Oksalik Asit Buharlaştırma

Oksalik asit, özellikle sanal alem arıcıları tarafından kullanılan organik bir asit.

Damlatma usulünü kullanan bizler, doz-zamanlama-uygulama miktarı konusunda bir ortalama tutturamadık ama bu çok doğal sonuç. Tartışmaya devam ederiz nasılsa ama en düşük dozla - en etkili yöntem ana hedefimiz.

Gelelim oksalik asit buharlaştırmaya…

Forumumuzda buharlaştırma cihazı konusunda profesyonel çalışmalar yapanların varlığını biliyoruz. Sanal alemde görülen ve buharlaştırmada kullanılmaya çalışılan üfürükten gaz ocakları zaten gündemimizde bile olamaz.

Şimdi gelelim can alıcı sorulara…

1 koloniye verilecek doz miktarı nedir?

*Koloni gücü gözönünde bulundurulacak mı?

Buharlaşan oksalik asitin varroa’ya yaptığı etki nedir?

Hacı bekler gibi yavrunun bitmesini beklemek zorunda mıyız?

*Geçtiğimiz yıl, havalar soğusun da oksalik yapalım derken yaz gelmişti bazı arılıklara da o yüzden sordum.

Cinlik bölümü…

Her koloniye 2 gr. vermek yerine Osmanlı usülü ile büyük haznede ısıtılacak daha çok asit belli bir süreyle kolonilere verilse seri biçimde…

4’e kadar say, geç diğerine gibi… :stuck_out_tongue:

Buyrun bakalım.

Halil bey ben hâlâ bunun ilac fabrikaları tarafından düzenekleri ile arıcılara sunması taraftarıyım .

İlaç fabrikasından beklersek 2453 yılında bu iş tamamdır.

Yurtdışında bile amatör arıcılar üretiyor.

Günümüzde Varroa ile mücadelede bir çok kimyasal ve kültürel teknik kulanılmaktadır. Bunlardan biride Varroa ile mücadelede Oksalik asit (Oxalic acid) kullanımıdır. Oksalik asit bir çok alanda çeşitli amaçlar için kullanılan bir maddedir. Bu yüzden karşımıza çeşitli formüllerle çıkabilir. Arıcılarımız bal arısı kolonilerinde Varroa mücadelesi için hangi Oksalik asiti, nasıl kullanmalıdır? Kulanılacak oksalik asit OXALIC ACID DIHYDRATE (Oxalic-2-hydrate) isminde olmalıdır. Formülü (C2H2O2*2H2O) dur. Üzerinde waterfree Oxalic yazan ürün KULLANILMAMALIDIR.

Solovenya’da 2001 de yapılan bir araştırmada, eylül ayında kolonide kapalı gözlü kuluçkanın bulunduğu zamanda yapılan oxsalik asit uygulamasında %37 düzeyinde varroa ölümü olmuş. Ekim ve kasım aylarında yapılan uygulamlarda ise % 97 oranında varroa ölümü gözlenmiştir. Bu yüzden, oksalik asit uygulamsı kolonilerde kapalı gözlü kuluşkanın olmadığı dönemlerde yapılmalıdır.
Kullanımı:75 gr Oksalik asit + 1 litre su +1 kg toz şeker. Bu 1.66 litre solüsyon yapar. Bu miktar solüsyon yaklaşık 50 kovan için yeterlidir. Elde ettiğiniz solüsyonu bir kaç hafta içinde kullanmalısınız.10 çerçeveli arılı bir koloni için 35 ml. kullanınız. Her arılı çerçeve arasına 3.5 ml. şırınga ile damlatma yöntemi uygulanarak verilmelidir. Uygulama kapalı gözlü kuluçkanın en az olduğu dönemler olan İlkbahar ve sonbaharda yapılmalıdır. Sonbaharda bal hasadı yapıldıktan sonra uygulanması gerekir. Uygulama her koloni için haftada bir kez olup 2-3 hafta üstüste yapılabilir.

Oksalik asit ile çalışırken nelere dikkat etmeliyiz?

Çocukların ulaşamıyacağı yerde saklamalıyız.
Yiğeceklerden ve içeceklerden uzuk tutmalıyız.
Eğer insan tarafından yutulursa zehirlenmeye yada ölüme neden olur.
Teneffüs etme zarara neden olabilir.
Deri tarafından emilirse zarara yol açabilir.
Göze ve deriye direkt temaslarda büyük zarar verebilir.
Solüsyon havalandırması çok iyi olan yerde hazırlanmalı ve kesinlikle solunmamalıdır.
Solüsyon hazırlanırken ve kolonilere uygulama ağnında burun ve ağızı kapatan maske, gözler için gözlük kullanılmalıdır. Vücut üzerinde açık alan bırakılmamalı, plastik eldiven kulanılmalıdır. Ayaklarda bot yada çizme bulunmalıdır. Oksalik asit kulandığınız kıyafetin üzerine sıçrarsa bu kıyafet en kısa sürede, kimyasal teninize temas etmeden üzerinizden çıkarılmalıdır. Bu kıyafetler özenle yıkanılmalıdır.
Oksalik asit yutulması durumunda ilk yardım olarak kişeye bol miktarda su yada süt içirilmelidir. En kısa zamanda hastaneye götürülmelidir. Cilde veya Göze temaz ettiğinde, temas eden bölge 15 dakika süreyle bol suyla yıkanmalı, temiz bandajla kapatılıp, kişi hastaneye götürülmelidir.

Bu konuyla yakından ilgileniyorum ve kafama yatan mücadele yöntemlerinden biri.

*Oksalik asit buharlaştırma birden fazla uygulanabilir
*Mümkünse yavrunun çok az olduğu ,olmadığı zaman uygulama yapılmalıdır etkili olması için
*Arılarda varroa miktarı yüksek ise kış arılarının oluşumunu olumsuz etkilememek adına hatta Ağustos tan başlayarak kısa aralıklarla mücadeleye başlanmalı (oksalik buharlaştırmaya)
*Kasım ayında kovandaki varroa sayısı bir şekilde 500 ün altında olmalı
*Oksalik buharlaştırma cihazları karşılaştırıldıklarında çift iç içe geçmeli borudan imal edilen cihazlarda soğuma geç olduğundan buharlaştırma daha iyi gerçekleştirilir,vanrilatör veya pompa kullanımı etkiyi olumlu yönde artırıyor,elektikli buharlaştırma cihazlarına karşı avantaj sağlıyor.
*Değişik iki cihazla yapılan denemede birinde 2g diğerinde 2,4g oksalik asit kullanarak 3 Aralık tarihinde gerçekleştirilen uygulamada Varrox(elektrikli) cihazında %58 başarı elde edilirken,diğer cihazlarda (tüp ile ısıtmalı) %90 üzeri etki söz konusudur.

Kaynak: isvicre tarım bakanlığı sitesi

daha ayrıntılı bilgi bu sitede

http://www.agroscope.admin.ch/imkerei/00316/00329/02081/index.html?lang=de&download=NHzLpZeg7t,lnp6I0NTU042l2Z6ln1acy4Zn4Z2qZpnO2Yuq2Z6gpJCDeHt,fWym162epYbg2c_JjKbNoKSn6A--

vakit bulursam tercüme etmeye çalışırım

Sorularıma cevap alamıyorum, oksalik buharlaştırıcı kullananlar. :o

Halil bey söz sırası sanırım bana geldi.

Buharlaştırma aparatı içersinde, bir koloni için 2 gr oksalik asit buharlaştırmak yetiyor.

Ben geçen seneki uygulamamda, koloni gücüne bakmaksızın 2 gr oksalik asit kullandım vesonuç mükemmel.

Kışa 26 koloniyle girdim bahara 26 koloniyle sağlam olarak çıktım.

Bahar kontrollarında 2 adet ana kaybı olan kolonim oldu.

Bunun, anaların doğal ömrünü tamamladığı için olduğu kanaatindeyim.

Bu yıl ilk varroa mücadelesini, 9. ayın 20-22 'sinde bir günde buharlaşacak şekilde 10 mlgr formik asit uygulayarak yaptım.

Daha sonra 28.11.2010 tarihinde, iki koloni üzerinde pudra şekeri ile varroa bulaşıklık testi yaptım.

Koloninin biri 10 çerçeveli güçlü, diğeri 7 çerçeveli bölerek oluşturulmuş zayıf bir koloniydi.

Çıplak gözle diğer arılar üzerinde varroa göremezken 7 çerçevelik arıda çıplak gözle varroa tesbitim olmuştu , o yüzden onu seçtim.

Üzerinde varroa paraziti gördüğüm kolonide deneme sonucu iki adet, güçlü olan kolonide ise dökülen varroa hiç olmadı.

İkinci varroa mücadelesini de 28 Kasımda oksalik asit buharlaştırarak kademeli olarak uyguladım.

Oksalik asit buharı uyguladığım kolonilerdeki gözlem sonucu dökülen varroa miktarı aşağıdaki gibiydi.


http://img138.imageshack.us/img138/2509/grlekybeyazabrnd012.jpg

Aynı gün on koloniye daha oksalik asit buharı vererek uygulama yaptım, bir hafta sonraki sonuç aşağıda.


http://img148.imageshack.us/img148/3279/grlekybeyazabrnd010.jpg

Geri kalan kolonilere de 12 Aralık Pazar günü aynı yöntemle uygulama yaparak 2010 yılı için
son varroa mücadelesini de oksalik asit buharlaştırma yöntemiyle yapmış oldum.

Kısmet ise yeni yılda, varroa ile mücadele, 2011 yılının Şubat ayı gibi olacak.

Oksalik asit buharlaştırırken, doz ayarlamasını güçlü koloniler için 2 gr, kışa girereken kayıt aldınız, çerçeve sayısını biliyorsanız, sıkıştırdığınız alan belli ise, oranlayarak tesbit edebilirsiniz.

Oksalik asidin, sublimleşme (ısı verildiğinde katı halden sıvılaşmadan gaz haline geçebilme) özelliği olduğu için, uygulama esnasında esnasında hırçınlaşıp dışarı çıkan arılarda gördüğüm, sanki pudra şekerine maruz kalmış gibi bembeyaz olduklarıydı.

Bu da oksalik asit uygulaması, az yavrulu dönemde yapılsa bile, çıkmak üzere olan kapalı yavrularda bile etkili olacak kanaatindeyim.

Oksalik asidin, kapalı gözler üzerinde etkisinin olmadığını biliyoruz.

Varroaya etkisi tartışılmamakla birlikte, uygulamanın başarı oranının yüksek olması için yavrusuz dönem tercih ediliyor.

Bir ara forumda İtalya’da uygulanan bir elektrikli model vardı.

Arıların aktif olduğu sattede uygulama yaptıkları görülüyor.

Kalıntı probleminin en aza indirilmesi için, nektar akımının olmadığı dönemde, uçuşan arılarda ve kapalı yavrulardaki etkisini yok sayarsak, en azından ergin arıların üzerindeki varroayı döktürdüğümüzde, koloninin gelişimine ivme kazandırıp,hemde organik asitle mücadele etmiş oluruz.

Aparatları, bir koloni için, tek doz uygulama yapacak şekilde tasarlamamın sebebi, oksalik asidin fiziksel özelliğinden kaynaklanıyor.

Isıtmaya başladığınızda reaksiyonu durdurma şansı yok.Basınçlı, kapalı bir ortam oluşturulabilir fakat, oksalik asidin reaksiyona geçtikten sonra oluşturacağı basınç aşağıda görülebileceği gibi çok düşük.

<< Physical data Fiziksel veriler
Appearance: white crystals Görünüş: Beyaz kristaller
Melting point: 104 - 106 C Erime noktası: 104-106 C
Boiling point: Kaynama noktası:
Vapour density: 4.4 Buhar yoğunluğu: 4.4
Vapour pressure: < 0.01 mm Hg at 20 C Buhar basıncı: 20 <0.01 mm Hg C
Density (g cm -3 ): 1.65 Yoğunluğu (g cm -3): 1.65
Flash point: Parlama noktası:
Explosion limits: Patlama limitleri:
Autoignition temperature: Öztutuşma sıcaklığı:>>>

arkadaslar bende öncelikle merhaba diyerek baslayım oksolit asitle geçen yıl tanıstım damlatma yöntemini kullanıyorum. 1 lt ılık su 200 gr şeker 35 gr da oksolit asit uyguluyorum tabi arılı çerçeve aralarına 5 ml olmak üzere havanın 5c ve altında oldugu zamanda.

Gördüğünüz resim yangın söndürüçü değil ha yanılmayın ;)size anlatmak ve ileride bana lazım olacağı için bu gün satın aldığım yağdanlıktır.Dikkat edin iç ve tüm kullanım kısmı metaldir.Kücük tüpün üzerine koyup içindekini her alanda rahat ısıtabilirsiniz.Halil bilen beyin oksalit asit kullanımı konusunda talep ettiği bilgilere destek vermek için düşünçem bu.Aslında ilaç fabrikalarının yapmasını beklerdim ançak Halil beyin dediği gibi 2453 ü beklemem gerekebilir.Yağdanlığın içine suyu koydum rahatlıkla belli bir ayarda atıyor.
http://e1gmmg.bay.livefilestore.com/y1pUpznsAIroyyifJFWYM_TUQ71DQjocuhuoE6cPgK50fIcXIBN5xhs8ZSgmmmuiBlKoDYWHL9aDG_68IjNyuEYBw/yagdanlik_o_DA_r_VFAWD.jpg

(kendi çektiğim yağdanlığın fotoğrafını yükleyemedim :-[ )

her gun bir şeyler öğreniyoruz damalatma nasıl biraz daha açar mısınız?pompa ile arıların üstüne püskürtme mi?

Organik asitlerle, varroa ve petek güvesine karşı yapılan mücadelede,kullanılan malzemenin kalite ve güvenilirliği hep tartışma konusu olmuştur.

Oksalik asitle, varroa mücadelesine başladığımdan bu yana, pratik ve güvenli uygulama yöntemi, güvenilir ürün temini konusunda araştırma içindeyim.

Araştırma sonucuna göre, piyasadaki kimyasal ticareti firmaların sattıkları ürünün çoğu Çin üretimi.

Yerli dedikleri oksalik asidin içeriğinin ne olduğunu, hangi kalitede olduğunu açıkça belirten Ankara’da faaliyet gösteren KİMETSAN adlı firmanın sitesinde buldum.

Bu firmanın ismini, Bursa’da laboratuvar kimyasalları satan bir firmadan öğrendim.

Ürün fiyatı, 8.00 TL+KDV

Alman malı, MERCK marka oksalik asidin 1/2 kg fiyatı 32.00 euro, 1 kg fiyatı 44.00euro, oda siparişe göre temin ediyorlar.

Kıyasladığımızda aradaki fark oldukça yüksek, bu yüzden yerli dedikleri ürünün fiyatının düşüklüğü kuşku duymama sebep oldu.

Yaptığım araştırma sonucunda, referans olarak gösterdikleri ürünü kullanan yerlerin, üniversite hastaneleri ve analiz laboratuvarları olduğunu gördüm.

Oksalik asit isminden sonra, Chem Pure yazıyor, (pure kelime anlamı olarak, saf katışıksız demek) bu ibarenin olması dolayısıyla, firmanın bilgilerine güvenilebileceği kanaatine sahip oldum.

Amacım firma reklamı yapmak değil, hatırlıyacağınız üzere, forumda kimyasal madde satan bir firmanın temsilcisi, bir bayan arkadaş, yerli ürün dediği oksalik asidin menşeinin ne olduğu hakkında yorum yapmaktan kaçınmıştı veya ürün hakkında tam bilgiye sahip değildi.

Bu vesileyle araştırdıkça, oksalik asidin gıda sektöründe, leblebi şekeri yapımında, nohut beyazlatmakta kullanıldığını da öğrenmiş oldum.

Biz baldaki kalıntısını tartışırken, nohut ve leblebide zaten yiyormuşuz.

Netice olarak, ister sıvı damlatma şeklinde , isterse buharlaştırma yöntemiyle olsun, güvenilir ürün kullanmaktan başka seçeneğimiz yok.

Oksalik Asitin tekstil ve mermer sektöründe ağartıcı olarak kullanıldığını biliyorduk.

Ağırlıklı olarak deri sektöründe de kullanılıyor.

Balmumunda da ağartıcı olarak kullanımı geçtiğimiz yıllarda yasaklandı. Öncesinde peteklerde de ağartıcı olarak kullanılıyormuştu.

Fakat leblebi sektöründe kullanıldığını ilk defa duydum.

Gerçi geçtiğimiz yıllarda beyaz leblebinin asitle beyazlatıldığı bu yüzden tüketilmesinin iyi olmadığı şeklinde bilgiler okumuştum. Ama oksalik olduğunu bilmiyordum.

Kafamızda oluşan tereddütler arkadaşlarımız araştırdıkça çözülüyor.

Bu geldiğimiz aşamada, deri, mermer, tekstil sektörlerinde kullanılanı değil, gıda sektöründe kullanılanı tercih etmemizde fayda olduğu görülüyor.

Bu arada ilgili markanın oksalik asitini online bir site buldum.

http://www.tipkimsan.com.tr/pinfo.asp?pid=4742

İnternet üzerinden kredi kartı ile alışveriş yapan arkadaşlara bir küçük uyarı.

Her ihtimale karşı internet üzerinden yapacağınız alışverişlerde sanal kredi kartı kullanın.

Banka İnternet şubelerinden sanal kredi kartı basitçe oluşturuluyor ve limitini istediğiniz zaman kendiniz belirliyorsunuz.

O anda yapacağınız alışveriş kadar limit belirlerseniz, daha sonra sanal kredi kartı bilgileri kopyalanmış olsa bile, teknik olarak limit olmadığı için ekonomik kaybınız olmaz.

1 Beğeni

Oksalik asit konusunda aslında satanlardan daha çok bilgiye sahibiz.

Bizler oksalik asidi uzun zamandır tartışıyoruz. Ancak öyle şeyler gördük ki bu ortamda o yüzden çok kontrollü davranıyoruz.

Formik asidi spreyle verenleri gördükten sonra…

Arıcılarımızda birşeyi duyduklarında hemen araştırmadan, etkisini-dozunu-uygulama zamanını sorgulamadan podoslama kullanmaya başlıyorlar.

Kullanma prosedürlerini zaman içerisinde fırsat bulursak her bir etken madde için ayrı ayrı yapmalıyız. Bu artık bizlerin görevidir sanırım.

Organik asitlerin özellikle bu prosedürlere ihtiyacı var.

Benim bu konuyu açarken amacım dikkatleri yeni bir uygulama olan buharlaştırmaya çekmekti ve aramızda bu işi yapanların varlığını zaten biliyoruz.

Ancak bir etken maddeyi değişik formlarda kullanırken en çok merak ettiğim konuyu yine sormak durumundayım.

Buharlaşan oksalik asitin varroa’ya yaptığı etki nedir?

Bu etkinin varroada yaptığı hasarın balarılarına ne gibi etkisi oluyor?

İsmail Taşer’i sıkı markaja alıp ilgili kaynaklardan çeviri yaptırmak lazım :slight_smile:

İsmail ile bu konunun muhabbetini geçen sene yapmıştık.

Okuduğu yabancı bir kaynağa göre, oksalik asit buharlaşma yöntemi ile kullanılınca, bütün arıların üzerinde çok ince bir oksalik tabakası oluşuyormuş.

Diğer yöntemlerin aksine, bütün arılara bulaşma düzeyi homojen oluyormuş.

Bu ince tabaka uzun süre varlığını devam ettiriyor ve bu süre zarfında yeni varrovaların arıya tırmanmasını engelliyormuş.

http://www.youtube.com/watch?v=2NoYE2FA6_U

Videoda görünen aparat ın akü ile çalışanı yapıldığında, kullanmanın kolaylığı açısından tercih edile bilir

bu aparata benzer, çalışmaları olan arkadaşlar daha ayrıntılı şekilde paylaşımlarda bulunurlarsa

kopya çeken birileri olur herhalde :wink:

Diğer önemli bir konu da formik kontrollü buharlaştırma sorunumuz…

Bunun için de çalışmalar yapmalıyız.

Varroa mücadelesiyle ilgili yapılan tüm araştırmalarda, oksalik asit buharının, arılara zararlı bir etkisi görülmemiştir diye bahsetmektedir.

Varroa üzerindeki etkileşimi de, ticari olarak satılan bir ilacın, prospektüsünde, farmokolojik özellikleri başlığı altında aşağıdaki tanımdaki gibi net olarak verilmiştir.

<<<Okzalik asit varroa parazitinin solunum sistemini irkilterek etkisini gösterir. Damlatılma işleminde sonra ürün küçük damlacıkla halinde arı tüylerine yapışır ve arılar karşılıklı temas ile ürünü birbirlerine bulaştırırlar. 5-6 gün süren yoğun temizlik faaliyeti esnasında arılar varroa akarlarından kurtulur. Okzalik asit organik bir asittir. Okzalik asit buharı, varroa parazitinin solunum sistemindeki trachea kanallarında yakıcı ve öldürücü bir etki yapmaktadır.>>>

Bunun aksi yönünde, zararlı olduğu şeklinde bir çalışma sonucuna rastlamadım.

Sadece, Çanakkale arıcılık kongresinde, sunumunda bol bol formik jel reklamı yapan, Mustafa MUZ adlı bir veteriner arkadaş, oksalik asidin, arının böbreklerine zararından bahsetti.

Bu zararın nasıl oluştuğu hakkında başka bilgi vermedi.

Halil bey, kontrollu formik asit, ısıya göre buharlaşma oranınında değişkenlik gösterdiği için, her yörede aynı yöntemle uygulamak ve doz ayarlamak çok zor oluyor.

Buharlaştırmanın tam etkili olabilmesi için, günlük 8-12 mlgr arasında olması gerektiği söyleniyor.

12mlgr’ın üzerinde ana arı kayıpları yaşanacağı vurgulanıyor.

Yaptığım denemelerde, kendi yaptığım basit aparatlarla, günlük olarak 10 mlgr’lık dozda formik asidi kovan içersine yerleştirerek, buharlaşma süresini izledim.

Dış ortam ısısı ortalama 20-25 derece civarındaydı.

Kovan içersine yerleştirilen aparatları, arının yoğun olduğu kolonilerde orta kısıma çerçeve üzerine, zayıf olan kolonilerde ise boşluğa sallandırdım.

Buharlaşma süresi, arının yoğun olduğu kolonilerde tam istenen düzeyde, diğerlerinde ise asidin buharlaşma süresi uzadı.

Ortam ısısı ne olursa olsun, koloni içersindeki bölgesel ısı, asidin buharlaşma süresinde daha etkili oluyor, bu da mücadelenin başarı oranını etkiliyor.

Aynı yöredeki bu küçük değişiklik bile standardı bulma açısından zor görünüyor.

Enjektör kullanarak, damlama yöntemiyle denediğim başka bir kolonide, yine günlük 10 mlgr asidi, 24 saat içersinde damlayıp, buharlaşacak şekilde ayarladım.

Sonuç daha verimliydi, damlayan asit yaklaşık 20 saatte enjektörden boşalıyor, damladığı noktadaki emici malzemeden de buharlaşıyor.

Bu uygulamada, kovan içi ısısının arının yoğun bölgedeki etkisiyle arının yoğun olmadığı bölgedeki etkileşiminin farklı olması gibi bir sorun olmadı.

Oksalik asidini buharlaştırmak için yaptığım aparatları, kongrede Muhsin Doğaroğlu hacamla paylaştığımda, çok beğendiğini, aynı yöntemle ısıyı kontrollu olarak ayarladığımızda , formik asidi de verebileceğimi söyledi.

Formik asidin sadece sıvı formunu bildiğim için, söylediklerinin bir dil sürçmesi olabileceğini düşünerek o anda soramadığım soruyu bir ara sorduğumda , formik asidin oksalik asit gibi kristal yapıda olanınında olduğundan bahsetti.

Söyledikleri o zaman aklıma yattı.

Tabi ki dozu, etkisi, ve kullanım yöntemleri, deneyler sonucunda geliştirilip ayarlanacak, bir çalışma gerektirecek.

Sıvı formik asidin, dikkat edilmediğinde, kullanıcıya büyük hasarlar verebilmekte olduğunu hepimiz biliyoruz.

Gereken önlemleri almadan pervasız hareket edenlerin de uğradığı zararları ibretle izliyoruz.

Eğer kristal formdaki formik asidi uygulamaya sokabilirsek insan sağlığına zararlı etkisi, oldukça aza indirilecek

Yada sıvı uygulamada zarar görmemek için kullanıcıyla teması minimum düzeye çekmek olacak.

Bu yöntemleri, kulanıcının asitle fazla temas etmeden uygulayabileceği şekle getirdiğimde, anlattıklarım daha iyi anlaşılacak sanırım.