Zekeriya KESKİN Arılığı

zekeriya bey arılığınız hayırlı olsun

Eskiden Pamukova kavunları sarı renkli uzun tip olur ve Ekim ayından sonra satılmaya başlanır bol sulu nefis kavunlardı, şimdilerde pek görülmüyor.

Şimdilerde ona benzer “Davut Bey” veya “Limon kavun” diye iki cins var küçük ve onu yerini tutmaz, göz doldurmuyor.

Zekeriya bey,

Arılığınız güzelmiş, güle güle olsun, bereketle taşsın.

Çiftleştirme kutusunda arı miktarı bu kadar az mı?

Hepsi içeri girince çoğaldı mı?

Biraz arı takviyesi lazım, arısı az ise.

Arılığınız hayırlı olsun.

Zekeriye Bey meraba;

Arıları nasıl aldığınızı paylaşabilirmisiniz?

Zekeriya Bey arılığınız hayırlı olsun.

Zekeriya bey hayırlı olsun. Foruma hoş geldiniz.

Zekeriya Bey arılığınız hayırlı olsun.
Ayrıca kümeste güzel olmuş.

Zekeriya KESKİN
Hoş geldiniz arılık bölümünüz hayırlı olsun
evet kümes güzel,köprünün altındaki o arıyı fark etmekte de iyi bir gözlemcisiniz

Sevgili öğretmenim,

Pamukova kavunu denilince, sizin tarif ettiğiniz kavun aklıma ikinci olarak geliyor. Gerçekten çok güzel bir kavun çeşidiydi. Kasım gelince yemeye önce Pamukova divleklerinden başlanır, yılbaşına doğru da koyu renkli Ankara kavunuyla sezon bitirilirdi.

Aklıma gelen ilk Pamukova kavunu çeşidi ise, muhteşem kokusu, incecik kabuğu, çoğunlukla avuç içi kadar büyüklüğüyle çocukluk yıllarımızın deniz kenarı yemeği olan; çok erkenci bir çeşit olan o minik kavunlar.

O küçük kavunlardaki damar çizgilerini şimdilerde bazı İsrail kavunlarında görünce “Ulen…” diyorum ama atı alan Üsküdür’ı geçmiş…

Şu sıralarda, o eski Ankara kavunları bile kalmadı. Dış görünüm tutsa da, içini benzetmek mümkün değil…

Zekeriya bey hayırlı olsun.
Foruma hoş geldiniz.

Zekeriya bey hoşgeldiniz hayırlıolsun

Adlarını ayrı ayrı yazamıyorum, tüm dostlara iyi dilekleri için teşekkür ediyorum. Aynı şekilde istisnasız buradaki herkese sağlıklı, bereketli, emeklerinin karşılığını alabilecekleri nice sezonlar diliyorum.


Halil abi çiftleştirme kutusunun altına düz bir malzeme koydum ve kapağı güzelce kapattım. Doğrusu hemen hemen her gün okuldan eve gelirken arılığa ve kümese uğrarım. Kümes hiç sinirimi bozmadı aksine sinirlere iyi geliyor.


http://img199.imageshack.us/img199/8212/7pl1.jpg

Ağaçların arkasındaki evimiz, yani arılıkla iç içe yaşıyoruz.


Önder Bey kümesin tüneklerinin göründüğü fotoğrafı yüklüyorum. Kümesi iki parça yaptım, gündüz gezdikleri alan biraz dar, daha doğrusu tavuk gezmek istiyor ve ben bazen kapılarını açıyorum, hemen kapının önünde otlamaya başlıyorlar.

http://img703.imageshack.us/img703/4925/5m1d.jpg


http://img199.imageshack.us/img199/5048/n16t.jpg


http://img36.imageshack.us/img36/2848/98bk.jpg


http://img9.imageshack.us/img9/2489/l0z6.jpg


http://img29.imageshack.us/img29/8929/dod7.jpg

Burası folluk ama tavuklar tünek olarak ta kullanıyorlar.

http://img823.imageshack.us/img823/1619/0ayo.jpg

Yumurta olursa kümesi açmadan yumurtayı alma kapısı.

http://img36.imageshack.us/img36/3608/ikk4.jpg

Akşam gelirken tavukların kapısını kapattım, tünemişler, telefonun flaşı bu kadar gösteriyor.

Doğrusu Pamukova kavunu eskiden meşhurmuş, ben aslen Göynüklüyüm burada fazla tarla toprak yok, şu an bilumum zerzevat yetişiyor ama bahsettiğiniz gibi hakikaten eski tatları artık bulmak mümkün değil.


Adem Bey belirttiğiniz gibi çiftleştirme kutusunu bile doldurmadı, arı takviyesi gerekiyor ama olabilir mi bilmiyorum.


Özgür Bey arıları almadım, baba yadigarı. Doğrusu kendimi bildim bileli arılarımız olmuştur. Ben çocukken dedem bakardı ve hepsi karakovandı. Belki de otuzbeş yıl öncesidir bu. Sonraları az ya da çok babam da arılarla ilgilendi ama şimdi biliyorum ki bilinçli değilmiş. Bu siteden öğrendiklerimiz sayesinde arıcılığa sıfırdan başlayıp bir yerlere geldiğimi düşünüyorum. Babamın altı kovan arısı vardı ikisine ben bakayım dedim ve bu yaz onları çoğalttım.



http://img14.imageshack.us/img14/3875/xpev.jpg

Bunlar da bizim arıların kan emicileri. İki hafta önce kovanları kışa göre ayarlayayım diye bakarken arıların üzerinde gördüm, hatta dikkatli bakınca bir kaç arıda gördüm ve okuduklarıma göre yoğun varroa var dedim. o gün abvarc kek koymuştum, sonra üç tur varroset duman yaptım. Baya dökülme oldu bakıyorum hergün iki üç kovanların önündeki beze dökülüyorlar. Oksalik asit aparatı almıştım geçen sene bir de asit yaparsak inşallah azaltırız. Ama yaptığım varroa mücadelesinin verimli ve yeterli olmadığı inancı var bir yandan da.

Zekeriye Bey köprünün altında gördüğünüz arıları nasıl aldığınızı merak etmiştim :slight_smile:

Benzer durum bende de var bahçede komşunun evin temelinde gördüm bende 3 cm lik delikten girip çıkıyorlar.

Özgür Bey baya bir yanlış anlaşılma olmuş, ben de uzun uzun anlatıyorum. Köprünün altındaki arıları almadım orada duruyor, alınması da çok zor. Balın peteğin alınması imkansız, arıları almanın bir formülü var mıdır bilmiyorum ama zaten almak gibi bir niyetim yok. Ama formül varsa komşunun temelinde uygulanabilir.

Ağzım sulandı vallah… Kavun muhabbetini bu saatte okumasam iyiymiş.

Halil Bey kavun mevsimi olsaydı problem olmazdı, bir çare üretirdik.

Halil Abi varroa mücadelesinde biraz geç kaldım, varroa çok yoğundu (sayım soracaksın, neye göre çok, kovanı kontrol ederken arıların üzerinde çok gördüm, bir çerçevenin bir yüzüne dikkatli baksam 5-10 tane görürdüm belki de.) üç tur varroset duman verdim, abvarc koydum yeterince (4-5 çerçeveye yarım kek). Elimde oksalik asit ve aparatı var şubatta falan yapsam asiti diyorum, şu an yapsam zararı olur mu, bu kadar ilaç fazla mı olur?

Oksalik buharlaştırmayı 15 gün sonra yapın…

Teşekkürler, 17 Kasım tarihini işaretliyeyim. Canlı forum tarihi, Suuçtu’ya gelmeyi çok istiyorum ama 250 km civarı yol baya uzak geliyor, buralardan geçen ekip olursa katılabilirim.