Arılarda YAĞMA :(

ARICILIK Yağmacılık
1

Degerli arkadaslar ben zonguldakta arııcılık yapmaktayim. Gecen sene mevcut 17 kovanımı 1 agustos itibariyle 5 er cerceve bölerek 34 e cogalttim.

Verimli oldugu kanaatindeyim. TAbiki kayıplar ana kesmeler oldu :slight_smile: Bir de ilk defa böyle birsey olunca (ramazan ayı) bir cok sıkıntı yaşadım.

Ancak 2 tane kovanım yagmadan gitti.Ne bal ne yawru ne arı hiçbirsey kalmamıştı. VE gariptir ki yagma olan kovan hep en sondaki oldu. O söndü sonra yine onun yakınındaki ayni sekilde son olan kovan söndü… SArıca arılar saldiriyor bu kovanlara. Eşek arısı degil. Ancak kovanın sonme durumu gelince gozukuyor sarıca arılar. Normalde diger kovanlara geldikleri görünmüyor hiç.

Benim aldıgım önlemler

1.Kovan uçuş deliklerini daralttim.
2.Sıvı beslemeyimumkun oldugu kadar gec saatte verdim. ( Ancak hatam ariligim uzak oldugu icin bir seferde 1bucuk 2litre veriordum.) (HEpsine tabi)
3.Yagmaya ugradıgını hissttigim koloninin yerini degiştirdim. (Kulaktan dolma bir bilgiyi kullandım)
4.ZAyıf mevcutlu olanlara yagmaya ugrayanlara kalabalık arılarda arı sirkeledim.
5.Kekini surekli verdim.(Cabuk cogalmaları yumurta atmaları icin)

Ancak ne yapsam da bu yagma olayını bitiremiyorum :frowning:

Sizler neler önerirsiniz?

2

ağustosda böldüğüne göre hasattan sonra bölme yapıldı diyebiliriz. hasattan sonra bölme yapıp başarı elde etme mevsime bağlıdır. 2010 yılı da buna müsait bir yıl değildi. hasattan sonra yavruyu iyice kesti, şerbet-kek vermem bir nebze yavruyu desteklemiştir ancak mevsimden dolayı koloni zayıflamıştır. Verdiğin analar hazır değil bir de kendi yaptığı analar ise koloni gerilemeye başlamıştır.

yağma ile mücadelede ilk kural güçlü kolonidir. diğerlerini yapmışsın. Sarıca arılar bildiğin çakaldır, ölene ya da ölmek üzere olana çöker. Arılıktaki diğer kolonilerin yağmaya gelmemesi için uğraşıldığı gibi sarıca arılar ile de mücadele etmen gerekir.

kolonin güçlü, ağızlarını da daralttın, ortalıkta bal-şeker de bırakmazsan, beslemeyi de akşam yaparsan, kovan kapağını uzun süre açık bırakmazsan yağmalanma olmaz. bunlar haricinde birşey yapmıyorum ben.

3

Sn MuTuCi, bugünlerde dikkat edilmesi gereken, yağmacılıktan daha önemli şeyler var.

1-Kolonide ana arı varlığının ve koloni gücünün kontrolu.

2-Kışa girerken eksik yapılmış Varroa mücadelesi varsa bunu telafi etmek için ne yapacağınıza karar vermek.

3-Yiyecek stokları kritiğe girmiş kolonilere besin desteği ve teşvik beslemesi.

4-Kovan temizliği ve fazla petekler alınarak kovan içi düzenlemesinin yapılması.

Bu mevsimde uygun bulduğunuz ilk fırsatta yapmanız gerekenler bunlar.

Önceliğimiz bunlar olsada yağmacılıktan canım yandı, şimdiden bunun tedbirlerini alalım diyorsanız o konuda da önerilerimiz olacak.

1-Öncelikle yağmacılık eğilimi yüksek olan ırklardan arı bölerek çoğaltmaktan ve ana arı üretiminden vaz geçeceğiz.

2-Yağmacılığı tetikleyen faktörleri minimuma indireceğiz.

Şurup miktarını koloni gücüne göre hesap edip, kısa sürede tüketeceğinden fazla aşırı şuruplama yapmıyacağız, şurup dökerken taşırıp etrafa damlatmıyacağız.

Bunları da akşam saatlerinde yapacağız.

Koloni kontrol ederken, kopardığımız petek parçalarını ister bulaşık olsun, isterse boş olsun etrafa atmıyacağız.

3-Eğer bu tedbirleri almamıza rağmen yağma başlamışsa, tacize uğrayan kovanı yerinden kaldırmak yağmacılığı durdurmaz, hemen yanındaki kovana yüklenirler.

4-Yapacağınız ilk şey, yağmaya uğrayan kovanı kaldırıp yerine içersinde petekleri olmayan boş bir kovan yerleştirin.

Yağmacı arılar o noktaya taarruz ettiklerinden yandaki kovana geçmeden önce aynı yerdeki boş kovana girip çıkacaklar, yiyecek bir şey olmadığını görünce de yatışıp, yandaki kovana tacizi denemiyeceklerdir.

Yağmanın hızı kesiliğinde ağızları daraltılmış diğer kovanlar küçük çaptaki tacizleri de savuşturacaklardır.

4
  1. Ana varlıklarını ilk fırsatta kontrol edeceğim.Henuz havalar musait olmadı :frowning:

2.Varroa mucadelesini iyi yaptıgımı dusunuyorum. Birden fazla ilac kullandım. bayvarol seritler kullandım duman kullandım düzenli olarak.

3.Gecen hafta sadece bir acıp yukarıdan bakma fırsatım oldu. Bal sıkıntısı hiçbirinde yok. Maşallah cok guzel balları var.Yazda cok fazla ( Hata sanırım aşırı ) sıvı besleme yaptım. Gecen hafta acmısken tabi firsat bilip hemen 1 er tane keki verdim :)Gecen sonbahardan kalan kekler bile vardi :smiley: Yemek yemeyi kendim sevince arılara da bol bol yeddirmek istiyorum sanırım :stuck_out_tongue:

4.Kovan temziliği ve bos petekler konusunda bir girişimde bulunmadım. İlk fırsatta dedigi gibi yapacagım. Su anda kar var.Havalar sogudu :frowning:

Demek yagma konusunda dogru yapmısım. Dediginiğz gibi yapıyorum herseyi.Serbet dökmuyorum.Kovan kapagı uzun acmıyorum.Girişleri daraltiyorum.Ayrica yagmaya ugrayan kovan yerine bende bos kovan koyuyordum. İçine bi kac köhne petek de koyuyordum.

Bakalım 4 kovan kaybettim yazdan sonbahara kadar. 2 tanesi direk benim hatam :frowning: Serbetlemeyi geciktirdim. Hala üzülüyorum o ikisine.

AYrica bir sorum daha var. Ben bu bolmeleri ypaparken 1 kovanda sıkıntı yasadım.Anayi verdim ana var bal da var arı da var ana yumurtlamadı :frowning: Yumurtlamıyor.DEstek attım arı koydum yine de olmadı gitti. Sanırım ben ana da bir sıkıntı var diye dusundum.Ben onu da digerleri gibi yaptım ama tabi birazda acemilik de var.Herseyden suphe etmeye baslıyor insan :frowning:

5

Ana olması kolninin düzenli çalışmasının birinci kuralı, fakat yaşadığımız bazı olaylar, bildiğimizi zannettiğimiz şeyler her zaman işe yaramıyor.

Zamansız yapılan bölmeler, dışardan nektar gelmemesi, ana arı üzerinde olumsuz tesir yapmış, veya ana arı kısır olabilir.

Bahara anasız çıkan bir kolonime, uzun bir süre takviye yavrulu çerçeve vermeme rağmen ana ürettirip düzene sokamadım, sonunda pes edip kendi haline bıraktım.

Son bahara doğru akibet tabiki kaçınılmaz son. :smiley:

Hazır ana vermedim çünkü gelişme normal gözükmediğinden riskliydi.

Yapılacak tek şey vardı, çok fazla zaman geçirmeden birleştirmek.

Herşeyin sonucunu tahmin etmek bazen mümkün olmuyor.

Yapılan işlemlerin tamamı her arıcının yaptığı bildiği şeyler, fakat şartlardan biri eksik olduğunda sonuç istendiği gibi olmuyor.

Yağmalanan kovana boş ta olsa petek koymazsan, içerde arıyı birşey varmı diye araştırmaktan daha çabuk vaz geçirirsin, yoksa umudunu kaybedene kadar petekler üzerinde dolaşır ve dalaşırlar.

2008’de yaz sonu 5 kovanım yağmadan dolayı söndü, gözümün önünde cereyan eden olayı ne yaptımsa öleyemedim.

2010 sezonunda, üç , veya dört çerçevelik kovanda başlayan yağmayı basit önlemlerle savuşturdum.

Şu anda o koloni bahara aynı güçte sağlıklı bir şekilde ulaştı.

Arıcılıkta baktığın resmi iyi okuyamadığın zaman sonuçlar hep üzücü oluyor.

Tabi burada bahsedilen olaylar sabit arılıkta, dışarıdan başka arıların tacizinin olmadığı yerde cereyan ediyor.

Bir de çevrenizde, yüzlerce gezginci arıcıların kolonileri olduğunu düşünün, bu kadar kolay bertaraf etmek mümkün olmayabilir.

İnşallah bu tür olumsuzlukları bir daha yaşamazsınız.

6

Ayrica gecen sen eşşek arılarıyla da inanılmaz cebelleştik. Yuvalarını bulmam mumkun olmadııgı icin bira ve pet şişeler , fare yapıskanı gibi işçi eşşekleri (böyle söylemek hosuma gidiyor) azaltmayi denedim. Bu sene için;

  1. Cevrede olan yumusak sarı armudu kestim. Ona gelen eşşekler kovanları farkediyor.
    2 Bu sene hemen martta başlayarak alcam 1 fıcı bira :slight_smile: Marttan ekime kadar surekli olarak yogun bicimde essek arısı yakalamaca yapacam.
    3.Bahar ayına arılık cevresindeki bir kac agac elma var onları da tamamen meyvelerni düşüreceğim. Onlarada cok geliyor eşşekler.
  2. Arılıkta elimde 1 metrelik tahta parcasıyla daha çok bekleyecem. Gelen eşşeklere bi çarpıyorum ölüyor :slight_smile:

Umarım bu sefer bu yağma konusunda daha başarılı olabilirim…

7

Armudu kesmekle hata etmişsin, elmalara dokunma.

Meyvenin varlığı eşek arısını oyalıyor, bulamayınca da arılara yöneliyor.

Arılığımda büyük bir siyah incir ağacı var, bizim yiyebileciğimizden çok fazla meyve veriyor.

Toplanmadığı zaman ekşiyerek sinek yapıyor ve eşek arıları için dayanılmaz bir yiyecek haline geliyor.

Arı tuzaklarına meyve konulması ve senin niyetine girdiğin biranın konması bu yüzden.

Armudu yok ederek sen, eşşeklere arılarını ikram etmişsin. :smiley:

Tahta parçasıyla mücadele insana keyif veriyor, bende arılıkta belli yerlerde bulunduruyorum, hangisine yakınsam onu kullanıyorum ama eşek arısıyla mücadele için yeterli değil, neticede bütün gün nöbet tutma şansımız yok .

8

Geç vakitte bölmeniz ilk olumsuzluk.

Ana arıların çıkış tarihlerinde yeterli çiftleşmeyi sağlayacak erkek arı mevcutmuydu ?

Bu anaları sezonun ortasında değiştirilmesine katlanabilirmisiniz?

Rica edeceğim kolonilerin hangilerinin sezon ortasında ana değiştiğini burada paylaşın. geç arı bölmenin olumsuzluklarını konuşalım.

En sondaki kovanların sönmesi esasen koloni yerleşiminde bir hata yaptığınızı düşündürdü.

Şaşırmayı önlemek için ne gibi önlemler kullanıyorsunuz.

Sıvı beslemeyi, arının gücü ölçüsünde yapmadığınız içinde sıkıntı yaşanmış. 2 litreyi bitirebilen koloni, sabah ilk iş diğer kovanlarda kalan şerbetin peşine düşer.

Sarıcaların zayıf kovanlara saldırması normaldir. Ayrıca kenarları seçerler çünkü yogun arı trafiği yoktur.

Uçuş deliklerinin ayarsız olması, kovanın arılık kenarındaki durumuda sarıcaları cezbeder.

Arı takviyesini rast gele yapmış olmanızda etklendir.

Silkelediğiniz arılar tarlacı ise, yağmaya davetiye çıkartmışsınız. Böyle arı takviyesi gereken durumlarda, tarlacı arılarını vermemeye dikkat edin.

Kek başlı başına bir yağma sebebi olabilmesi, için yogun kıtlık olması gerek. Yinede bal durumları iyiolan kolonilere kek vermek bana göre parayı boşa harcamak. Mum alınabirlirdi mesela.

  1. Arıcılık düzeni şaşırmaya müsait. Buna önlem alın.
  2. Bölme yaparken tarlacılarını ayarlayamadınız. Ana kovana döndüler. Bölmeler zayıf kaldı.
  3. Arının bir gecede tüketemeyeceği şerbeti vermeyin.
9

Ama benim armut tam arılıkta idi :slight_smile: Hatta pat küt kovan üstüne düşüp arıları rahatsız ediyordu. Ve cabuk olgunlasan bir armuttu. Eşşekler benim arı kovanları üstünde 2 şer 3 er armut yiyorlardi :smiley: BEnde sinirleniyordum onlara. Elmalara dokunmayayım ozaman. Bu yıl bakalım surekli yapıskan bira vs deneyecegim. Belki erken baharda bir kac tane kralice eşşek yakalarım :smiley:

Eşşek arılarıyla kesin bir mucadele yok sanırsam. Yuvalarını bulup yok etmek de hayal gibi birsey bizim cografyada.

10

Anaları hazır olarak alıp bölme yapmıstım. ŞErbet konusunda evet haklısınız orada ben hatalıyım gerek imkanlar gerek acemilik. Bölme bu sene de aynı zamanda yapmayı dusunuyorum. Hazır ana ile yapıldıgında basarılı olundugu kanaatindeyim. Gercihenuz sadece 1 sene denedim .Bir kac defa denedigimde daha kesin bir istatistik cikacaktir.

Bölme yaparken evet tarlacıları ayarlayamadım. Yer sıkıntısı vardı. O yuzden asıl istenilen yöntemle degil biraz daha riskli olan yontemi kullandım. Ucus deligini ortaya getirip iki yeni kovanı yanlarına koymak yerine , yeni kovanı eski kovan yerine koyarak.

Şaşırmayı önlemek icin neler yapıyorsunuz demekle ne sordunuz onu anlayamadım ?

11

Yağma edilen kovan en sonda ve siz onu yerinden mi kaldırıyorsunuz?

12

İlkine zaten mudahale bile edemedim :frowning: İkincisini evet yerinden kaldırıp yerine bos bi kovan koydum icine de 2-3 eski petek. Kulaktan dolma bilgi… Doğrusu nedir bilmiyorum.

13

Sayın mutuci;bölünen kovanın uçma deliğni 3 gün elek teliyle kapatmanızı tavsiye ederim.
Yağma konusuna gelince geçen sezon benimde bir kovan yağmaya uğramıştı,sırta yüklenen bir ilaç pompam var hemen su doldurup yağmalanan kovanın uçma deliğine ve yağmacıya bastım suyu. Bir müddet sonra yağma durdu ve yağmalanan kovanın ağzını 1 arı geçecek şekilde daralttım 2 gün sonra biraz açtım ve bir daha yağma olmadı. En iyi önlem su püskürtmek. >:( ;D

14

Arı Kovanına Kışlama dönemine girerken Kestane balı mevcut ise yağmalanmaya karşı en büyük hedef haline gelir . Bu tip kışlatmaların sonu genelde aşırı kovan zayiyatı ve iflastır.Sarıcalılar çiçek balı ile kışlayan arılıklarda pek bulunmaz.Bu sebepten çiçek balı üreten gezginci arıcılar tarafından önem arz etmemektedir.Ayrıca kestane balı bulunan kovanlara , gezginci arıcıların arıları 5 km.den yakınsa kovanlar yine yağmalanarak sönecek, ilkbaharı çoğu göremeyecektir. Ya yağmaya uğrayacaklar sönecekler yada tacizlere dayanamayıp kovan terk edeceklerdir.

Sonuç: Siz Kovanlarınızı bölmüş olsanızdaz hiç bölmemiş olsanızda sonuç farketmezdi şartlar böyle oldukça sonu hayırlı olmuyor.

Önlem : Kestane balını arılarınız görmüş ise kestaneden sonra mutlaka imkanınız varsa nektarın bol olduğu yayla veya ovalara arılarınızı götürerek yer değiştirmenizde fayda vardır. Bu dönemde bol bol kışlama amaçlı şurup veriniz ayrıca arılar yerleri değiştirildikçe daha mutlu çalışırlar ve yavruya yatarlar.Önerdiğim Şurup takvimi Ekim ayına kadardır.

Not:Uygun arı cinsi tercihi Saf Kafkas arılar kestane balına adapte olmuş arılardır.Büyük ihtimalle Sonbaharda da kovanını nasıl koruyacağını en iyi o bilir !

15

Peki marmara bölgesindeki bal kestane balı değil mi?

Öyle arılıklar biliyorum ki, 120 arı hiç yerinden kalkmadan 3-5 koloni kış kaybı ile kışlatılıyor.

Sarıca olayıda ilginç. Bulunduğum ilde (Aydın) kestane üretimi çok.

Ama benim arılarım hiç kestane balı görmüyor. Yinede o kadar çok sarıca var ki bulunduğum ovada.

16

Karadenizdeki nektar kaynakları ile marmara ve ege fark gösterebilir.Kestaneden çıkmış arılar Ağustos ayında yeterli balı olsa dahi çiçek nektarlarının kesilmesi ile birlikte sitrese girmektedirler , Kestane döneminde gelen tüm polenler eylül ayını görmeden arılar tarafından tüketir ,Polen boşluğunu ana arı yavru ile doldurur daha sonra ise bu yavruların çıktığı boşluğu arılar ilkbahara kadar dolduramamaktadır.Şerbetlemenin çözüm olmadığını gördük.Halk tabiri ile bal olmadığı dönemde kurcalanınca arıcının paçasına saldıran siyah arılar bu gibi durumlara daha dayanıklı olduğunu tesbit ettik .Ayrıca kovan terk etme huylarıda olmuyor. Gezgin arılarımızda herhangi bir sorun olmuyor. Ancak kestane balı aldığımız kovanlar hiç bölmediğimiz halde malesef neredeyse tümüyle 2 yıldır yağmaya uğruyor. Kullandığımız arı cinsi yoğunluğu uysal buckfast hibrit çeşididir. ( Memleket ORDU )

17

Koyu renkle işaretlenen yerlerde 2 farklı arıdan bahis geçiyor…

Saf kafkasla arı ürünleri üretiminden mi bahsediyorsunuz siz?

18

Doğrudur Halil bey. Buckfast hibrit kullanıyoruz . Ancak kafkas ve melezleride az sayıda mevcut. Genelde Kestanede çalışmış Kafkas arılar ilk bahara çıktılar.Ürün almak için melezlerini tavsiye ederim.

Aslında sorun çok ciddi Allah muhafaza ülkemiz bir savaşa girse Ordu’lu arıcılar 1 yıl gezgincilik yapmasa Kestane balına kalsalar ertesi sene gezgine çıkaracak arı kolonileri kalmayabilir.Bahsi geçen tüm sorunları bölgemdeki kestane balı üreten tüm arıcılar yaşamaktadır.Çoğu gurur meslesi yapıp sorunu içinde tutar.Az sayıda arı satın alarak arı çoğaltma yolunu seçerler .Ancak Arılar hiç bir sene çoğalmaz çünkü ertesi sene yine kovanların çoğu söner.Ancak biz gezgincilikte yaptığımız için her yıl 70-80 arası arı satarız ve bir o kadar yine çoğaltırız.

19

Hüseyin Basri bey,

Aydın’da Kestaneye Nereler götürüyorsunuz ?

Ayrıca deli kestaneye götürülmesi gerekli diyorlar etrafımdaki insanlar sizce doğru bir bilgimi?

Delisi de akıllısıda nektar verirmi ?

20

Ben Çinedeyim. Aydında kestane balına arı götürmüyorum hiç.

Kestane için söylediğiniz doğru aşılı kestane nektar konusunda sıkıntılı. Yabani kestane çok daha iyi nektar veriyor.