediyesi Veteriner Müdürüdür kendisi.

Veterinerlerimiz için bir şey yazmaya gerek yok sistem bu yönde ilerliyor.

Aramızda mezunları bulunan arıcılık önlisans programlarının çoğu kapatıldı.

Bu okullar teknik eleman yetiştiriyordu. Bir dönem 15 kadar vardı. Şimdi sadece 3 tane kaldı.

Çok uzun şeyler yazmaya gerek yok.

Veterinerlerimiz 3 sınıfta bir arı hastalıkları birde arı kolonisi bireyleri diye ders görüyor. Çok fazla birşey beklemek hata olur diye düşünüyorum.

Ayrıca çok iyi arıcı olan veterinerlerde biliyorum ama en azından benim tanıdığım iki tanesi arıcı ile konuşmuyor.

Kesinlikle arıcıyım dediğinizde ağzını bıçak açmıyor.

Aynaya bir bakmak gerekiyor. Çoban olamayacak kişilerin … ilan edilip bilim adamlarına hakaret etmesi alkışlanıyorsa kimseden çok bişey

Beklememek gerekiyor.

Basri Hocam
Öncelikle belirtmek isterim ben düne kadar arıya böcek diyen biri olarak hocalık makamına asla eremem. Sizin yazılarınızıda inceliyorum .Paylaştıgınız bilgilerden eli öpülecek hoca olarak görüyorum sizi.Arı sevgisi üzerine okulunu bile okumuşsunuz.Ama bu susuyor dediginiz veteriner arkadaşlar neden susuyor ki .Hele ki bir muhabbet olacak kadar dostluk varsa.Paylaşılmayan bilgi ne anlam ifade eder.Birde affınıza sıgınarak son cümlede belirttiğiniz üzere bende aynaya bakarım ama yazının bitiminde acaba yanlış bişey dedimde uyarımı aldım diye düşündüm.Kimsenin ne meslegine saygısızlık ederim nede haddimi aşarım.Son cümlenizde üzerime alınmam gereken bişey varmı diye acabada kaldım .

Murat bey.

Hocam sözü sayın Murat AKIN Hocama hitabendi.

Kimsenin üzerine alınacağı birşey yazmadım ki. Benimki sisteme sitem etmek diyelim.

Bana gelene kadar ne hocalar ne bilgili insanlar var. Ben bu sevginin arı denen canlının işçisiyim.

Kimsenin şahsına bri şey yazmadım. Üzerinize alınmayın. Kimse alınmasın.

Çok değerli bir veteriner büyüğüm ki hala burayı üye olmadan takip eder, arıcıyım dediğinizde sizinle konuşmaz.

Sebeb ise zamanında verdiği bilgilere karşı her daim yerilmesi, arıcı arısı hasta olduğunda onun yanında iki büklüm gezerken işi

Düzelince ben arıcıların kralıyım diyerek kendisine kafa tutulması.

O sadece biri, asıl mesleği veterinerlik olmasada bizim sektörde çok insan var böyle.

Sözlerimin son kısmı genel bir hitap, sadece biraz düşünmeye davet etmek istedim insanları.

Özür dilerim mesajımın arkasından yazılınca üstüme alındım yazdıklarınızı bu şekilde analiz edince cözdüm olayı .Hakvermemek elde degil .

Aramıza katmak lazım değerli insanları da :slight_smile:

Bence arıların resmi bakış olarak sahipsiz olmasının nedeni:

Arı hastalıkları konusuna veterinerler bakıyor.

Arı ile ilgili diğer konulara ziraat mühendisleri bakıyor, bunun nedeni bitkisel tozlaşmayı gözönünde tuttuğu için.

İki başlı olunca top başka yere atılıyor.


Sayın muratbirgi:

Eskişehirdeymişsiniz, şanslısınız.

Çünkü orada babadan arıcı ve hala çok sayıda arılı kovanı olan Tarım İlde veteriner resmi görevli birisi var.
Sıkıntıları biraz da olsa aşabileceğini sanıyorum.

aslında hayvancılıkta da aynı şey,

Hastalıklar veteriner,
Bakım besleme Zooteknist

Eskişehir’de İl Tarım’da ki veteriner hekimlerin büyük çoğunluğu artık arıcılıkla ilgileniyor. :slight_smile:

Hayırdır ne oldu ki de ilgileniyorlar artık :smiley:

Ekibe girdiler. :slight_smile:

Darısı tüm İllerimizin veteriner hekimlerine diyelim :slight_smile:

İyi taktik :slight_smile:
Civardaki veteriner arkadaşlara birer ikişer kovan hediye edelim :smiley: :smiley: