arıdan korkmak

sayın arıcı dostları bazı arıcı arkadaslar arılar kaynastıgı zaman bıle arıların onunden pecesız bıle gece bılıyorlar ama ben yapamıyorum arıyı kontrol ederken pecesız eldıvansız acamıyorum tedırgın oluyorum bu bır arıcı ıcın eksıklıkmı ne yapa bılırım nasıl bu tedırgınlıgımı ustumden ata bılırım yardımcı olursanız sevınırım saygılarımla

Sayın Mustafa 53,Kovan kapağını ve örtü bezeni açarken son derece gürültüsüz olmaya dikkat ediniz.Bu açma işleminde çıkacak her ses arıyı rahatsız edecek saldırganlşmasına neden olacaktır.Ayrıca işlerinizi yaparken aynı hassasiyeti göstermeniz ve seri hareket etmeniz gerekiyor.
Kovan kapağını açmadan önce kovana bir kaç kez körükle duman vermeniz ve bir iki dakika beklemeniz gerekiyor.
Daha önce bir şekilde rahatsız edilen arılar üç dörtgün hırçınlıklarını korurlar bu tür kovanları bu süre içinde hiç açmayınız.
Yazdıklarıma dikkat ettiğinizde dikkkate değer ölçüde rahatlama sağlayacaksınız.

Arıdan korkmak ve tedirgin olmak, arıcılığa ilk başladığımız yıllarda hepimizin yaşadığı bir duygu.

İlk arıcılığa başladığım arılar çok hırçındı, beni maskeliyken bile sokuyordu.

Sonradan tanıştığım bir arıcının arılığına gittiğimde, o bana birşey göstermek için en güçlü kovanın örtü bezini maskesiz olarak kaldırmaya başlayınca, hissettiğim paniği hala hatırlar gülerim. O bana birşeyler anlatmaya çalışırken, ben arı saldırırsa diye kaçış istikametimi belirlemekle meşguldüm.

Merak etme, arıyla haşır neşir olup belli bir zaman geçince bu tedirginlik ve korku kalkıyor.

Zaten korku ve tedirginlik arının daha çok sokmasına ve saldırmasına da yol açıyor.

Zaman içinde arı ile dost olduğunu görüp sen de şaşıracaksın.

vermıs oldugunuz bılgıler ıcın tesekur ederım

Arı size saldırdığında korunma refleksiyle yapacağınız çırpınma hareketleri arıyı daha da saldırganlaştıracaktır.Böylesi durumda arı uzaklaşıncaya kadar hiç hareket etmeden beklemelisiniz.
Arının saldırması durumunda korkmamalısınız. Köpekler ve arılar insanda meydana gelen korku hisssini algıladıklarından saldırganlıkları artmaktadır.Bu durumda korku hisssinizi bastırmanız gerekir.Bunun yöntemmi kişiden kişiye değişir . Siz ne yaparsınız bilemiyorum ama yapnaız gerekenlerden bir tanesi de korkmamaktır.

Bir taneside kaçmaktır heralde ;D Geçenlerde biri sordu: İnsandan korkmayan tek hayvan nedir? diye, bilemedim tabii. ARIdır dedi. Düşündüm ; doğru. Arı vahşiyken eğitilip uysallaştırılacak bi hayvan değil. Velhasılı acizane benim düşünceme göre arıya pek meydan okumaya gelmez. Arının ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Belki daha doğrusu bizim ne yapacağımız belli olmaz. Maskesiz çalışırken çerçeveyi çektik ve yere düşürdük: ne olacak… Ben arılığa girdiğimde genelde maskemi giyerim, eğer çalışacaksam eldivenimi takarım. Arı sokmasına karşı alerjim yok (Allaha şükür) ama usta arıcı havasını atmak içinde şiş gözlerle gezmekte istemem yani.

abi aynen katılıyorum. :smiley:

Bu konuda iki kelime yazayım.Arıcılığa ilk başladığımda nasıl daha iyi korunabilirim diye kendimce bir takım tereddütlerim olmuştu.Zaman geçtikçe ve arıyla daha çok haşır neşir olma mecburiyetinde kaldıkça gereksiz fazlalıklar giydiğimi farkettim.Öncelikle eldivenler çıktı.

Halil BİLEN kardeşimiz (ustamız)'ın tavsiyesi ile o günden beri eldiven kullanmıyorum.

Eldivensiz çalışmak çok daha rahat.Çünkü eldivenle çalışmak arıyı çok daha fazla rahatsız ediyor ve sonucuda malum.

Tecrübeli arıcıların günlük kıyafetleriyle kovanların başında çalışmalarını gördükçe zaten cesaret almamak elde değil.

Bir- iki ince noktayı atlamamak kaydıyla.

Arıların ırkı,arıyı rahatsız edecek iklim koşulları ve arıcının olumsuz davranışları.

Bravo kardeş, bravo. Bu yazdıklarından ders alacak çok Deli Dumrul’ lar olmalı.

bende yazayım:)6 kovan arım var bir seneye yakın oldu başlamam ilk kovan acışım fuldu ama gene tam bakamadım kovana alıştım şimdi burdaki ustalarımızın bloglarını izleyerek dahada cesretli oldum maskesiz acıp kont rol ediyorum ama 2kovan arım var tam tekmilde giyimsem mutlaka sokuyorlar hiç afları yok:):)ama sıcakla sadece kafa maskesi giydikimi sıcak daha az hissediliyor.

Uuğr abi, şimdi herkes eldivenleri çıkaracak, faturayı da bize kesecekler.

Bu arada ne “ustası” be…

Halil abi hakkaten nedir bu eldiven meselesi açıkca yazında bizde uygulayalım.

Olayın tam nasıl geliştiğini hatırlamıyorum ama bizler internette 4 yıldır arıcılık ile ilgili yazıyor, çiziyoruz ki her yazan çizen gibi bizi ustada sanıyorlar ayrıca. Böyle bir ustalık durumu da yok. Bilgiye ulaşmayı becerebilme yeteneğini kazandığımızı söyleyebilirim o kadar.

Arıdan korkma meselesi biraz da yine biz arıcılardan kaynaklanıyor ve zamanla aşmak gerekiyor.

Ben arıcılığı belki de yakın zamanda sizlerinde (Bilecik olayı) tanıyacağı aile büyüğümüzden öğrendim.

Yerli arılarla çalışır ve arıların ırkını da bilmez ama maskeyi de bilmez çok anormal bir durum olmadıkça. Takılması gereken zamanı da iyi bilir o ayrı mesele… Kovan dibi çıkınca da arı taşırken takmıyor henüz. Ben ayçiçeği tarlasında tepinirken. Üstelik maskeli.

Şimdi maske konusunda en küçük bir ifade kullanamam ki şartlar ne olursa olsun maske takılması gerektiğini düşünüyorum. Maskesiz çalışmanın bir ustalık olmadığını üstüne basa basa söylüyorum.

Biz inek yetiştiricisi değiliz ki, tabi ki takacağız maskemizi. Yüz bölgemiz çok hassas ki burada bilgi paylaşan arkadaşlarımızın bir çoğu kamuda hobi olarak yaptıkları işler var arıcılığın yanında. ;D

Gelelim eldivene…

Arıdan korkmanın zaman içinde aşılacağını gösteren en iyi örnekler yine bizlerin arasından verilebilir.

Bu forumda “formen” kullanıcı adıyla yazan Yusuf abi, tam bir astronot gibi giyinir ve eldivensiz arıyı kontrol etmezdi. Zaman içinde eldivensiz çalışmaya başladı ve şu anda çok daha rahat bakım yapıyor benim gözlemim bu yönde.

Olay biraz da arının davranışlarını bilmekle alakalı…

Herhangi bir arılığa yaklaştığınızda sizi taciz eden arılara el - kol hareketi yaparsanız arılar gereğini yapar.

Bunun kolay yolu vardır ki yine bizim ekipten Erol abi bunu iyi anlatır zaman zaman bizlere.

Der ki ya bu Halil hemen yüzünü kapatır eliyle ve arı onu sokmaz gelir bizi sokar. Erol abi de artık eldiven kullanmıyor bu arada.

Yapılacak iş basit.

Arı çok anormal bir durum olmadıkça direk sokmaz, önce taciz eder.

Bu taciz esnasında çömelin ve yüzünüzü 2 elinizle kapatın ve gözleriniz hiç görünmesin. Arı bu kez saçlarınıza saldıracaktır ve saçlarınızın arasına girince tutun bir elinizle öldürüverin. Bu durum maskeyi giyene kadar gelecek tacizlerle alakalı ki bazen arılığa gelip önce şöyle bir bakalım diyoruz ya işte o zaman hoşgeldine geliyorlar.

Gelelim tekrar eldiven mevzuuna.

Eldivensiz arıya bakmanın başka faydaları da var.

Eldivenlerini çıkar derler atalar, sakarlık yapanlara…

Bu arıcılıkta da geçerli. Ben de zaman içinde (Dayımdan fırçayı yiye yiye) eldiven takmamaya özen gösterdim ta ki bazen canımıza tak diyene kadar.

Arıcılar olarak bizler alerjik bir reaksiyonumuz yoksa ellerden sokacak arılarla bağışıklık sistemimiz uyarılmaya devam edecek.

Bunu kendi adıma test etmek basit oluyor. Yazın gümbür gümbür arı sokuyor ama şişmiyor, bugünlerde 1 tane soksa da az da olsa reaksiyon oluyor.

Uğur abi’de blogunda yaptığı paylaşımlarda astronot modunda arı bakıyordu ki üstelik İzmir sıcağı…

Abi çıkar şu eldivenleri demişizdir.

Finalde bir arıcı da alerjik reaksiyon yoksa eldivenle çalışmaması daha rahat arıcılık yapmasını sağlayacaktır.

Bakımlarda eldiven kullanmıyordum ama 3-5 ay evvel oldu kullanmaya başlayalı sebeb; işim bitince elim temiz kalıyor :slight_smile:

Normalde propolisi tamamen çıkarmak için biraz sıcak su ve çamaşır deterjanı ile tamamen temizliyebiliyordum. Şimdi daha bir temiz kalıyor ellerim.

bir de, asla eldiven kullanmazken eldiven kullanmaya başlamak var ki sormayın. bu sene tüm kolonilerimde aşırı bir sinirlilik var. neredeyse eldivensiz günüm geçmemiştir. bazen ayakkabıda bile 40-50 iğne oluyor. sebebini araştırdım ancak aldığım cevaplar hiçde tatminkar değildi.
notlar: anaların çoğu bir önceki yılın anası.
çok değişik bir yönetim uygulamadım.
açlık yok, polen çok, civarda başka hayvan yok.
bu konuda yardımcı olabilecek fikirler bekliyorum.

Sebebi ırktan kaynaklanmaktadır.

Sayın ömergülbeyaz:

arıların sinirli olmasının nedenleri var şunları sayabiliriz:

yenilen gıdalardan dolayı ağız kokusu, sıcak günlerde ter kokusu, arı üzerine ter damlaması, kovan uçma deliğinin önünde durulması, arıları etkileyen rüzgar,hakim yöndeki rüzgarın getirdiği kötü kokular, aynı günde birden çok kovan açılması, çalışma anından sert hareketler, kovana çarpma, arılık üzerinden geçen elektirik hattının titreşimi, yola yakın olan arılıklarda taşıtların yaptığı titreşimler, bir arı soktuktan sonra bıraktığı kokudan dolayı diğer arıların bu kokuya yönelmesi, standart olmayan kovan ölçüsü, arılıktaki kovanların bazılarında bulaşıcı hastalık olması, arılıkta bir kaç kovanda o an ana arı sorunu olması. aklıma gelenler bunlar.

Yılan, Kirpi, Fare, Kurbağa vs türü yabani hayvanlar tarafından rahatsız ediliyor olabilirler mi?

Sakin olan arı sebepsiz yere hırçınlaşmışsa, gece ziyaretçilerinden şüphelenin diyen tecrübeli bir arıcı abimiz vardı.

Arı sokması başladıktan sonra hırçınlaşmış arıyla uğraşmaya devm edilmesi, duman kullanılmaması,arının stresli bir dönemde olması, akşam çok geç vakitte kovan açılması, nektar akımının olmamasınıda ekleyebiliriz. :slight_smile: