Standartları hazırlayan kurumun çalışma standardı olmadığı için, amiyane tabiri ile herkes kendi kafasına göre takılmış.
2005 yılında TSE ile epey bir yazıştık. Verdikleri cevap, siz bizi gözünüzde fazla büyütmüşsünüz anlamındaydı.
Ben zannediyordum ki, standartları hazırlayan kuruluş konuyla ilgili uzmanları toplar ve en ideal prototipi üretir ve bunu da standart olarak piyasaya sunar.
Standardı oluştururken de, piyasanın diğer şartlarını da gözetir.
Fakat gerçekte bu olayların böyle olmadığını anlayınca hayal kırıklığımı tahmin edebilirsiniz.
1950’li yıllarda tarım bakanlığı arıcılık konusunda bir atılım yapmak istemiş. Batılı kovan örneklerini ülkemize getirerek, teknik resimlerini çizdirmişler.
Bu teknik resimler ülke çapında bütün tarım il teşkilatlarına ve arıcılıkla ilgilenen kurumlara dağıtılmış.
Bu tarih itibariyle de bütün arıcılık yayınları, kitaplar, dergiler kovan denildiğinde bu çizimleri kullanmış.
Birbirinden kopyalana kopyalana tavşanın suyunun suyu şeklinde 2000’li yıllara kadar bu çizimlere her yerde rastlıyorduk.
Nizamettin Kayral’ın kalın kitabını okuyanlar oradan bu çizimleri hatırlar. TSE nin ilk kovan standardını gördüğümde aynı çizimleri görüp şaşırmıştım.
Üstelik TSE standardındaki çizimler eski teknik fotokopi gibi kopyalandığı için, üzerindeki rakamların çoğu da okunmuyordu.
Sonuç itibariyle, ülke piyasa şartları düşünülerek tasarlanmış bir standartla karşı karşıya değiliz.
Yabancı sitelere bakarsanız, langstroth kovanın yüksekliği 24-25 cm arasında değişiyor.
Bizde ise bu 26 cm olarak belirlenmiş. Fakat benim bildiğim kadarıyla, ülkemizde piyasa için üretilen kereste en geniş 25 cm olarak biçilip piyasaya sürülüyor.
Siz 26 cm’lik kalas istediğinizde, tomruktan özel olarak biçtirmek gerekiyor.
26 cm kasa yüksekliğinin çıta yüksekliği ise 25 cm.
Fakat benim çevremdeki arıcıların çoğunluğunun çıta genişliği 48, yüksekliği 24 cm şeklinde.
Piyasadaki peteklerin çoğu da 24 cm çıtaya göre üretiliyor. Ben petek taktığımda altında 1 cm boşluk kalıyor.
Türkiye çapında bakarsak hangi kovan büyüklüğü daha yaygındır bilmiyorum.
Fakat benim çevremde genellikle 48 x 24 cm çıtayı alan kovanlar daha yaygın.
Standart ne olmalı sorusuna eskiden TSE neyse ona uymalıyız şeklinde görüşümü yazıyordum.
Fakat şimdi bu konuda kafam biraz karışık.
İşin mantığı en yaygın kovan hangisi ise onu desteklemek gerekir gibi gözüküyor.
Çünkü bir vatandaş TSE standartlarında kovan yapmaya kalkarsa, bir kere para verip standardı almak zorunda.
Aldığı standarttaki çizimlere bakarak da kovan yapma ihtimali yok.
Ülkemizde en yaygın olarak hangi ölçüler kullanılıyorsa ortaya koymakta fayda var.
Kullanışlı polen tuzaklı bir dip tahtasıyla birlikte ölçülü çizim yapmak işin en kolay kısmı.
Ama önce işini düzgün yapmamış bir kurumun oluşturduğu, ülke gerçekleriyle örtüşmeyen standardı mı destekleyeceğiz yoksa başka bir arayışa mı gireceğiz bir tartışalım.