Hazır petekler hastalık açısından ne kadar güvenli?

Bu gün petek takarken petek ara kağıdının üzerinde şunu okudum:

Petek adı: … petek

Sahibinin adı… …

Türkiyede ilk

Hijyenik ortamda steril petek imalatı.

… üretilen her petek … … imalatı değildir Taklitlerinden sakınınız.

Bakanlık izni.

Bir arıcılık seminerinde Arı Yetiştiricileri Birlik Yönetim Kurulu Üyesi, Muğla Birlik Başkanı Sayın Ziya Şahin; Türkiye de 60 civarında olan petek fabrikalarının 10 kadarında uygun balmumu eritme kazanı bulunduğunu söylemişti.

Bu uygun kazanlar bildiğimiz düdüklü tencere gibi çalışan başınçlı kazanlardır. Yüksek basınç altında yüksek ısı altında eritilen balmumlarında ısıdan dolayı bulaşıcı hastalık mikropları ölür.

Açık eritme kazanlarında eriyen balmumlarında mikroplar ölmez.

Türkiye genelinde başta yavru çürüklüğü olmak üzere bir çok hastalık hızla yayılıyor.

Eğer önlem alınmazsa 80 li yıllarda varraonun yaptığı vurgunu önümüzdeki yıllarda yavru çürüklüğünden görebiliriz.

Hocam, bahsettiğiniz mumları tanıyorum.Son iki yıldır tercihimde onlar.Sebebi: web sitelerinde kendilerini güzel ifade etmişler. Tüketiciye güven veriyorlar.
Aynı hassasiyeti diğer üreticilerden de bakliyoruz.
60 fabrikadan 10 tanesinin uygun olması ciddi tehlike.
NBu durumda biz tüketicelerin ne tükettiğine daha çok titizlik göstermesi gerekiyor.
Gerçi o titizlik olsaydı altmış fabrikada olmazdıya…

sayın erdal abi sana katılıyorum hic bir tenedim yok hani beğenmediğimiz sürekli eleşdirdiğimiz a-b sıtandartları varya uygulansa bunların 50 danesi kabanır gecenlerde elimteki eski mumları böyle bir yere eritmek veya değişmek niyeti ile gittim ama benden önce giden bir arkadaşımız mum gedirdi cuvalı bir yere dökdüler kendimi lavaboya zor attım mumlar erkek arı larvası dolu ama cürümüş ve bu mumlar eritilmek icin alınınca mum değişmekden vazgecerek oradan hemen uzaklaştım biz kime nasıl güveneceğiz allaha emanet gidiyoruz hayırlısı inşallah saygılarımla

güvenilir olan firmalar hangileridir. bunları nasıl tespit edeliriz.hiç biri hakkında en ufak bir fikrim dahi yok

Aslında bu durum çok kararsız olduğumuz bir ortam…

Bizler kullandığımız markaları biliyoruz ve memnun olduğumuz var, olmadığımız vazgeçtiğimiz var.

Ancak şimdi ben desem şu markayaı kullanıyorum ve çok memnunum. Bu doğru olur mu?

Büyükşef bu konuda bir görüş bildirirse iyi olacak.

Gerçekten yeni başlayan arkadaşlar bu konuda yakın çevremden de biliyorum sıkıntı çekiyorlar.

Kullandığımız markadan memnunuyetimiz tabi ki ürünün genel durumu ile ilgili.

Ne kalıntılar içeriyor bilmiyoruz.

Şu marka, bu marka desek belki de haksız durumlar doğabilir.

Ancak yeni başlayanlara tavsiyem mutlaka sıcak döküm petek kullanmaları yönündedir.

Soğuk ortamda sıcak döküm petekler kırılgan olurlar ama arılar daha iştahla kabartırlar…

Bu konuda büyük bir denetimsizlik var , adamlar mum sıkmak işleminde mum kazanının altında yanık yağ yakıyorlar o kadar diyeyim size
50 kişinin mumu aynı kazanda kaynıyor sonra , preslenip posası ayrılıyor , depolanıyor.

Gelelim bahara temel petek makinaları çalışmaya başlıyor yüzlerce kişinin peteği aynı kazanda mecbur akşamdan atılıyor ertesi gün döküm yapılıyor.

Türkiyeye Avrupadan parafinli mumları tırlarla kim sokmuş ilk onuda bilen vardır herhalde:)
Her yıl parafinli mumlar diğerleriyl karıştırılıp piyasaya …
bu arada renk vermek için mumun içine atılan boyada ayrı mesele tabi

Bugünkü imkan ve şartlarla insanlık daha iyiye,güzele gideceğine devamlı sıfır altı gidiyor.Nedir bu insanın insandan çektiği.Ömür şüphe ilemi geçecek.
Almanyada bulunan bir kardeşimiz kendi el emeği ile petek yapma aparatı yapmış.Blogunda gördüm.Seri üretime geçilip kendi peteğimizi kendimiz yapsak olmazmı?

Bu işi hobi olarak yapanlar zaten çok miktarda temel peteğe ihriyaç duymayacağı için kendi mumlarını daha iyi değerlendirebilirler bence

Hazır petekler çok düzgün ölçülari standart çekiciği var.

Ama hastalık taşıması şüphesi hepimizi düşündürüyor.

O blogda görüldüğü gibi sıcak döküm olarak yapabilirsiniz .

Soğuk döküm olarakta yapabilirsiniz, petek göz derinlikleri okadar derin olmasına gerek bile yok.

Hatta düz plaka halinda mum koyun arı onu bile işleyebiliyor yeterki o anda bal özü akımı yeterli olsun veya besleme yaparak işi sürdürelim.

Düz plaka olarak çerçevelere monte etsek erkek dişi gözler karışık ve düzensiz olmazmı.Yoksa arılar bu işin üstadlarımı diyeceğiz.
Piyasada amatör tipleri yokmu bu basma aletlerinin.Teşekkür ederim.

Piyasadaki markalar arasından yaptığımız tercihi yayınlamak doğru mu? Sorusunun cevabı epey sıkıntılı.

Çünkü bu çok subjektif bir konu. Her üye kendi tercihini yazmaya kalksa, eminim ki ismi geçmeyen tek firma kalmayacaktır.

Birisinin harika dediği hakkında öbürünün muhakkak eleştirdiği birşey oluyor.

Ben bu konuda temel açıklamalarda bulunayım.

Balmumunun erime sıcaklığı 64 derece civarı.

Arı sağlığı açısından en büyük risk, hastalık sporu içeren peteklerin de aynı kazanda eritiliyor olması.

Hastalık yapıcı sporların tümüyle yok olduğu sıcaklık ise 120 derece civarı.

Balmumunu 120 derece sıcaklığa ulaştırıp bir süre bu sıcaklıkta tutabilmek için özel basınçlı kapalı kazanlar gerekiyormuş.

Özellikle küçük atölyelerin bir çoğunun bu tür basınçlı eritme kazanlarına sahip olmadıkları söyleniyor.

Balmumu alacağımız yerde dikkat edeceğimiz en önemli husus bu olmalı.

Arıcının kendi peteğini kendisinin yapma imkanı var. Bunun için yurtdışında envai çeşit aparatlar üretilmiş.

Fakat yeterli sıcaklıkta eritemediğimiz zaman, kendi peteklerimiz arasında bulunan bir hastalığın, kendi üretimimiz olan peteklere yayılma ihtimali de var.

Arıcıların sürekli olarak, en ucuza yönelme eğilimleri var.

Enteresandır 500 kovanla arıcılık yapan profesyonelle, 5 kovanla arıcılık yapan amatör de ucuz ekipman peşinde koşuyor.

Bu da doğal olarak hem kayıt dışı bir sektör doğuruyor hem de ucuza mal etme yöntemleri geliştiriliyor.

Özgür arkadaşın da belirttiği gibi, ısıtmak için yanık yağ, çoğaltmak için parafin, renk vermek için serezin.

İstanbul’da Sedef Petek var. Kimse ismini cismini bilmez.

Anadoludaki ve İstanbul’daki çok eski arıcılar şirketin kurucusu Hatice Aktuna’yı tanır ve peteklerini illaki oradan alır.

Fakat İstanbul’daki yeni arıcıların, ben dahil o şirkete hiç gitmişliği yoktur.

Çünkü petek fiyatları 11 TL iken, bu firma 14 liradan satıyordu. Doğal balmumuyla, hijyenden ve malzemeden çalmadan bu fiyattan aşağı petek satmam mümkün değil diyordu.

Bunun sonucu olarak da, yerli arıcılarımızın kapısını açmadığı bir şirkete dönüşüyor. Duyduğum kadarıyla son yıllarda iç piyasaya petek üretmeyi bırakmış, sadece ihracata çalışıyormuş.

Bu örneğimi petekleri ordan alın diye vermedim.

Ucuz olsun, daha da ucuz olsun, çok daha da ucuz olsun derken, biraz da bizler piyasamızı kendi elimizle bu hale getiriyoruz.

Selamlar,

Ballı Baba programında Aslı KIRIMLIOĞLU hocamız piyasadaki balmumlarının yanlış hatırlamıyorsam %43 temiz çıkmış (diğer %57 hastalık v.b.barındırıyor ) Selahattin Abi hastalıklı çıkanları değilde en azından temiz çıkan firma isimlerini alma şansımız varmı? Bence böylece dürüst ve gereği gibi üretim yapmayanları bir şekilde malzeme satın almayarak cezalandırmış oluruz :wink:

teşekkürler

beni en çok korkutan şeylerden biri de birgün peteklerden yayılacak yeni ve ölümcül bir hastalığın yayılma ihtimali. bu yüzden kademeli olarak 2-3 sene içinde tamamen ya kendi temel peteğimi örme ya da tamamen temel petek kullanmaksızın yeni bir stratejiye yönelmeyi planlıyorum.

Bu uygulamayi yapan birisi vardi kibristan gecen sezonda paylasim yapiyordu fecebook ta, büyük dalak ördürüp çerçeveye yerleştiriyor onuda arilar tamamlıyordu. Tabi erkek gözlerinin fazla olma ihtimali vede dupdumduz petek ne kadar olur orası var. Benim gibi simetrik vede düzgün petek urdurme sıkıntısı yoksa problem değil.

SM-G610F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

evet haklısınız petek bağlama konusunda uzmanlaşmış arkadaşlar için sıkıntı olmaz. Ancak bu durumda belki belli yatırımları yapıp kendi peteğini kendin basacak altyapıyı kurmak en iyi çözüm olabilir. Koloni sayısı arttıkça bu konudaki endişelerim tavan yapıyor.

Cüneyt herkes senin gibi düzgün ve simetrik hastası olmalı çünkü deforme ve erkek gözlü çerçeveler kovanlararı çok yoruyor ve gücünü emiyor.

eğer yuvarlak kasnak değil de normal çerçeveye düzgün biçimde 2 çıta çakıp bölerseniz çok düzgün örüyor ve bahsettiğiniz kadar da fazla erkek gözü olmuyor. Bazılarında ise hiç erkek gözü olmuyor. Arı işte herhalde kendi ihtiyacına göre belirliyor. Ama o yuvarlak kasnaklarda çok yamuk örüyor hep erkek gözü oluyor onlar bal dışında kullanıma uygun değil

Arılara sıkışık ördürürsen kasnağada

Dediğin gibi 3 bölünmüş çerçeveye de işçi gözü örüyor.

Birkaç senedir deney yapıyorum ,fazla erkek gözlü bir kovanın var neredeyse çerçevelerin yarısı erkek gözlü ,bilerek değiştirmiyorum,hiç sektirmeden her sene üç oğul veriyor,diğerlerinde tık yok,bir eksi yönünde en çok varoa bu kovada oluyor.