sistem güzel olmuş ama kovanın birisinde hastalık olduğu zaman diğerlerine kolay bir şekilde bulaşmaz mı, üstelik yağma daha kolay olmaz mı bu şekilde?
Sistem görünürde iyi çalışıyor. Ancak kullanan kişi olumlu olumsuz yanlarını bizimle paylaşsaydı iyi mi kötü mü daha iyi anlardık. Ya da nerede, kim yapmış? Kaç senedir kullanıyormuş? Kullanırken taşımadaki kolaylığı tartışmaya gerek yok. Bu özelliği birçok zorluğa katlanmaya da değer. Yatay kovanlarda ne gibi olumsuzluklar olabilir deneyen birisi anlatsaydı…
Ben şahsen ufak arabamın çekebileceği bir römorkta 15 - 20 arılık böyle bir düzeneğimin (gezgin arılık) olmasını isterdim. Çünkü arıcılığın en zor yanı yükleyip indirme. Yükleyip indirme zahmeti olmasaydı arıcılık daha kolay ve daha keyifli olurdu.
Acele etmeyiniz,taşıma indirme bindirmeye son,kat atabileceğiniz çok az kovan temizliği isteyen,yağmacılık riskini aza indiren,eşşek arılarının kovan söndürme riskini azaltan bir sistem geliyor.
Danışarak hareket ediyorum,bu yaz test edildikten sonra görüşünüze sunacağım.
Bulundukları yer kovanların arka tarafları olmalı sanırım, değilsede herhalde diğer türlü yerleştirilebilir kovanlar, ben sevdim bu sistemi, çok akıllıca düşünülmüş.
Bu videodaki üst üste konulmuş kovan taşıma düzeneğini daha önce görmüştük.
Aklımda kaldığına göre Mersin’de yapılmıştı.
Dikkat edilirse çok kısa sürede kovanlar kamyona yükleniyor ve indiriliyor.
Ama bu gezginci arıcılar için bir günlük toplanma ve geceden yükleme.
Ertesi günde indirme, yerleştirme, yerleşme, gezginci arıcının bir kaç gününü alır.
Araba üstünde sabit arı kovanlarında yapılan çalışma örnek alınmış.
Fark olarak taşıma anında daha dar alana kovan yüklenmesi düşünülmüş.
Buna benzer arılık arabaları Orta Avrupa Cumhuriyetlerinde ve Türk Cumhuriyetlerinde kullanılmaktadır.
İlk 20sn ni dikkatle izlerseniz kovanların girişlerinin kapalı vaziyette durduğunu görürsünüz ayrıca yanyana 4 kovan onlarda açılarak yanyana iki kovan oluyor. Yani bir kovanın arkası diğer kovana denkgeliyor yani arkadan kovan kontrolü mevcut değil
Yani tahminim bir arıcının değilde ticaretle uğraşan birinin icadı olmalı
Ali Varol ağabey ağzından bal damlıyor,20-30 veya daha fazlası,küçük bir arabayla cekilebilen bir romork,çok büyük hayal edenler için dorse,vergilerden muaf edilmiş arıcı kamyonu bellimi olur ağabey olurmu olur.
Burada önemli olan sistemi bulmak yaklaştığımı sanıyorum,Tertibimin patentini Zafer yürütür,ikazı dikkatimi çekti,patentmi alsam ne.
Sanırsam burada bir yanlış anlama var.
Benim izlediklerimden anlayabildiğim (önceki bildiklerimi de ekleyerek) şunlar:
Kovanların çerçeveleri langstrot ama ballıkları üstte değil, arkada.
Kovanlar çekmece rayı gibi raylar üzerinde arkaya çekilip arkadan bakılıyor. Bakımı biten kovan tekrar raylar üzerinde yuvasına sürülüyor.
Kovanlar kamyon üzerinde taşınırken uzunlamasına iki sıra. Fakat yere indirilince yani bakım yaparken bizden taraftaki dizideki kovanlar ortadan ikiye ayrılıp tabandaki raylarla kenarlara çekiliyor. Böylece bakım sırasında bütün kovanlar tek sıra haline geliyor.
Çerçeve sayısı 20 çerçeve olabileceği gibi kovan uzunluğu 1 m. ise 24 çerçeve de olabilir.
Kovanların ortasına ya da ayarlanabilir şekilde ana ızgarası da konabilir.
Eğer kovanlar 24 çerçevelik olursa kovan 2 eşit kareye bölünebileceğinden çerçeveler isteğe göre uçma deliğine dikey veya paralel konabilir
Kullanışlı gibi görünüyor ve reklam tamamen arısız bir ortamda , maskeler takılmadan, uygun yer ve hava koşullarında çekilmiş?
Şimdi aklıma takılan hususları sıralamak istiyorum.
Kovan ölçüsü standart değil ve sanırım 20 çerçeve alıyor peki bu durumda ana arı kokusunun kovanın en sonuna kadar ulaşırmı bu bende soru işareti?
Çekmeceler çekilirken meydana gelen sarsıntılar diğer kovanları rahatsız edermi?
Reklam filmi neden arılı kovanlarla çekilmemiş? Arı uçuş sahasının önünü kapatmak ne kadar önemli ya da önemsiz bir durumdur?
Arıcıları temsil eden arkadaşlar maske kullanmamış ! Maskeli vaziyette o kadar rahat kayabileceklermi? ve kaydıkları sehpanın kenarlarında neden emniyet kuşakları yok herkes akrobat değil ki gencimiz var yaşlımız var üst katlara çıkabilmek için merdiven mi kullanılacak ?
Zemin kuru ve düzgün ancak her yer bu şekilde ideal değil üstelik aracın manevrası tehlikeli. Diyelimki bir yanlışlık oldu ve araç yanlışlıkla kovanları devirdi?! Bu denli riskli bir manevra uygulaması alınması gereken bir riskmidir?
Bence bu sistemi kuran arkadaşın önce birkaç yıl arıcılık yapması lazım. Ticari amaçla insanların mağdur edilmesinin bir anlamı yok. Yada en iyisi tecrübeli bir arıcı büyüğümüze danışmanlık ücreti ödeyip düzgün bir imalat gerçekleştirsin.
Demek böyle modern arıcılarda var amaaaaaaaa.
Videodaki gibi arıyı sıkıştırdın tek kata ,oğul vermesi nasıl önlenecek,öyle bir arı oğul vermekten bal yapamaz.
Hanı derlerya en iyi bal 40 bın ile 80 bın arası,askeri olan kovandan alınır ,sızı bilmem ama öyle bir sistemde havalandırmada yok, onun için benim arılar yazın kovanda durmaz hep dışarda kalır ve bal yapacaklarına hava yaparlar.
Aslında bu sorulara bu sistemi birkaç yıl kullanan birisinin cevap vermesi gerekirdi. Bizimki varsayımdan öte geçmez.
Madem ki bu sistem balkan ülkelerinde Asya’daki Türk cumhuriyetlerinden bazılarında (bu saydığımız olumsuz yanlarına rağmen) kullanılıyor. Bizim ülkemizde neden kullanılmasın?
Yeni uygulanacak bir sistemin sadece olumsuz yanlarını saymak ne kadar doğrudur? Olumlu ve olumsuz yanlarını sayıp, uğraşıldığına değer mi değmez mi o zaman karar vermek gerekmez mi? Sözgelimi bu sistemde sağdan sola 14 kovan var. Yükletirken 2 sıra oluyor. Yani tabanda 28 kovan var. 6 kat konmuş, eder 168 kovan… !68 kovanı yarım saatte yükleyebilmek ya da indirip yerleştirebilmek… Değer mi değmez mi? Bu zahmete girmeden yılda 10 kere yer değiştirdiğinizi düşünün… Bal veriminiz artar mı artmaz mı? Nemden kaynaklanan hastalıkların ilaçsız kaybolduğunu düşünün; değer mi değmez mi? Bu işle yeniden uğraşacak arkadaşlara ışık tutabilmesi için arkadaşlarımızın akıllarına gelen olumlu ya da olumsuz olasılıkları yazmaları, paylaşmaları faydalı olur diye düşünüyorum.
Metinbaba ve arıcı Ahmet arkadaşlarımızın görüşlerine genel olarak katılıyorum. Gelelim arkadaşımızın katılmadığım görüşlerine;
Ana arının kokusu arka kısma geçer mi?
Karakovanla çalışan arıcılarımız kovan dolunca balözü akımı bitmediyse kovanların arkasına ulak vururlardı.(yarım kovan eklemek) Kovan 100 cm., ulak 50 cm. etti 150 cm. Arılar 150 cm arkada da ne güzel çalışıyorlardı.
Arı uçuş sahasının önü kapanmıyor. Kovanlar taşıma sırasında çift sıra, yerde iken tek sıra haline getiriliyor.
Arıcı Ahmet arkadaşımızın dediği oğul sorunu olur muhakkak. Çözüm yolu ne olabilir? Tek kat dediğin 20 ya da 24 çerçeve. Altta polen tuzağı ya da boydan boya elek teli… Havalandırma ve genişletme olanakları kullanılabilir.
İlkin küçük arabaların çekebileceği römorklarda benzer bir sistem yapılsa hem emek ve masraf az olur. Deneyip görerek kullanışlı sistem daha sağlıklı bulunabilir. Sonra da 168 kovanlık sistem yapılabilir.
Yeni deneyecek arkadaşlarımıza katkısı olabileceğini düşünerek görüşlerinizi paylaşmanızın faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu eski bir video. İlk defa 3 yıl önce izlemiştik. İzleyen arkadaşlarımızdan bazıları üreticisinin peşine düşmüştü ama bulabildiler mi bilmiyorum.
Mühendislik açısından iyi çözülmüş görünüyor. Gerçek hayatta da böyle çalışır mı, denemeden bilinmez.
Mesela bütün kovanlar bal çakılıyken, yine aynı şekilde rahatlıkla yükselip alçalabilir mi?
Hiç bir ekipman, arazi şartlarında denenmeden olumlu olumsuz yanları doğru olarak değerlendirilemez.
Kovan tipi konusundaki görüşlerimi de yazayım.
Kovanlarda çerçeve yerleşimi 2 türlü oluyor. Sıcak ve soğuk tip denilen, uçma deliğine paralel ya da dikey yerleşim var.
Biz genelde uçma deliğine dikey çerçeve şeklini kullanıyoruz.
Videodaki kovanlar uçma deliğine yatay çerçeveli.
Bizim kullandığımız uçma deliğine dikey çerçevelerin en büyük avantajı havalandırmasında.
Uçma deliğinden gelen hava engele çarpmadan kovan içinden sirküle olabiliyor.
Yatay çerçevelerde ise uçma deliğinden gelen hava, sürekli engel ile karşılaştığı için rahat sirkülasyon olmuyor.
Bu yüzden yatay çerçeveli sistemlerde, ilave havalandırma önlemlerinin muhakkak alınması gerekiyor.
Dikey çerçeveli sistemlerin, yatay çerçevelilere göre en büyük dezavantajı bakım esnasında oluyor.
Bildiğiniz gibi arılar yaşlarına göre işbölümü yapıp, çerçeveler üzerinde buna göre konum alıyorlar.
Dikey çerçeveli sistemlerde özelikle merkeze yakın çerçeveleri oynattığımızda, uçma deliğine yakın yerde olan tarlacıları ve kovan savunması yapan bekçileri de rahatsız ediyoruz.
İş bölümü çerçeveler üzerine daha rahat dağılabildiği için, yatay çerçeveli sistemlerde arıyı daha az kızdırarak çalışma avantajı var. Giriş deliği yakınındaki çerçevelerle muhatap olmadan arka tarafta işimize bakabiliriz.
Bugday saplarından yapılmış bir kovan videosu yayınlanmıştı. Dikkat ettiyseniz o da yatay çerçeveliydi ve bayan arıcı maskesiz şekilde arkadan kovanı açmıştı.
En arkada petek ören genç işçi arılar olduğu için, duman bile kullanmasına gerek kalmadan, inceleyebildi.
Kovanlar tiplerine göre de 2 türlü genişleyebiliyor.
Yatay genişleyenler ve dikey genişleyenler.
Eski karakovanlar yatay genişleyen modellerdi, yeni modern kovanlar ise genellikle dikey genişliyor.
Dikey genişleyen kovanların en büyük avantajı, hacimlerinin azaltılıp, büyütülebilmesi.
Üst üste istediğimiz kadar kat atarak, arının ihtiyacı olan büyüklüğü sağlayabiliyoruz.
Arımız zayıfsa da tek kata düşürüp, boşuna geniş hacim oluşturmuyoruz.
Bu tip kovanların en büyük dezavantajı bakım esnasında, kat indirmek zorunda kalmak. Hem fiziki güç gerektiriyor hem de arının düzenini bozuyor.
Yatay genişleyen kovanların en büyük dezavantajı ise, hacimlerinin sabit olması. İhtiyaca göre küçültülüp büyütülememesi.
Ayrıca taşımalı arıcılığa uygun olmamaları.
Fakat bu tür kovanların da çalışma avantajı var.
Çerçeve sisteminde de bahsettiğimiz gibi, kat indirip bindirmeden, arının düzenini bozmadan ve fazla kızdırmadan çalışmak mümkün.
Görüldüğü üzere her modelin kendine göre avantajları ve dezavantajları var.
Bu tip taşımalı sistemlerde, ister istemez tabut kovanlar da denilen yatay genişleyen modeller kullanılıyor.
Havalandırma işi halledilirse ve taşıma emniyeti açısından sorun çıkarmıyorsa, böyle sistemlerle çalışmanın kendine göre avantajları var.
Gerçek anlamda flora takibi yapılabilir. Gidilen yer nektar açısından kısır ise, hemen başka bir bölgeye geçilebilir. Yolu uzun olan bölgelere arada konaklayarak gidilebilir. Böylece uzun yolculuktan kaynaklanan yanma ve yoğun stres sorunları çıkmaz.
Tabi bir sistemi değerlendirirken, kendi yaptığınız arıcılık modelini referans almayın.
Arıcılık modellerimizi, kendi imkanlarımıza göre oluşturuyoruz.
Böyle bir sisteme geçildiğinde yapılacak arıcılık modeli de farklı olmak zorunda.
Bir traktör römorkuna yerleştirilebilen bu tür bir sistemi emekli günlerimde ben de kullanmak isterim.
20-30 km kısa mesafelerde taşımalı arıcılık yapmak için.
Bu sistemin çalışma düzeni tek katlı kovan gibi düşünülmüş.
Bana kalırsa bizi kullandığımız standart çerçeve yüksekliğinden daha yüksek çerçeve ölçüsü kullanılmış( dadant çerçeve ).
Burada tek kat ama 10 çerçeveli değil 20 ye yakın sayıda çerçeve var.
20 adet dadant çerçeve iç hacmi 25 adet langstroht çerçeve iç hacmini karşılar.
Bu demektir ki 80 bin arının kapladığı yaklaşık alandır.
Zaten dikkat edilirse çoğunlukla gezginci arıcılar ballık katını kullanmazlar, tek kuluçkalık katıyla arıcılık yaparlar.
Bu durumda kovanlar ballıklı çalışan gezginci arıcılar kadar arıyı kovanlarında bulundururlar.
Dikkat çekilmesi gereken bir konuda gezginci arıcılar çerçevelerin tam sırlanmasını beklemezler hatta hiç sırsız bile alırlar, balın suyunu başka yolla uçururlar.
Burada en dikkat edilecek durum çerçeve konumunun soğuk tip olması ve çalışma düzenini ona göre kurulması.
Arkadaşlarımız sistemin hem olumlu yönlerini hem olumsuz yönlerini belirtmişler. Sanırsam sağlıklı yaklaşım tarzı da bu olsa gerek.
Bazı arkadaşlarımız da sadece gördükleri sorun çıkarabilecek noktalara işaret etmişler. Bence onların bu görüşleri de önemlidir bu işe kafa yoranlar için. Onların bu düşüncelerini ciddiye alıp haklıysalar o konuda çözüm üretmek gerekir.
Hangi kitapta olduğunu hatırlamıyorum. 12+12 çerçeveli yatay bir kovan planı görmüş ve yapıp uygulamıştım. Kovan iki adet kare bölmeden oluşuyor ve hem soğuk hem sıcak tipte çalışabiliyordu. 12 adet çerçeve genişliği bir adet çerçeve uzunluğuna denk geliyordu. Ortasına hem çıta konabilen hem de (özel) ana ızgarası takılabilen bir bölme yerleştirmiştim. Kuluçkalık çerçevelerini kışın sıcak tipte yazın soğuk tipte yerleştirerek denemiştim. Kovanın arka yüzüne de bir havalandırma ve gözlem deliği açmıştım. Kovan sorunsuz çalışıyordu ancak biraz hantal bir yapısı vardı ve taşıması zordu. O nedenle eskiyince yenisini yapmadım.
Bu kovan altına da bir polen tuzağı koyduğumuzu düşünelim…
Böyle bir sistemde taşıma zorluğu olmadığı için ve Murat Akın hocamın ve Murat Beyin işaret ettiği ilave havalandırma sistemi polen tuzağı sayesinde oluşacağından ve soğuk tipte de çalışabildiği için kullanılabilir diye düşünüyorum